• esma bint mervan'ın öldürülüşünün bir de şurada anlatılmışı var, aynı şiirin farklı bir türkçe versiyonuyla birlikte. buradan okurken müslümanlar bunun rasyonalizasyonunu yapmış, bu olayla barışıklar düşüncesine kapılmak mümkün:
    http://www.sorularlaislamiyet.com/…dogru-mudur.html

    ama hemen ardından şöyle bir sayfaya denk geliyoruz: sorularlaislamiyet.com'da kabul edilen olaydan "bir alçağın salyaları" olarak bahsediliyor, aynı iddia "bu saçmalık ve ancak yazarının şahsiyetine yakışacak edepsizlikleri, kendi kitabından alıntılar yaparak gözler önüne serelim" şeklinde sunuluyor. (daha önce uçan linkin yenisi için kostek'e teşekkürler)

    ayrıca şu forumda da şiirin alternatif bir çevirisine ulaşılabilir, hangisi doğrudur bilmiyorum:
    http://arsiv.ateizmecevap.com/…index.php/t2585.html

    farklı bir kaynak daha:
    http://ateistforum.ipbfree.com/…ex.php?showtopic=56

    edit: sorularlaislamiyet linki patlamış, yenisini koydum.

    edit 2: ikinci paragraftaki sayfa da kaldirilmis ama google onbelleginde duruyor.

    begimay'ın uyarısı üzerene edit 3: bütün linkler gitmiş, şimdilik ne yazık ki yerlerine koyacak link de bulamıyorum. bilinmesi gereken şu: bazı müslümanlar kesinlikle böyle bir şey olmamıştır, bunu iddia etmek alçaklıktır derken diğerleri de peygambere öyle şiir yazarsan tabi keserler çok iyi olmuş görüşündeler.

    edit 4: lnl (#18623979) sorularlaislamiyet için yeni link: http://www.sorularlaislamiyet.com/…dogru-mudur.html
  • hz. muhammed'in umeyr bin adiy el-hatmi'e emir verip esma bint mervan'i oldurttugu dogru degildir.
    (bkz: umeyr bin adiy el-hatmi/#18207709)
  • bazen eşe dosta "bir adam gidip şiirler okudu diye bir kadını, çocuklarını emzirirken öldürürse ne düşünürsün"
    şeklinde sorular sormama sebep olan kişi.
    elbette küfürler yağmaya başlar böyle birine.
    sonradan "bunu yaptıran hz muhammed'dir" denildiğinde
    hımm, o yaptırmışsa vardır bir hikmeti.
  • islâm hukukundaki hükümlere tamamen uyan bir şekilde öldürülmüş yahudi kadın.

    fıkıhta muharip olmayan, düşman askerlerine yardımcı olmayan ve onları savaşa şevklendirmeyen kadınlar ve din adamları öldürülmez.

    bunu yapanlarsa öldürülür.

    hayatın kuralıdır: bir mücadelede, hak geldi mi batıl zâyî olur.

    esma bint mervan da, zâyî olan batılın tarafında olduğu için kaybetti. mağlub oldu.

    edit: bu olayın hikâyesini türkiye diyanet vakfının bir komisyonla hazırladığı, 44 ciltlik islâm ansiklopedisi'den şöyle aktarabiliriz;

