• dudaktan kalbe dizisinin müziği olan toygar ışıklı şarkısı.
  • gün geçmez,
    yüreğimdeki acı amansız
    yalnızlık; yüzüme vurur geçer zamansız
    hüznün bile yorgun

    her damla gözyaşımdaki keder
    umutsuz sensizlik geceme akar gider mi sonsuz
    kalbim yine yorgun...
  • çok duygu yüklü bir şarkı. insanı dinlendiriyor sanki.. gözlerini kapa ve şarkıyı hisset...
  • vakti zamanında bana 21. yüzyılda tüketim çılgınlığı konusunu uzun uzun (sanki hiç düşünmezmişiz gibi) düşündüren harika şarkı.

    efendim, aylar önce bir gün, sanırsam dizinin de başlarına denk geliyor, bilgisayarım bozuk olduğundan dolayı bir çarşamba gecesi boş kalmış ve televizyon izlemeye dalmıştım. bu dizi karşıma çıktı, izleyedurdum ve şarkıyı çok beğendim.. sözlerini hemen ezberleyemesem de melodisi aklıma kazındı ve sürekli mırıldanmaya başladım.. ancak şarkı o zamanlar şimdiki kadar heryerde çalar durumda değil, ancak dizinin içinde bir-iki sahnede. bilgisayar yok, internet de yok, gönlümce araştırıp bulamıyordum ne şarkıyı ne sözünü, şarkı her çaldığında kendimi parçalarcasına bir hışımla not etmeye çalışıyordum sözleri, böylesi "ilkel" bir durumdaydım sevgili sözlükçüler, hani eskiden sevdiğimiz parçayı kaydetmek için bütün gün radyo başında beklerdik, boş kasetlerimizle ya da eski kasetlerin üst kısmına flapan yerine bant yapıştırarak bir heyecanla kayıt eder, arada konuşup şarkıyı bölen dj'e de küfür ederdik, işte o hesap.

    neyse, günler geçti, benim bilgisayar bir türlü tamirden gelemiyordu. günlerdir internetsiz kalmanın acısı bir yana, bu şarkıyı kesintisiz bir halde dinleyememek de canımı sıkıyor, sürekli sözlerinin ne olabileceğine dair tahmin yürütürken buluyordum kendimi. o artık benim için bir hastalık olmuştu, ve ben sadece "gün geçmez, yüreğimdeki acı amansız, yalnızlııık..." kısmını söyleyebiliyordum. sonra, bir gün, bilgisayarım bana geri geldi. gelir gelmez, internete girdim, şarkıyı buldum, indirdim ve dinlemeye başladım. bir gece boyunca zevk-ü sefa içinde dinleyip ezberledim.. ertesi gün daha az bir merakla dinliyordum şarkıyı ve 3. gün... 3. gün, o da benim için sıradan bir şarkı olmuştu bile..

    "neden?" diye düşünürken, işte, sevgili okurcuğum, tüketim denen şeyin ne menem birşey olduğunu anladım (ancak mı aklın yerine geldi diyenlere selam ederim, örnek veriyoruz kardeşim burada! allah allah...) günlerce yanıp tutuştuğum, dinlemek için çırpındığım şarkıdan, kolayca elime geçirir geçirmez soğumuştum bile.. hızlı üretip hızlı tüketiyoruz artık, ama işin komiği bunu yaparken farkına bile varmıyoruz.. bu nasıl bir empoze mi diyeyim, nasıl bir emperyalizm mi diyeyim, kimlere kızayım bilemedim ki? ağır ağır, sindire sindire ve değerini vere vere tükettiğimiz, mutlu, huzurlu günler dileğiyle. sesine aşık olunası toygar* beyefendiye de ayrıca selamlar.*
  • dudaktan kalbe dizisinin başına gelen en güzel şeydir. bir toygar ışıklı eseridir. senaryo gereği bir hüseyin kenan gün bestesidir. büyükada'yı hatırlatıcı unsurlardandır.
  • ben uyumuyorum, o da uyumuyor biliyorum. ama konuşmuyoruz..
  • neşet ertaş’ın vefatının akla gelmesi.
  • hüzünlü gecelerime eşlik eden bir toygar ışıklı şarkısı.

    insana vazgeçmek zor geliyor da vazgeçilmek bir türlü atlatılamıyor.
    mal gibi ortada kalmışlık hissi, sözlerin tutulmadığı ve yalanların söylendiği bir süreç ve sonu hazin, sonu hüzün.
    olmaz dediğiniz ne varsa gün gelir olur
hesabın var mı? giriş yap