*

  • külliye ile aynı adı taşıyan semtte, fevzi paşa caddesi`nin haliç tarafı boyunca uzanır. fatih sultan mehmed tarafından mimar atik sinan`a yaptırılan külliye 1463-1470 yılları arasında inşa edilmiştir. külliye, o döneme kadar türk-islam mimarisince yapımı gerçekleştirilen en büyük bina kompleksidir. bir cami etrafında çok planlı şekilde yerleştirilmiş medreseler, kütüphane, şifahane, tabhane, kervansaray çarşı, hamam ve daha sonra inşa edilentürbelerden oluşur.

    külliye ilk inşa edilirken yapılan cami günümüze kadar ulaşamamıştır. bugün külliyede bulunan fatih camii 18. yüzyılın sonlarında yapılmıştır. 1767 yılında sultan iii. mustafa tarafından ve eskisinden tamamen farklı bir biçimde yeniden inşa ettirilen ve günümüze kadar ulaşmış bulunan bu yeni fatih camii, mimar mehmed tahir tarafından yapılmıştır.

    fatih camii klasik cami mimarisiyle inşa edilmiştir, ama bezemelerde barok tarzın etkileri görülür. dört büyük mermer sütun üzerine oturmuş 26 m. çapındaki büyük kubbesini dört yarım kubbe destekler. iki şerefeli iki tane minaresi vardır. cami içindeki kalem işi süslemelerde de barok etkisi görülür. külliyenin diğer önemli unsuru medreselerdir. caminin iki tarafında da bulunan medreseler istanbul üniversitesi’nin de temeli olmuştur. zaman içinde çeşitli tamirat geçirmiş medreselerin bir kısmı yol yapım çalışmaları sırasında tamamen yok edilmiştir. günümüze bu medreselerden sekiz tanesi ulaşmıştır. caminin kıble yönünde, camiye bitişik bir kütüphane binası 1724 yılında inşa edilmiştir. bu kütüphanenin biri dışarıya, diğeri ise camiye açılan iki kapısı vardır ve kubbelidir. fakat günümüzde bu kütüphaneye ait kitaplar, süleymaniye kütüphanesi`nde muhafaza edilmekte, bina ise tamir görmektedir.

    külliyenin kıble yönünde fatih sultan mehmed e, eşi gülbahar hatun a ve sultan ii. mahmud'un annesi nakşidil sultan a ait üç türbe bulunmaktadır. bunların dışında külliyenin haziresinde çok sayıda büyük devlet adamına ait mezarlar vardır. külliyeye ait kervansaray 1980`li yıllarda onarılmış ve eklenen yeni dükkanlarla birleştirilerek, işyerleri olarak kullanılmaya başlanmıştır. tabhane, çarşı ve hamam ise günümüze kadar ulaşmamıştır. *
  • 1471 yılında tamamlanan konumu, kompozisyonu ve 16 medresesiyle kente türk damgasının vuran bir anıtsal yapılar topluluğudur.
  • (bkz: fatih camii)
  • 1940'larda muzaffer gökman merhum da bu adla bir kitapçık yazmış. yazılış macerası ise hem ilginç hem buruk: muzaffer gökman, çatalca'da, ikinci dünya harbi'nin sınırlara yaklaşan tehlikesinin gölgesinde askerlik yaparken yarım günlüğüne istanbul'a inip gelmiş. bu yolculuk ona bir hafta çadır hapsine mâl olmuş. fakat kendisi, o cezayı hayırlı bir vesile sayarak, daha evvelinde kafasında taslağını oluşturduğu bu kitapçığı yazmış ve tarihe not bırakmış.**

    efendim? alınan ceza sonucu depresif ve öfkeli bir hâle bürünüp acısını oradan buradan çıkarmak mı? bilmiyormuş ki muhterem, allah'tan yabancısıymış, işte, o da vaktini böyle faydalı bir şeye harcamış.
hesabın var mı? giriş yap