• çeşitli devletlerin, özel kanunlara ve bağımsızlığa sahip olarak tek bir devlet durumunda birleşmeleri yöntemi. (bkz: federal)
  • köken bakımından foedus kelimesine dayanan, çeşitli grupların işbirliği yapmak üzere birlik olmalarını ifade eden kavram. buna göre abd, avrupa birliği, nato, uluslararası futbol federasyonu federalizm'in birer simgeleridir.
  • idare hukuku ve devletler hukukunda bir devlet şeklidir. federal devlet türünde, birkaç veya birçok devletçikler (bunlara ülkesine göre eyalet de denebilir) bir merkezi otoritenin etrafında toplanmışlardır. federal devlet sisteminde içişleri, anayasa tarafından yetkinin federasyona üye devletler ve federal devlet arasında bölüştürülmesi; dışişleri de yetkinin yalnızca federal devletin elinde bulundurulması suretiyle yürütülür
  • gücü devlet içinde bölgelere dağıtan yasal ve politik yapı.
  • amerika birlesik devletleri ve avrupa da farkli anlamlara gelen tanim. avrupada federalizm lokal yonetimlere ozerklik ve haklar verilen yonetim seklinin tanimidir. abd de ise federalizm merkezi (ki amerikalilar buna "federal" derler) hukumete daha cok guc ve haklar verilmesini savunanlarin ideolojisidir. yani avrupa daki anlaminin tersidir.

    bu fark zamaninda amerikali ve avrupali siyaset bilimcileri arasinda yanlis anlasilmalara yol acmistir.
  • akp’nin seçim öncesi halktan gizlediği kimi hedefleri gerçekleşirse tanımlanırken örnek ülkeler arasında türkiye federal cumhuriyeti’nin de gösterilebileceği kavram.(bkz: http://telgrafhane.com/…x.php/basliklar/guncel/1852)
  • küresel ölçekte benim aklıma yatan bir oluşumdur.

    yani insanların ırk, dil, din üzerinden değil de, dünya görüşü üzerinden birlik olmaları daha mantıklı geliyor.

    tek sıkıntı dünyanın adil olarak farklı görüşlerce paylaşılıp paylaşılamayacağı. dünya büyük bir yer, her köşesi ayrı güzel ama bazı halkların çölde, bazılarının bir adada, vs yaşamak zorunda kalmaları da kötü.

    mesela komün hayatı yaşamak isteyenlerin gidip yaşayacakları, devletin, polisin, paranın olmadığı bir yaşam alanı ihtimalinin olması gerekir. isteyen gider, çalışır, üretir, paylaşır.

    illa bankada, fabrikada çalışmak isteyen varsa, arabam olsun, şuyum olsun buyum olsun diyen varsa, kendi tekamülü için madde tüketme aşamasını geçmek için böyle bir ihtiyacı varsa, bu insanların da yaşayabilecekleri yerler olmalı.

    örnekler çoğaltılabilinir ama insanoğlu gerçekten ilerlediğini, geliştiğini iddia ediyorsa, bu gerçekliği dünya üzerinde yaratmadan gerçekten ilerlemiş sayılabilir mi?

    çoğunluk demokrasisinin yetersiz olduğunu biliyoruz. çoğunluklar en kolay manipüle edilen, en kolay ikna edilebilen kitlelerken, azınlıklar çoğu haklarından feragat etmek durumunda kalır. kimse azınlık olmak istemez. azınlık olmanın kendine has bir ruh hali, yaratıcılığa dönük bir tansiyonunun olduğunu biliyoruz ama herkes salt insan olmak üzerinden kurabilmeli kendini.

    eğer sadece kürt oldukları için birlikte yaşamak isteyen insanlar varsa, onlar da bunu gerçekleştirebilmelidir. mesele hangi topraklarda olacağı ise, yukarıda dediğim gibi, küresel bir ölçekte insanlık buna beraberce karar verebilmelidir. çok uzak bir ihtimal de olsa, benim sıradaki ütopyam budur.

    eğer bir gün bu olursa, sıradaki ütopyam da herkesin, ayrı bir oluşum olarak özerkliğini ilan ettiği bir dünya olacaktır.

    insanlık tarihi eteğindeki taşları sürüye sürüye ileriyor/geriliyor. ölümün olduğu bir dünyada maddeye bu kadar bağımlı bir bilinç seviyesinin her çağda varola gelmesi ilginçtir ama bizi kuyulardan çıkaracak olan, herkesin kuyudan çıkması olacaktır.

    (bkz: özgürlük)
  • "akp, anakent belediyelerinin yönetim biçimini değiştirecek, izmir, antalya, adana, mersin gibi büyükşehir belediyelerini kazanabilmek amacıyla da olsa anakent belediyelerini il sınırlarına kadar genişletecek; kazandığı anakentlerde kendine muhalif yerel yönetimleri olabildiğince azaltmak için belde belediyelerini kapatacaktır. bu düzenleme aynı zamanda anakent belediyelerinde her biri bakanlıktan gelmiş, bir belediye başkanından çok daha fazla nüfuza sahip, valinin de karşısında esas duruşa geçeceği, bir tür eyalet valisi kudretinde, doğrudan parti liderine bağlı kişilerin yerel yönetimin başına geçmesi demektir ki, bu açıdan sonucun fiili federalizm olacağını söylemek yanlış olmaz."
    mehmet siyam kesimoğlu

    http://sozcu.com.tr/…mak-icin-kandile-girecek.html#
  • sağlıklı yaşaması için yerinden yönetim ve katılma ilkelerinin iyi işlemesi ve sağlam bir anayasa yargısına ihtiyaç duyulur.buna göre federal devletlerin federe devletlerin ikinci meclisine bir şekilde katılması ile katılım gerçekleşir . yerinden yönetim ise federal devletlerin düzenlemediği kobnular dışında bütün hususlarda federe devletlerin federal hukuka uygun olmak koşuluyla düzenleme serbestisini içerir. başkanlık sistemi ile federalizmin beraber olmazsa olmaz bir ikili olduğu ise almanya örneğinden hareketle çok da geçerli değildir kanımca
  • amerika'da olduğu gibi farklı yapıların bir araya gelerek birleşmesi ile oluşan bir yapı olursa, bu birlikten güç doğar.
    ancak türkiye'de kimi çevrelerin talep ettiği şekilde mevcut bir yapının parçalara ayrılması ile oluşursa bu yapıdan bölünme ve yok olma çıkar.
hesabın var mı? giriş yap