    --- spoiler ---

    umeyr b. adî, islâmiyet hakkında ağır sözler söyleyen, hz. peygamber’i hicveden ve medine halkını onu öldürmeleri için kışkırtan asmâ bint mervân’ı katletmesine dair bir rivayetle tanınır. asmâ, umeyr’in kabilesinden yezîd b. zeyd’in karısı olup kaynaklarda anlatılan olay bedir gazvesi’n-den birkaç gün sonra gerçekleşmiştir. buna göre asmâ’nın tavrından çok incinen resûl-i ekrem’in, “bu kadına hak ettiği cevabı verecek bir kimse yok mu?” şeklindeki sözünü duyan umeyr, “allahım! eğer resûlullah bedir’den sağ salim dönerse bu kadını öldüreceğim” diyerek adakta bulunur. bedir gazvesi’nin ardından ramazan ayının bitimine beş gün kala bir gece asmâ’nın evine girerek onu öldürür ve aynı gün sabah namazını mescid-i nebevî’de kılar. hz. peygamber onu mescidde görünce durumu tahmin eder. yaptığı işin resûl-i ekrem tarafından nasıl karşılanacağını bilmeyen ve asmâ’nın ailesinden çekinen umeyr, resûlullah’ın, “endişe etme, benî hatm’de onun için iki keçi bile tokuşmaz” demesi üzerine rahatlar. hz. peygamber, “allah’a ve resulüne gıyabında yardım eden bir adam görmek isterseniz umeyr b. adî’ye bakın” sözleriyle ona iltifat eder. orada bulunan hz. ömer, “şu âmâya bakın, allah’a taat konusunda ne kadar da hassas!” deyince resûl-i ekrem, “ona âmâ deme, o basîrdir” karşılığını verir (vâkıdî, ı, 173). umeyr aynı gün kabilesine döndüğü sırada asmâ’nın cenazesi kaldırılıyordu. asmâ’nın çocukları annelerinin kendisi tarafından mı öldürüldüğünü sorduklarında, “evet ben öldürdüm; eğer hz. peygamber hakkında aynı şekilde konuşursanız sizi de öldürünceye yahut kendim ölünceye kadar çarpışmaya devam ederim” dedi. böylece onun müslüman olduğu anlaşılınca kabilesinden daha önce islâm’ı benimsedikleri halde kendilerini gizleyenler de inançlarını açıkça dile getirdiler. resûl-i ekrem’in bu olay münasebetiyle söylediği, “onun için iki keçi bile tokuşmaz” sözü darbımesel haline gelmiştir. daha sonra umeyr, kabilesine kur’an öğretmek ve imamlık yapmakla görevlendirildi.

    --- spoiler ---
  • bazı müslümanların kafa yapısını anlamak imkansız oluyor. esma bint mervan ile ilgili araştırma yaparken bir siteye rastladım arkadaş girişe şöyle bir şey yazmış.

    "açıklama: kendi sitelerinde bazı ateist bozuntuları muhammed as. hakkında edepsizce zırvalar ortaya atmaktadır. örneğin aşağıdaki yazıdır. olayın aslını sadece kaynaklara göre yazarak yorumları ziyaretçilere bırakıyorum. şadi kul"

    ateist yazarın yazısını koymuş akabinde de kendi yazısı ama kendi yazısını okuyunca ah ahh ne haksızlık diyeceksiniz zannediyorsunuz ama öyle olmuyor.

    sadece hicivli şiirler yazdığını için 5 çocuklu bi kadının öldürülmesini pek bi güzel anlatıyor.

    --- sexyhuri nickli atesitin yazısı ---

    esma bint mervan, umayya b. zeyd kabilesinden 5 çocuklu şair bir kadındır. bu kadın ebu afak adlı 120 yaşında zavallı bir adamın ve benü nadir kabile reisi ka'b'ın kallesçe öldürülmesini kınamış ve kalemini alarak şu dizeleri yazmıştır;

    b. malik ve el-nabit ve auf ve el-khazraj'e saygı duymuyorum.
    sizden biri olmayan bir yabancıya
    murad yada mahrij (yemenli iki kabile) olmayan bir yabancıya itaat ediyorsunuz.
    ahcının pişirdiği yemeğin olmasını bekleyen aç adamlar gibi bekleyen
    resinizi öldüren bu adamdan (muhammed'den) size iyilik geleceğinizi mi bekliyorsunuz?
    aranızda onu gafil avlayarak ona saldıracak
    ve ondan gelmeyecek yardımı bekleyenlerin
    umutlarına son verecek gururlu bir adam yok mü?
    (kaynak ıbn sad, siret resul)

    muhammed efendi bu kadının söylediklerini duyar duymaz "beni mervan'ın kızından kim kurtaracak?" diyor.
    muhammed'in tetikçilerinden biri olan umayr b el-hatmı bu işi üstleniyor ve geceleyin kadının evine girerek 5 çocuğunun gözleri önünde savunmasız kadını öldürüyor. kadıncağızı çocuklarının önünde doğrayan tetikçi umayr, sabah olur olmaz çetenin ele başına, yanı muhammed'e kadının işini bitirdiğini bildiriyor.

    muhammed ise umayr'a "allah'a ve önün halkına yardım ettin ya umayr!" diyor.
    umayr, işlediği cinayetten oturu bir ceza görüp görmeyeceği hususunda muhammed'e soruyor, muhammed ise "o kadın için iki keçi bile toslaşmaz" diyor ve umayr'a ailesinin yanına dönmesini emrediyor.

