• alma hakkına kendi çabası ile sahip olma...
  • "hak ettiğini bulur..." her birimiz, her şeyi, her türlü hazineyi, mucizeyi, zenginliği* hak ediyoruz. ve aynı anda hiç birimiz hiçbir şeyi hak etmiyoruz: ken bir lokmayı bile hak etmiyoruz. başkası açken biz yemedik mi? bizi bunun için cezalandıracak mısınız?* suçlayacak mısınız?* ya da diğerleri yerken kalma erdemini gösterdik diye ödüllendirecek misiniz?* tebrik mi edeceksiniz?**.
    hiç kimse cezayı kazanmaz, ödülü de (bunları verecek kişi de kazanmaz onu verebilme hakkını).
    aklınızı* hak etmek, kazanmak gibi fikirlerden arındırın**, ancak o zaman düşünebileceksiniz*.
  • hayatta kazandiklarimiz ya da kaybettiklerimizle alakasi olmayan hede. en azindan bizim gorebildigimiz boyutuyla...
  • kavga anında -ki genelde ayrılma sekansıdır bu -"beni haketmiyorsun" şeklinde haykırılan sözün mastarı-. lafı eden kırılan taraf, lafı işiten duyarsız taraftır. ya da tam tersi, bilemiyorum.
  • sık sık hakketmek ile karıştırılan sözcük.
  • basarmanin yarisi degildir, inanmak'tir o.
  • hak etmeyenle hak eden bir köprüde karşılaşmışlar.hak edeninmiş köprüden ilk geçiş hakkı, fakat hak etmeyen görevini ifa etmek için ilk geçiş hakkını kullanmak zorundaymış; ki bu sayede hak etmediği ilk geçiş hakkını kullanarak hem hak etmesin hem de hak edenin hakkını alsın.hak etmeyen önce davranmış, iki adım atmış.ama bu kez de hak eden, ne kadar hak ettiğini göstermek için beylik tabancasını çıkarmış.vurmuş hak etmeyeni.o sıralarda fransa'dan iran'a devrimi gerçekleştirmek için gelmiş humeyni ve kadınlar tersinden bağlarlarmış allı güllü yemeniyi.neyse..

    sonuçta hak eden olmuş mu sana hem katil hem hak etmeyen.zira hak etmeyen ölmeyi hiç hak etmiyormuş.hak etmeyense klasik mağdur psikozundan toplumun moral değerlerince hak eder bir pozisyona gelmiş.ancak heyhat! ölmüş işte hak etmeyen, ölümü hiç hak etmeyerek!

    hak edenin, salt hak ettiği 24 yıl ağır hapis cezası olmuş, hak ettiğini sandığı bir köprü geçişi önceliği yüzünden!

    hikaye burda bitmiş ve bir adet ömür törpüsü hayatın sivrilen tırnaklarını bileylemiş.sokakta bir bozacı, tek bildiği şarkıyı devam etmiş, humeyni mezarında rahat ve huzurlu..

    "hak edene hak ettiği gibi hakkını verirsen, hak edenle hak etmeyen arasında hakkaniyetli bir hukukun temellerini atmış olursun."
  • meali;

    "iki kadın karşılaşmışlar bir adamın ortasında.

    po ovası kadar geniş bir düzlükmüş adamın içi.

    berrak bir su damlası gibi akıyormuş birinci kadın

    ikinci kadın yatağı hudutsuz bir nehir

    çağlayanlar gibi gürül gürül

    ama bitmemiş ekin onun suyuyla

    toprak yeşermemiş

    behamahal; berrak su damlası

    yani birinci kadın;

    göğe sokmuş güneşi, güneş yağmuru getirmiş (zaten istenilen de budur)

    kalıp kalıp sebzeler bitmiş,hayat adamın midesinde akmış

    huzur olmuş toprağına düşmüş.

    berrak bir su damlası azgın nehri altetmiş.

    ve adam ilk defa doğru karar vermiş.

    kim hak etmiş ? kim hak etmemiş ?

    cevabı kimdeymiş ?
  • emektir...
  • öznel yargı kurumunun her daim değişken olarak yer aldığı karar denklemi.
hesabın var mı? giriş yap