• (bkz: ahmet kaya) (bkz: biraz da sen ağla)

    " yeni bir dünya için kardeşler
    yeni bir dünya için bu kavga
    bu kan
    bu zulum

    yeni bir dünya için kardeşler
    yeni bir dünya için bu sabır
    bu kin
    bu sancı

    bu dağlarda vuruldu boyunduruk
    kınalı türkülerin boynuna
    halkların kardeşliği adına
    bu dağlarda deşildi gebe kadınların karnı
    bu dağlarda boğazlandı istiklal-i tam
    oysa namlular daha soğumamıştı

    ekmeğimiz yoktu
    mermimiz yoktu
    bin can ile
    bir umut ektiğimiz
    toprağımız yok.
    dağlar gibi yığıldı ölüler
    ve ayaklar altında namusumuz

    lanetlenmiş
    aç çoluk çocuk
    kadınlarımız, davarlarımız

    haldan bilmez
    geçit vermez kanlı zilan
    of off offf be

    tifüs ve kanser
    ve siyatik
    difteri
    kalp yetersizliği, ülser vesaire
    ve cümle illeti muzır haşeratın
    bir de açlık
    bir de zulum
    bir de zindanlar.

    issız bir uğultudur doğanın padişahı
    fideler cılız
    dağlarda umudun hazin sancısı
    toprağın bağrında tohum
    kan revan içindedir.
    ve kan revan içindedir türkülerimiz;

    “kış günüdür güller açmaz
    dallarda bülbüller ötmez
    can arzular elim yetmez
    vahh lımın
    bırindarım
    içerden
    içerden yar içerden
    kes bağrım yar içerden”
    işte namus
    intiharı düşünür kederinden
    ve bu boş tencerenin onulmaz kahrı
    utanır kendikendinden
    birebir vermeyen toprak
    karasaban
    yaşlı öküz.
    sebisübyan
    aç-susuz
    ne giden
    ne beklenen var
    ve dağlarda
    çırılçıplak eşkiyalar..."

    söz : orhan kotan
    müzik : ahmet kaya
  • ahmet kaya'nın gözlerim bin yaşında albümünde tekrar seslendirdiği orhan kotan şiiri.biraz da sen ağla isimli albümünden, farklı olarak söylediği kısım şöyledir ;

    aç çocukların cesetleri ve küçük orospular
    titreşir duvar diplerinde salhane demokrasisi
    dilenci sokaklarda fukara mintanlar giyinir ihtilal
    çünkü yaldızlı kolonyal şapkası
    ve uzun beyaz sakalıyla finans kapital
    dolarların azgın dişlilerini
    dağların damarlarına geçirmektedir

    canevinde mürteci bir intihar
    ve işgal ordularının yüzü suyu hürmetine
    hey gözünü sevdiğimin demokrasisi
    başı boynuzlusu da
    eli kelepçelisi.
    ve dalkavuk
    ve cümle üç kağıtçı namussuzu
    telgrafın tellerine kuşlar konmuyor
    oturmuş körpe yüreğe korkunun zindanları
    ve savurmuş kara türküsü açlığın
    beş vakit salahına yoksul müslümanları.

    ülkem bir zulüm cenderesidir işte
    kıyı köşe mezbaha
    orta yer giyotin
    sofraya kahır taşınıyor
    akşamları, ekmek yerine
    ve geceleyin eşleriyle değil
    acılarıyla yatıyor, çiftleşiyor insanlarım
    bakmayın bayram seyran gevişen aşaire
    türküleri ezgileri yalan
    kavgaları yalan
    dağların o yanında
    beller büken
    evler yıkan
    bu yanında
    soygun
    talan.

    dönek elleri ve katil yüreğiyle ihanet
    darağaçları kurmaktır cami avlularına
    bağımsızlığın kahraman çocukları
    mavzerlerin intiharında
    mavzerlerin intiharında cıbranlı halit seyit rıza*
    hilali bir türküdür dersim mağaraları
    ak tolgalı mirimiran haykıramaz artık
    suskundur
    külhani cakasıyla milli cephe*

    bu dağlarda vuruldu boyunduruk
    kınalı türkülerin boynuna
    halkların kardeşliği adına
    bu dağlarda deşildi gebe kadınların karnı
    bu dağlarda boğazlandı istiklal-i tam.
    oysa namlular daha soğumamıştı
  • (bkz: gölgelerin gücü adına)

    he man siker.
hesabın var mı? giriş yap