• avrupanin onemli kentlerini birbirine baglayan otobus sirketi. ucuzdur, ogrenci dostudur.
    http://www.eurolines.com/
  • kişinin sinirleri yeterince güçlü değilse, kendini pek iyi hissetmiyorsa sinir kriziyle sonuçlanabilecek deneyimler yaşamasını garanti eden otobüs şirketidir.
    normalde yol açık olduğunda 2 saatte gidilebilen yolu 5 saatte giderek ve yolculara taşınacak mal muamelesi yapmak için maksimum çabayı göstererek hayranlık ve cinnet uyandırmıştır bu eurolines. tuvalet için yolcular tarafından tehdit edilmediği sürece durmamış, ta italyadan gelen otobüsle amsterdama kadar rotterdam utrich gibi yerlere uğrayarak varmaya çalışmış ilginç bir zihniyetin ürünüdür.
    ha ne bok varsa check-in yarım saat önceden yapılmalıdır bunlarda. uçağa biniyoruz sanki mübarek.
    sadece şöförleri ve otobüsleriyle sorun değildir. aynı zamanda amsterdam ve brüksel ofislerinde çalışanlarını göz önüne alarak yaptığım gözlemde bu insanlarda öküzlüğün standart geldiği sonucuna varmıştım.
    nasıl olur da bir alternatifi olmaz diyenlere, hazır 26 yaşından azken bir 10 euro fazla verip trenle gitmeleri önerilir.
  • otobüslerinde tek bir kişinin 14 saat boyunca hem şöförlük, hem de muavinlik yaptığı, koltuk numarası belli olmadığından bazı yolcuların 4 saat boyunca ayakta yolculuk edebildiği, ülkemizin en kötü otobüs firmasından bile daha kötü, gayet hoş internet sitesine aldanılmaması gereken ömür törpüsü firma.
  • lüksemburg-amsterdam arasında şahsımı taşımış şirkettir. efenim, 2 şoför değişmeli kullanmışlardır. otobüs o kadar da eski değildi. hatta rahattı bile. koskoca volvo... lakin lüksemburg'da otobüsün gelmesini 1,5 saat beklemem hiç hoşuma gitmemiştir. orada otobüs durağındaki adam da bunların bööle olduğunu, numaralara telesekreter çıktığını, 2, 3 hatta 4 saat beklemenin normal karşılanması gerektiğini anlatıp gerçekten de uzak durulması gerektiğini belirtmiştir. ucuz olması tek avantajıdır.
  • brüksel-paris arasinda ilerlerken enstrumantal olarak calan coskun sabah sarkilari yüregimi isitmisti. yabanci arkadasima sarkilarin türkce oldugunu söylerken bir gurur, bir hava. ben yazdim sanki. molada gittim soförün yanina, adamda orta dogulu tipi de var, diyalog ayne söyle:
    b- türk müsünüz?
    s- hayir
    b- caldiginiz sarkilar türk sarkisida ondan sordum
    s- bi arkadas verdi, yolcular uyusunlar diye caliyorum
    sirittim, essek olusu gibi, 500 kisinin onunda pantolunun fermuarini acik kaldigini farketmis bi adam gibi sirittim.
    arkadasim da siritti...
  • önce tecrübesizlikle 'ulan turkiyedeki trenler nasılken avrupada nasıldı kimbilir otobüsler nasıl olur' gibi bir soruyla yanılgıya düşülerek bir de avrupada otobüs yolculugu yapayım diye bilet alınır.sonra öncelikle otobüs zamanından en az bir saat kadar geç gelir sizi deli eder.ilk hayal kırıklıgı burda yaşanır.sonra içinizden ulan heralde yollar dolu nede olsa avrupa dersiniz.otobüse binersiniz tabi binmeden önce gözleriniz hostes muavin falan arar ama yoktur ne yazıkki.şöför eşyalarınızı bagaja yerleştirir sonra yer bulmaya çalışırsınız.hele bide benim gibi otobüse gece bindiyseniz biraz zor yer bulursunuz zira millet ya eşyalarını yanına koymuştur yada koltuğa yatmıştır.neyse zorla birini kaldırdınız oturdunuz sonra gözler önce muavını arar gelsin nerede ineceğimi sorsun dersiniz ama yoktur.ya uyuyakalırsam korkusunla uyuyamazsınız bari bi kahve içeyim dersiniz ikram namına hiçbirşey yoktur.sonra ulan zamanında nilüfer e bok attıydık bak gör diye düşünürsünüz.ben salzburgtan zurihe gitmiştim şuanki aklım olsa ne kadar maliyeti olursa olsun trenle giderdim heralde. eurolines avrupada trene kesinlikle alternatif olamaz ama ucuz olmasına ucuzdur.benim için rahatlık önemli değil e acelem de yok derseniz dayanabilirseniz gidebilirsiniz.zira unutamayacağınız bir yolculuk geçireceksiniz
  • amsterdam şubesinde ciddi anlamda öküz barıdırdığını düşündüğüm şirket. sorduğunuz soruya hayvan muamelesi yaparcasına cevap verebilirler. sonra da dersiniz ki madem böyle olacaktı, hayvan gibi bağırıp çağırıp sorsaydım. ama olan olmuştur.

