• turkiye'de 70li yillarda iki defa kurulan, (ilki 1975), kendilerini sozumona milliyetci addeden, adalet partisi, mhp ve selamet partisi koalisyonu, 12 eylul evvelindeki ortami daha da gerginlestiren sag blok
  • 70'lerde kemalist turan feyzioglu'nun partisi cgp[cumhuriyetci guven partisi] de blokta yer aliyordu..
  • 1975 ve 1977 yıllarında sağ partilerce kurulan koalisyon hükümetleri. 1975 yılında adalet partisi, milli selamet partisi, milliyetçi hareket partisi ve cumhuriyetçi güven partisi arasında kurulan koalisyon birinci milliyetçi cephe, 1977’de ap, msp ve mhp arasında kurulan koalisyon hükümeti ise ikinci milliyetçi cephe olarak bilinir.
  • kıbrıs barış harekatından sonra ülkede epey sevilmeye başlayan *ecevitin ve chpnin yükselişiyle yusuflayan demirelin önderliğinde kurulan koalisyon. ecevit harekattan hemen sonra seçim yapılsın demiştir, ancak döt olmuştur
  • türk ekonomisinin iflas ettiği su gunlerde ,tv ekranlarında "biz üç kıtadaydık" adlı program dizileri ile osmanlı imparatorlugunun bütün dünyaya nasıl "efendilik" ettiği anlatılıyor.aynı gunlerde devletin resmi ajansının genel muduru ,ulkenin bu iflasın uçurumuna surukleyen basbakanın ,abd devlet baskanının masasına yumruk vurdugunu bildiriyor.

    böyle bir ülkenin başbakanı dünyanın en buyuk devletlerinin birinin masasına yumruk mu indirir.el mi açar ,o hiç belli olmaz.anlaşiılan gelecegimiz ne kadar kararırsa ,geçmişe dönüp kahramanlık türküleri söylüyecegiz.halkımızda böyle turkulerle uyutulacak.

    -bin atlı akıllarda çocuklar gibi şendik.

    evet öyleydik amma,şimdi ne haldeyiz?bakınız buyukelçilerimize aylık bile veremiyoruz.

    -viyana kapılarına kadar dayanan ecdadımız...

    doğru,viyana kapılarına kadar dayandık.peki bugun ne haldeyiz?abd silah vermezse parmagımızı bile oynatamıyoruz.

    milliyetcilik ,egemen sınıflar elinde bu renklere burunmustur.geçmişe dönüp atalarımızı öveceğiz,içeriye dönüp yurtaslarımızı öldürecegiz.bu arada vergi iadesi,teşvik belgesi,benzin bayii,miletvekili pazarı gibi alışverişlerle uğrasacagız.bunun adıda "milliyetcilik" olacak!

    -milliyetçiler birleşiniz
    nerede birleşsinler?vergi iadesi kuyruklarında,teşvik belgesi kapılarında,usulsuz kredi veznelerinde,benzin bayilerinde,parada,pulda..

    ulusal gelir ,sosyal adalet ilkeleri uyarınca dağilsın mı?olmaz efendim,bu komunistliktir.yeraltı kaynaklarımız devlet tekeline geçsin mi? hayır efendim,yabancılarda kalsın.petrollerimiz ,madenlerimiz millileştirilsin mi? olur mu efendim !milliyetcilikle bagdasır mı

    sömürge milliyetçiliği bayragı altında,yoksul ailelerden devşirilmiş,kandırılmış halk çocıkları bu seruvenin fedaileri olarak seçilmiş ve bunlara kanlı görevler verilmiş.

    seçimlere birkaç hafta kala,bu milliyetçilik anlayısının yeni oyunlarıyla karşılasabiliriz.bu oyunun en duyarlı halkı kıbrıstır.secimlerden sonra bir yapay gerginlik yaratıp bundan yararlanmak isteyebilirler.

    carter ın masasını dovdugunu söyleyen "hayali yumruk" 5 haziran secimlerinden sonra gercek görüntüsü ve agırlıgı ile secim sandıklarını dovecektir.,eger kendi basını dövmekten yorulmazsa

