• ali ile muaviye arasında geçtiği rivayet edilen, müslümanlar arası bir savaşta daha fazla kan akıtılmasını önlemek için her iki tarafın da sonucu belirlemek üzre birer hakem tayin ettiği, muaviye'nin bir şekilde cinlik yaparak sonucu kendi lehine çevirdiği olay. *
  • sıffin savaşı'nda muaviye taraftarlarının mızraklarının ucuna kuran sayfaları takması sonucunda hz ali taraftarları savasmayacaklarını bildirirler, iki taraftan da seçilecek birer hakemin olayı cozmesi istenir. hz. ali'nin hakemi ebu musa el-eş'ari, muaviye'nin hakemi ise amr ibn-ül as olur. hz ali nin hakeminin bu yuzugu cıkardıgım gibi hz ali yi halifelikten cıkarıyorum demesi ardından, muaviyenin hakeminin şu yüzüğü parmağıma taktığım gibi muaviye’yi halife tayin ettim demesi ile olaylar cıgrından cıkar. bu olayla islam dünyasında ilk ayrılıklar başlar ve mezhep ayrılıklarının temeli atılır.
  • arapların siyasi dehası denilen àbdullah bin amr bin as`ın o dehasını konuşturduğu bir olaydır. sıffin savaşında kankası muaviye'nin hz. ali'ye karşı kaybedeceğini anlayan amr bin as, muaviye ordusunun mızraklarına kuran sayfaları taktırır. böylece "aramızda kuran hakem olsun" demiş olur. hz. ali'nin ordusu da bu durumda savaşın caiz olmadığı kuran'ın hakemliğine başvurmak gerektiği düşüncesi ile savaşmak istemez. taraflar kuranın hakemliğinde sorunu çözmek üzere uzlaşırlar.

    muaviye'nin hakemi amr bin as, hz. ali'nin hakemi ise musa el-eşari'dir. amr bin as anasının gözü hin oğlu hin bir organizmadır. musa el eşari ise yaşlı ve kandırılabilir bir amcadır. amr bin as buna der ki, "gel önce ali'yi hilafetten azl et. sonra da eşit koşullarda kuranın hakemliğinde ne yapacağımızı kararlaştıralım" sonra da musa amca parmağından yüzüğü çıkarması ile hz. ali'yi hilafetten azl eder. amr bin as da o yüzüğü (o yüzük herhalde) parmağına takarak muaviye'yi halife ilan eder. "bu olayla birlikte muaviye halifelik iddiasında siyaseten hz. ali ile eşit konuma gelmiştir" der vakanüvisler.

    ayrıca, arabın askeri dehası için, (bkz: halid bin velid)
  • günümüzdeki devlet tarafından basılan lise tarih kitaplarında bile ayrılığın, hz. osman döneminde başladığına işaret edilirken hakem olayı çok geç tespit edilmiş bir durumdur. detaylarda hz. ebu bekir bile tartışılır...
  • her hafta süper lig'de daha para atışı sırasında başlayan olaydır.
  • ümeyye oğullarının islam devletini ele geçirmek için yaptığı entirikaların halkalarından biridir.
    ilk halka ebu sufyanın kendisini affettirip müslüman oldum demesi,
    sonrasında ümeyye oğullarının sistematik bir şekilde devleti ele geçirmesiyle devam eder.
    şunu sorgulamak gerekir.
    mekke'nin fethine kadar islam'la savaşan bir adamın oğlu nasıl olurda sonrasında şam valisi olur.
    bu sorunun cevabı osman'ın ümeyye oğullarına yol vermesidir.
    hatta osman daha sonra bu yol verdiği gücün entirikaları ile öldürülmüştür.
    muaviye ise kendi mimarı olduğu bir cinayetin faillerini arıyorum ayağına hz aliye baskı yapmış ve sıffın savaşına zemin hazırlamıştır.
