• eski roma da her curia nın bölündüğü klan (10 adet).
  • bir sega genesis emulator programi.
  • en basit şekliyle aşiretler içindeki ailelerdir. akraba evliliğinden arınmak amacıyla oluşmuştur, yani bir gens içersindekiler, aşirete dahil olan diğer genslerden birileriyle evlenebilir ancak kendi gensi içinde biriyle evlenemez.

    anaerkil toplum döneminde kadın, evlendiği adamı kendi gensine katar. yani kan, kadın yoluyla yürür, baba yoluyla değil. ancak daha sonra özel mülkiyet'in ortaya çıkışı ve erkek egemen toplum yapısının benimsenmesiyle tam tersi geçerli hale gelir. yani şimdiki gibi, babamızın soy adını alırız.
  • kabile anlamına gelmez. kabile gens ile aşiret arasında aracı halktır. gens kelimesinin kökeni latincedir ve ilkel toplumlarda temel toplumsal birimleri oluşturan kandaş grupları belirlemek amacıyla kullanılır. çoğulu gentes'tir. gelişimsel bir hal olarak kendini roma ve yunan medeniyetlerine gösterir. arkaik dönemdeki daha farklıdır ve dış evlililikler dediğimiz terimin doğuşunun sebebidir bir nevi.
  • antik roma'da ortak bir atadan geldiklerine inanılan aile topluluklarına verilen isim.

    gens için bir tür kabile örgütlenmesi denilebilir. genelde 5 ya da 6 ailenin ortak bir yaşam etrafında, bir toprak üzerinde birleşmesi ile oluşur.
    bu aileler aynı adı paylaşır. (bkz: nomen)
    her ailenin bir reisi vardır (bkz: pater familias)
    bu aile reisleri, gens'e liderlik etmesi için kendi aralarında birini seçerler (bkz: rex)
  • gens, ilk olarak lewis henry morgan tarafından eski toplum (ancient society) eserinde ve friedrich engels tarafından ailenin özel mülkiyetin ve devletin kökeni (der ursprung der familie, des privateigenthums und des staats) eserinde, anasoylu örgütlenmiş bir gens içinde kadın ataları aracılığıyla akraba olan bir grup insana ya da babasoylu örgütlenmiş bir gens içinde erkek ataları aracılığıyla akraba olan bir grup insana atıfta bulunmak için kullanılmıştır.

    gens diğer bir deyişle klan, sürü ve kabile örgütlenmesinden sonraki ve aileden önceki aşamadır. aile, ilkel bir örgütlenme biçim olmaktan çok uzaktır, insan evriminin çok geç bir ürünüdür. insanın paleo-etnolojisinde ne kadar gerilere gidersek gidelim, en yüksek memelilerinkine benzer topluluklar halinde, kabileler halinde yaşayan insanlarla karşılaşırız; ve bu toplulukların gens ya da klan örgütlenmesine varması için son derece yavaş ve uzun bir evrim gerekti; ve ister poligam olsun ister monogam, ailenin ilk çekirdeklerinin ortaya çıkabilmesi için de bu gens ya da klan örgütlenmesinin çok uzun bir evrim yaşaması gerekti. dolayısıyla, insanlığın en uzak atalarında örgütlenmenin ilkel biçimi topluluk, sürü ve kabileydi -aile değil. uzun emek isteyen araştırmalar sonucu etnolojinin vardığı nokta budur. ve bu noktada da, bir zooloğun öngörebildiği bir şeye varmıştır. yüksek memelilerin hiçbiri -birkaç etobur ve gerilemeleri şüphe bırakmayan bazı maymun türleri (orangutanlar ve goriller) hariç- ormanlarda tek başlarına dolaşan küçük aileler halinde yaşamaz. geri kalan tümü topluluk halinde yaşar. zaten darwin, tek başlarına yaşayan maymunların asla insana dönüşemeyeceğini gayet iyi kavramıştı; insanın, goril gibi güçlü fakat sosyal olmayan bir türden değil, şempanze gibi önemli ölçüde zayıf fakat toplumsal bir türden geldiğini kabul etmişti. zooloji ve paleo-etnoloji, ailenin değil, sürünün toplumsal yaşamın ilk biçimi olduğu konusunda hemfikirdir. ilk insan toplulukları, en üst düzey hayvanların yaşamının özünü oluşturan bu toplulukların sonraki gelişimidir yalnızca.

    lewis henry morgan, bu kavramı antropolojik olarak incelemiş; friedrich engels ise üretim ilişkileri, sınıf mücadelesi ve mülkiyeti yorumlarken kullanmıştır.

    kaynak:
    https://en.m.wikipedia.org/…iki/gens_(anthropology)
    karşılıklı yardımlaşma - pyotr alekseyeviç kropotkin

    bonus:
    https://gorus21.com/…yalitilmis-bir-durum-degildir/
hesabın var mı? giriş yap