• gözden çıkarmak
  • sahip olunan maddi veya manevi seylerden cikarlari dogrultusunda birakmak..
  • değerli bir şeyi, daha değerli bir şeyi korumak,kurtarmak ya da daha değerli bir şey kazanmak uğruna kaybetmeyi kabullenmek.
  • karşıdaki bir değer ise kazanmaktır feda etmek, yok olayın sonunda kendinizi dipsiz bir kuyuya düşmüş gibi hissettirmişse kaybetmektir feda etmek, geri dönüşü yok denecek kadar azdır, harcanmışlığın başlangıcıdır...
  • (bkz: feda)
  • kendinde fazla olmayanı vermektir. kendini eksiltmektir.

    (bkz: fedakarlik/@ride)
  • başını sonunu düşünmeden verebilmektir.

    ne feda edildiği hesaplanıyorsa beklenti vardır ve bu bir fedakarlıktan ziyade yatırım olur. ama bu şekilde dışarıdan incelenebilir ve bazı detaylar fark edilir.

    öncelikle, her fedakarlık bir sonrasındakini önemsizleştiriyor. yani büyük bir fedakarlığın hiçbir işe yaramadığı yerde daha önce bir şey feda etmemiş birinin ufak bir fedakarlığı daha tatmin edici bulunabilir. bu şekilde yuttukça büyüyen ve daha çok yutmak isteyen yapısı, fedakar insanı genelde ortada bırakır.

    ayrıca, borçlu hissettirir. peki var mı alacaklısını seven?

    (bkz: #8553982)

    kimse sevdiklerinin faydasına çalışırken neyi feda ettiğini düşünmez ama günün sonunda herkes kendi payına düşenle baş başa kalır.

    ne yaptığını bilmesi gerek insanın. mesela kendinden neden ödün verir? karşısındakini mutlu etmek için mi? öyleyse onun yolu bu değil.
  • kendinde olan bir şeyi yine başka bir şey için gözden çıkarmak anlamına gelir.

    kişilerin feda ettiği şeyler farklı olsa da özü hep aynıdır. mevcut memnuniyetini eksiltip daha büyük olan bir ihtiyacı karşılamak.

    bazı insanlar para için bir şeyler feda eder, bazıları parasını.

    bazı insanlar sağlığı için bir şeyler feda eder, bazıları sağlığını.

    bazı insanlar mevkii için bir şeyler feda eder, bazıları mevkiisini.

    bazı insanlar aşkı için bir şeyler feda eder, bazıları aşkını.

    bazı insanlar kendi için bir şeyler feda eder, bazıları kendini.
  • ben birçok bakımdan babamın azaltılmış numunesiyim. benim ustalığım olasılıkla, var olanların çokluğundan değil, var olanların birbiriyle ilintilendirilmesi ve dışarıya, ilişkilere de yedirmedeki kendime özgü tarzımda. ben var olanlardan bir uyum çıkarıyorum. babam olmayanlardan, feda edilmişlerden kişisel uyum çıkarıyormuş. şimdi anlıyorum, uyum yakalayan herkesin vardır bir feda edilmişi, kaybedilmişi.

    haddimi bilirim, en iyi bildiğim şey haddimdir, dolayısıyla en iyi koruduğum şey de dar anlamıyla kendi alanım. haddimi bilmemi sağlayan şey bilgi ve bilinç değil, geri çekilme ve feda etme kapasitem. bu özelliğime güveniyorum. bütün canlı şeyler gibi mutlak bir güven değil bu, aşağı yukarı, yaklaşık bir şey. artar azalır, yarı yolda bırakır, yine de anılması, ortaya konması gerekir.

    "akıl kendi fedasını kontrol ederek kendi kendine sadık kalacaktır." jacques ranciere - cahil hoca

    (ilk giri tarihi: 15.9.2017)

    (bkz: özveri), vazgeçiş
    (bkz: feda ediyorum)
    (bkz: feda), canını feda etmek, kendini feda etmek
  • "vazgeçtiklerimizi,
    hakka feda edip terk ettiklerimizi,
    elde edemeyip de
    mahrum kaldığımız şeyler zannediyor,
    yanılıyorlar."
hesabın var mı? giriş yap