    (cumhuriyet ,16 mayıs 1977)
    kontrgerrila öğretileri sy 141
    (bkz: ugur mumcu)
  • 12 mart muhtırasından sonraki dönemde türkiye işçi partisi kapatılıp sol ucun meclise girmesinin engellendiği bir ortamda, sağ ucun iktidar olmasını sağlayarak dengeleri iyice bozup ortamı iyice geren koalisyon hükümetleri.
    özellikle mhp'nin polis kuvvetlerini kontrol altına almasından sonra, mecliste engellendiği için sesini sokaktan başka bir yerde duyuramayan sol uç ile bu mhp güdümündeki polislerin ve mhp'nin komandolarının karşı karşıya gelmesinin sonucunda daha çok şiddet ve gerginlikten başka bir şey beklenemezdi.
    bu gerginliğin doğurduğu anlaşmazlık ortamı ve sokak şiddeti de ülkeyi 80 darbesine götüren en önemli sebeplerden birini oluşturdu.
  • "türkiye'de en çok neden korkarsın deseler, büyük uzlaşmadan derim. çünkü büyük uzlaşmanın bedeli bütün demokrasi umutlarının 'meçhule giden gemiye' binip bu limandan ayrılmasıdır."

    "...eski düzen, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 'yeni güç'e, akp'ye, büyük uzlaşmayı cebren dayatmıştı. yemedi. daha doğrusu olan biten, 2007 yılında türkiye'yi ele güne rezil etti. görünürdeki geri çekilme global mahallenin bir baskısı mıydı? yoksa hakiki bir yenilgi miydi?
    şimdi eski düzen, cebren yapamadığını kolundan kart çıkararak hileyle yapabilir. bu hile göz önünde olmayacağı için, 'yenme', hatta yalayıp yutulma ihtimali çok ama çok büyük. eski düzenin kolundaki hileli kart nedir?"

    "o kart, sözde laik tc devletinin aslında ayan beyan laik olmayışıdır. evet, ister inanın ister inanmayın, laiklerin hileli kartı aslında laik olmayışlarıdır. 'laik' türkiye cumhuriyeti devletinin bir dairesi 'dini ayarlama enstitüsü' işlevini görmektedir. bu daire, diyanet işleri'dir. isteyen, diyanet işleri kulpunu çevirerek türkiye'nin dindarlık volumünü azaltıp çoğaltabilir. ve ayarlayıp istediği seviyede tutabilir. 'laik' türk devleti, elindeki bordrollu din adamları marifetiyle topluma ve ahvale uygun görülen din volumünü ayarlar. duruma göre kısık ya da yüksek ayralanan din de, sünni hanefi müslümanlık'tır."

    " türkiye'de nüfus cüzdanlarına din hanesi koyduran da, okullara zorunlu din dersini sokan da, 1982 anayasası'nda diyanet'in rütbesini artıran da kemalist-laik türk silahlı kuvvetleri'dir. yani, türkiye'de devletin değişmez sahipleri, işine geldiği zaman, kontrol kendilerinde olmak kaydıyla, din volumünü artırıp azaltabilmektedir. devletin değişmez sahipleri, ellerinde tuttukları bu kulbu masa üzerine koyarak, yükselen herhangi bir siyasi güçle bir volum uzlaşmasına gidebilirler. bunu daha önce de yapmışlardır."

    "meselesi laiklik değil totaliterlik olan tc devleti, din üzerindeki bu kontrolü, düşünce, vicdan ve ortalamadan sapan diğer bütün inançlar üzerinde de kurmuştur. yök bunun için vardır. sürekli numarası değişen ama kurbanları değişmeyen 141, 142'ler 301'ler bunun için vardır. anayasa'da kürt meselesinin önünü tıkayan maddeler bunun için vardır."

    "akp'nin getirdiği umut, demokrasiye duyduğu ihtiyaçtı, yoksa 'demokratlığı' değil. ve şu anda türkiye ihtiyaç molası vermiştir. akp ihtiyacını ya devletin değişmez sahiplerinin gösterdiği yerde giderecektir. ya da demokrasinin gösterdiği yerde. ben kötü kokular alıyorum... siz ne dersiniz? yoksa bunca yıldır bu pisliğin içinde yaşamaktan, bu kokuyu alamaz mı oldunuz?" / gökhan özgün

    ayrıca...

    (bkz: dolmabahçe mutabakatı)
    (bkz: 28 ocak 2008 türban uzlaşısı)
    tsk destekli üçüncü mc hükümeti...neden olmasın?

    http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=243619
hesabın var mı? giriş yap