• uygarlık tarihi, sanat tarihi, iletişim fakültesi, sosyoloji, arkeoloji gibi bölümlerin, fakültelerin vazgeçilmez ismidir.
    kendini yaratan insan kitabı ders yılının başladığı her ekim ayında öğrenciler sayesinde çok satanlar listesine girer.

    gordon childe
    (1892 - 1957)

    avustralyalı arkeolog ve tarihçi childe, arkeolojik bulguları, bağlı bulundukları toplumsal ve iktisadi koşullar içinde ele alan bir yöntem geliştirmiştir. sidney üniversitesi’nde karşılaştırmalı dil eğitimi gördü. 1914-1917 arasında oxford üniversitesi arkeoloji bölümü’nde arthur evans ve john linton myers’in öğrencisi olduğu sırada, arkeoloji ile hint-avrupa dilleri arasındaki ilişkiler üzerine çalıştı. 1925’te bu konudaki ilk kitabı avrupa uygarlığının doğuşu’nu yayınladı. 1934’te bir araştırma gezisi nedeniyle sscb’ye gitti. bundan sonraki çalışmaları, bütünüyle, tarih öncesi toplumların sosyo-ekonomik yapılarının incelenmesine yöneldi. harvard üniversitesi’nin 300. yıldönümü nedeniyle düzenlenen sanatlar ve bilimler konferansı’nda kendisine onursal edebiyat doktorluğu verildi. hindistan, irak, sscb ve abd’ye araştırma gezileri yaptı, konferanslar verdi. yapıtlarında, avrupa’nın doğu kültüründen etkilenmiş olmakla birlikte, özgün bir uygarlığa sahip olduğunu savundu. bu konudaki çalışmalarında avrupa’nın tarih öncesi kültürlerini bir bütün olarak ele aldı. childe’ın sscb’ye gidişinden sonraki yapıtlarında marksizmin etkileri görülür. childe yazının bulunmasını, uygarlığın gelişminin iktisadi ve demografik yapı ile olan ilişkilerinin izlenebilmesi açısından, temel öğe olarak görür. buna bağlık olarak takvim astronomisi, geometri, aritmetik ve din ağırlıklı edebiyatın ilerlemesi de insanlığı bir dönüm noktasına getirmiştir. onun bu kritik nokta için kullandığı “uygarlık” sözcüğü, sadece teknolojik ve sanatsal bir gelişmeyi karşılamaz. asıl uygarlık, toplumun yaşama biçimini belirleyen üretim güçlerinin, kendine yeterli olma sınırının ötesine geçmesi ve yeni bir toplumsal evrimi gerçekleştirecek yeni üretim güçleri ve ilişkilerinin ortaya çıkması demektir. childe, olayları, bağlı bulundukları toplumsal ve iktisadi koşullardan bağımsız ele alan arkeoloji ve tarih anlayışına “posta pulu arkeolojisi” adını vererek karşı çıkmıştır.
    http://www.evrensel.net/01/06/11/dosya.html
  • tüm adi vere gordon childe'dir. ünlü bir arkeolog ve tarihçi olmanın yanı sıra marxist arkeoloji yorumlarıyla da bilinir. avustralya'da aktivist olmasa da entellektüel solun gelişimi üzerine önemli katkıları olmuştur. erkek-baskın toplumlarda ekonominin evrimi, ilk çağ devletlerinde merkez-ç.evre ilişkileri, paranın kullanımı ve bir çok konuda bulduğu bulgular, marxismin argümanlarını desteklemiştir. david harrisin "gordon childe'nin arkeolojisi" adında bir kitabı da mevcuttur.
  • nedeni bilinmeyen bir sebeple intihar ederek yaşamını yitirmiş koyu marksist, avustralya orijinli antropolog kisi.
  • bir insanin 65 yasina geldikten sonra yeni bir fikir uretemeyecegine inandigi soylenir. 65 yasina bastigi gun intihar etmistir ama nedenini bilemiyoruz tabi.
  • "kendini yaratan insan" adlı kitabı dehasal bir dille yazmış, tarihin aşmış adamlarından...
  • kendini yaratan insan ya da başka baskılarda "ve insan kendini yarattı" adlı kitabı mutlaka okunması gereken insan

    devlet, sınıflar, sömürü ilişkileri... bunlar ezelden beridir yoktu. tarihin belirli bir anında ortaya çıkmıştır gibi çok önemli, öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler edinmemizi sağlar
  • (bkz: what happened in history)'nin yazarı avustralyalı arkeolog.

    childe, bu kitabıyla ilk insan formlarından antik çağa kadar geçen süreçte, hem doğanın insanı, hem de insanın doğayı nasıl dönüştürdüğüne dair bir arkeolog olarak çok güzel tespitlerde bulunur.

    yeni basımları var mı yok mu bilmiyorum keza elimdeki kitap 70' basımı. tavsiye edilir.
  • bilimsel gelişmeye zemin hazırlayan ihtiyaçların doğurduğu uygulama alanları (tapınaklar, anıt mezarlar) ve uygarlığın kuruluş ve gelişim basamaklarının yavaş yavaş oluşturulup tırmanılmaya başlanılmasının merkezi olan sümer, mısır ve ardılları olan babil, akad toplumlarında, uygulamada var olmasına karşın bilimsel düşüncenin pratik amaçların dışına çıkıp sistemli bir altyapıya neden dönüşmediğini, tarihte neler oldu, kitabında şöyle açıklar :

    "sümer ve mısır toplumları - ve galiba indüs vadisi toplumları da-bugünün barbar toplumları gibi, doğa üzerinde etkin olmanın en güvenilir yolunun birkik-duygu büyüsü ya da geniş ölçüde sihirsel nitelik taşıyan dinsel törenler olduğuna ciddi olarak inanmışlardı. dünya hakkındaki bütün görüşleri, kaçınılmaz olarak bu varsayımın gerisindeki felsefe eksikliğine dayalı idi. yaratmakta oldukları yeni bilimsel terminoloji için onun dilini kullanmak durumundaydılar."
  • what happened in history kitabinda, populasyon artisinin ve ekilir bicilir kullanilir alanlarin git gide azalmasinin insanlara olan etkisini ve catismalara sebebiyet vermeye baslamasini su sekilde dile getirmis;

    "we almost see the state of war of all against all arising as... land became scarce." (s. 74)
  • çoğu bilim dalında hipotezlerinin bir kısmı çürütülmüş olsun veya olmasın sonrasında o bilim dalında yaşanacak olan hatta sansasyonel olacak olan kırılma noktalarının ilk tohumlarını atan birisi vardır. tabi bunun tarihsel ve dönemsel parametreleride var ama o apayrı bir konu. fazla uzatmadan, gordon childe'da onlardan biridir.
    (bkz: neolitik devrim)
    (bkz: şehircilik devrimi)
hesabın var mı? giriş yap