  • hz. ali ve muaviye taraftarları arasında meydana gelen sıffin savaşı sırasında yaşanmış bir olaydır.
    hz. ali, sıffin savaşı’nda ordusuyla muaviye’nin komuta ettiği güçlere karşı son darbeyi vurmak üzere iken muaviye’nin danışmanı olan amr b. as, savaşın kur’an’ın hakemliği ışığında bitirilmesi önerisini getirdi. her ne kadar hz. ali bu teklifin bir hile olduğunu söylese de, yorulmuş olan askerleri onun bu sözünü dinlemedi. bunun üzerine hz. ali savaşı durdurmak zorunda kaldı. iki taraf görüşmelere başladı. bu sorun, kur’an’ın doğrultusunda, iki tarafı temsilen seçilecek hakemlerin çözümüne bırakıldı. muaviye’nin hakemi amr b. as olurken, hz. ali’nin hakemi musa el-eş‘ari oldu. aslında hz. ali, hakeminin abdullah b. abbas veya malik b. haris el-eşter olmasını istiyordu. ancak savaşın durmasını isteyenler musa el-eş‘ari’nin hz. ali’nin hakemi olmasına karar verdiler (ağustos 657). önce iki tarafın hakemleri arasında uyulacak kurallar belirlendi. halifelik meselesi, kuran’ın hükümlerine göre çözülecekti. buradan bir sonuç çıkmaz ise bu sefer sünnete başvurulacaktı. bu sırada hz. ali’nin ordusunda halifelik gibi önemli bir meselenin iki hakemin çözümüne bırakılmasını reddeden bir grup ortaya çıktı. bu grup ana ordudan ayrılarak ilk hariciler zümresini oluşturdu (yaklaşık on iki bin asker).
    hakemlerin ilk görüşmesi 658 yılının şubat ayında gerçekleşti. bu toplantıda iki taraf da hz. osman’ın haksız yere öldürüldüğüne karar verdi. ikinci görüşme 659 yılının ocak ayında gerçekleşti. bu görüşmede de hz. ali ve muaviye’nin halifelik konusu dışında bırakılması kararı alındı. bu karar önce musa el-eş‘ari tarafından açıklandı. amr b. as ise verilen kararın aksine hileye başvurup muaviye’yi halife ilan ettiğini açıkladı. musa el-eş‘ari’nin olayın bir aldatmaca olduğunu söylemesi de işin rengini değiştirmedi. muaviye’nin kendisini suriye’de halife ilan etmesiyle de islam toplumu yeniden ikiye bölündü. bu olay tarihe hakem olayı olarak geçti.
  • (bkz: ibne hakem)
  • aldatmacaya dayanan olay.
    anlatıldığı gibi her iki grubun hakemi adil bir zeminde tartışabilmek için halifelik gibi üstün bir ünvanı dışarda bırakmayı kararlaştırmışlardı. aslında tartışma için eşitlik önemliydi. fazlasıyla iyi niyetli olan ali’de sanırım bunu yadırgamadı.
    elbetteki bu sembolikti. yoksa hakemlerin kendi kendine halifeyi görevden alması veya birini halife seçme yetkisi olduğunu sanmıyorum. yani yüzük çıkarıp takma ile ne muaviye halife oldu ne de ali’nin halifeliği iptal edildi.
    ama yine de bazen semboller gerçeklerden daha etkili olabiliyor. ali’nin (ve tabi hakeminin) daha ahlaklı olması, muaviye’nin (ve hakeminin) açık açık hileci olması yüzlerce yıl sürecek çatışmalara sebep oldu…
    zaten bu dünyada olan hep iyi niyetlilere oluyor…
    tabi biz bunları olaydan neredeyse 1500 yıl sonra değerlendiriyoruz. siyasi olarak emeviler üstün gelmese; hakem olayı ya hatırlanmazdı ya da emeviler yaptığı saçma bir girişim denirdi…
hesabın var mı? giriş yap