• dunyaya yeni bir cehre daha kazandirirmaya namzet duruma gelirken diger bir cehrenin de dunyadan ayrilmasina dair vaktin yaklastigini haber eden olay.
  • çitiri olmak...
  • (bkz: gebe olmak)
  • borçlu kalmak, kendini herhangi birine karşı borçlu hissetmek. içten içe rahatsız eder insanı. bir nevi özgürlüğünü alır elinden. bir minnet bulutu dolanır durur başında.

    çoğu kimsenin başkasından yardım dilememesinin nedeni, aşırı özgüven duygusu değil esasında budur.
  • dişilere has bir özelliktir. olay için erkeğe ihtiyaç vardır. önceden planlanmış da olabilir, tek gecelik "ananı avradını ne yapacağız şimdi" dedirten durumlarla da gebelik ortaya çıkabilir. çiftlere başarılar.
  • "sonuçlar, kadınların orgazma ulaştığında yüzde 15 daha fazla sıvı bulundurduklarını, bunun da rahimde toplanacak sperm miktarı için bir gösterge olduğunu ortaya koymaktadır. çünkü kadın orgazma ulaştığında spermler baskın yumurtalığa doğru emiliyor. bunun, gebelik şansını en üste çekmek için gereken, spermleri ileri itmek üzere rahimdeki kasların kasılmasını sağlayan “aşk hormonu” oksitosinin salgılanması nedeniyle olduğu düşünülüyor. aşk hormonu oksitosin, kadın cinsel olarak zirveye ulaştığında salgılanır." orgazm&gebelik iliskisi
  • tdk sözlüğünde ikinci anlamı: (mecaz) minnet altında kalmak.

    _____

    çalışma hayatımın bir döneminde beni gebe bırakmak isteyen bir amirim vardı. başlarda niyetini anlayamamıştım. fakat bazı durumlarda kendi yapması gereken işleri bana kitlemeye çalıştığında durumu idrak ettim. bu yüzden iyice temkinli davranmaya çalıştım. başka departmanın bir amiriyle sorun yaşadığımı öğrendiğinde kendince beni savunmaya çalışmıştı. hâlbuki o kişiyle sorunu aramızda çözmüştük. amirime neden böyle yaptığını sorduğumda, onun altında çalıştığım için "koruyup kollamak" vazifesiyle yükümlü olduğunu gevelemişti.

    oradaki zamanımın sonlarına doğru, sırf patrona yaranmak için kendi üstüne vazife olmayan bir işe girişti. ve beni de bu işe dahil etmeye çalıştı. görev tanımımda olmadığını söyleyerek reddettim. bozuldu, yalnız başına yaptı. işten ayrıldıktan bir süre sonra kurban bayramının ikinci günü telefon açtı bana. selamlaşmadan sonra:

    - ben seni koruyup kolluyordum, beni neden aramadın?
    + yarın arayacaktım. bayram daha devam ediyor :)
    - tamam, öyle olsun...

    sonraki bayram aramadı. ben de üçüncü gün onu aramadım...
  • çocuk büyütmek gebe kalmak gibidir.
    hem çook uzun, hem bir anda.

    fethiye'de çocuk yapmak, gebe kalmak demeye gelmek üzere "bir topak et" denir bazen. gebe kalındığında fetusun bir ufacık et topağı evresinden geçtiğinin farkında olarak.

    "sık eş çıkması gebelik öngördürücü olduğu gibi, eş kattırmayla gebe kalma kolaylaşırmış." mehmet ibiş - bakışlar mayalar tarihöncesi

    "kadının karnı şişmeden önce, yeni can gözlerinde parlar." jose saramago - o evangelho segundo jesus cristo

    (ilk giri tarihi: 28.5.2015)

    (bkz: yüğrülmek)
    (bkz: gebe/@ibisile)
    (bkz: gebermek/@ibisile)
    (bkz: çocuk kalmak/@ibisile)
  • gebe kalmak ya da hamile kalmak tabirleri bana çok kaba geliyor. başka bir ifade bulup günlük kullanıma katmak gerek, ne demek kalmak,, sensin kalan
hesabın var mı? giriş yap