    bunlar bir yana, otobüsleri eğer ucuz yolculuklar planlıyorsanız uygundur ama ucuz etin yahnisi olayı gibi bazı şeylerle karşılaşmanız mümkün. dünyada en iyi otobüs taşımacılığını türkler (neden acaba? demiryolu yatırımı yapmayıp menderes'ten beri abedeli dostlarımız sayesinde otomobil medeniyettir dediğimizden olabilir mi?) yaptığı için oradaki sistemi görmek sizi dumur edebilir.

    bir kere bilette koltuk no yoktur unutun. ikincisi bagajınız fişlenmez, göz alıcı bir bagaj ise pek güzel olmaz. yanınıza alın. bir diğer üçüncüsü ise ikramı unutun. yani türk sistemi gibi düşünmeyin. o otobüslerin tek fonksiyonu sizi sadece götürmektir, o kadar. kaç saat olduğu da önemsiz. ve sonuncusu, bazı ülkelerde (şaka gibi) bazı şehir/kasabalarda adeta dolmuş gibi bir noktaya gelip öylece 20 dk bekleyebilirler. neden? çünkü bir yolcu gelir de belki biner diye. (bilet alanları beklemiyor otobüs, öylesine bekliyor!)

    ayrıca otobüs kültürü avrupada gelişmediğinden bazı yolcuları bazen sizi çıldırtabilir. otobüste bağırarak konuşabilir, yanındaki boş koltuğu vermeyebilir ve mükemmel ölü taklidi yaparlar. kokabilir, sizi durduk yere rahatsız edebilir vs.

    yine de, diyorum, eğer turizmden adeta geberen şehirler arasında yolculuklar yapıyorsanız ve süresi de azsa (8 saatten az mesela) bu otobüsler velinimettir. çünkü amsterdam-paris yolculuğunu sittin sene 40 € dan ucuza gidemezken bu otobüsler sizi 19 € ya götürür. yolların da bizimkiler gibi yamalarla dolu olmadığını da katarsanız, yol olarak hırpalamaz.

    son tavsiyem ise eğer fransa-belçika-hollanda bölgesinde olacaksanız ve 3 ay önceden bilet alabilme şansınız varsa, eurolines i hiç kullanmayın; thalys'i araştırın. o trenlerde keko fiyatlarla (örn: ams-par 29 €) şehirler arasında eurolines daki gibi hırpalanmadan gidebilirsiniz. sonra alırım deyip yatmayın o bilet en az 55 € olur. bir gün bile geçmesin.
  • eger yurumek dahil deneyebileceginiz butun yollar tukenmi$se, gideceginiz yere gitmekten vazgecin eurolines a binmeyin.
  • yolcuları 72 milletten olduğundan dil problemini aşmak için sessiz film gösterimi yapan firma.
    şahsen bir yolculuğumda 'modern times'a denk gelmiştim de, sulu sepken yolculuğuma renk gelmişti.
  • başlık boyunca görüldüğü üzere çok mecbur kalınmadıkça kaçınılası bir otobüs firmasıdır. türkiye'deki sıradanın altı bir otobüs firması bile eurolines'a göre business class kalır. kendisiyle yaptığım paris-berlin yolculuğu sırasında öleceğimi hissettim, amsterdam-paris otobüsüm belçika'daki en ufak köylere kadar girme ihtiyacı hissettiği için 2 saat geç kaldım (hollanda'da trafik sıkıştı bir de - hollanda'da trafik mi sıkışır yahu! cenabet otobüs) ve brüksel-paris otobüsümde arkadaşımla sesli konuştuğum için otobüs şöföründen azar işittim (okul servisi adeta)

    ama şu da bir gerçek ki trenden de, en ucuz uçaktan da ucuz, üstelik otobüs terminalleri genelde şehir merkezinde olduğu için transferler çok pratik. gene de 5 saat üstüne dayanılmaz derim ben, aklınızda bulunsun.
hesabın var mı? giriş yap