    hicretin on dukuzuncu ayında, ramazan ayının bitimine beş geçe kalmış iken, ibni zayd'dan olma esma b. marvan'a karşı sariyyah (saldırı) gerçekleşti. allah elçisi ile alay eden onu gücendiren sözler sarfediyordu. halkı allah'ın elçisine karşı kışkırtıyordu.
    bir gece gizlice evine giren adıy el hatmı, beş çoçuğunun mervan'ın etrafında
    uyuduğunu gördü, koynunda meme verdiği bir bebeğide vardı, el hatmı bebeği kenara
    iterek, sırtından çıkardığı kılıcını sapladı. bundan sonra peygamber ile sabah
    namazını kıldı. allah'ın elçısı ''mervan'ı öldürdün mü?'' diye sordu. o'da "evet" dedi. el hatmi
    koynunda bebeği olan bir kadını öldürdüğü için kendisine bir günah olup olmadığını
    sordu, allah'ın elçisi ''o kadın için iki keçi bile toslaşmaz '' dedi.
    ıbn sad, tabakat el kabir

    esma, muhammed'in öldürttüğü kişiler için iyice içerlemiş olacak ki, halktan muhammed'i (tıpkı muhammed'in öldürttüğü gibi) gafil avlayacak birinin çıkmasını ümit ediyor. bu demektirki esma'nin kendisi hem kadın olduğu için ve hem de acizliğinden böyle bir işi kendisi yapamaz. o halde esma denen bu 5 çocuklu kadın muhammed için ne gibi bir tehdit unsuru idi?

    muhammed'in "o kadın için iki keçi bile toslaşmaz" cümlesinden anlıyoruz ki, esma'nin ölümü halk içinde pekte ses getirecek bir hadise değildir. bu demektirki esma o dönemlerde otoriter, devlet idaresinde bulunan bir kişi ya da muhammed'e karşı diğer kabilelerle iş birliği yapabilecek mevkide bir kadın değildi. esma, kendi çapında şiirler yazan 5 çocuklu şair bir annedir. esma değil diğer söylü güçlü kabileleri muhammed'e karşı savaşmak için iş birliğine çağırabilmek, kendi halkını bile muhammed'e karşı ayaklandıramayacak kadar aciz bir kadındı. tek suçu muhammed'in kişileri gafil avlamasına ve kallesçe işlenen suikast olaylarına kızarak, muhammed'in bu eylemlerini eleştirmesidir. akabinde yazdığı dizelerin bedelini kendi çocukları önünde vahşice katledilerek ödemiştir.

    esma bint marvan için iki keçi tokuşur mu bilemem ama, geride bıraktiği 5 yetim çocuğun sabah akşam analarına ağladıkları kesin..

    --- sexyhuri nickli atesitin yazısı ---

    bu da haksızlığa uğrayan peygamber efendimizi koruyan şahane insan şadi kul yazısı:

    --- şadi kul yazısı ---
    esmâ binti mervân, medine’de yaşayan benî ümeyye b. zeyd kabilesine mensuptu. yahudi şairelerindendi. beş çocuğu vardı. bunlardan biri anne sütü emme çağındaydı.
    allah’ın elçisi muhammed as., müslümanları yok etmek için gelen 1000 kişilik tecrübeli bir orduyla mekkeli müşriklere karşı koymak için 300 kişilik bir topluluğu alarak bedir’e gitmişti. müşrikler tam teçhizatlı buna karşın müslümanların çoğunda savaş tecrübesi yoktu. bir kısmı daha çocuk yaşta, bir kısmı da yaşlı durumundaydı. silah ve binek bakımından çok zayıftı. bu savaşta müslümanlar var olma veya yok olma ile karşı karşıyaydı.

    allah’ın elçisi bedir’deyken, medine’de yahudi olduğu ifade edilen esmâ binti mervân haddini aşan şiirler söylemeyi hızlandırdı. bu hicivli şiirlerle allah’ın elçisini, islâm’ı, müslümanları aşağılıyordu. hatta bu yetmiyormuş gibi medinelileri ve diğer arap kabilelerini muhammed as.’ı öldürmek ve islâm’a karşı savaşmak için kışkırtıcılık yapıyordu.[1] söylediği son şiirler dilden dile dolaşarak medine’ye ulaşınca müslümanlar üzüldü. bedir’e mazeretinden dolayı gidemeyen umeyr b. adî el-hatmî’nin canı sıkıldı. asabı bozuldu. adakta bulunarak:

    - ey allah’ım!.. ben senin için adakta bulunuyorum. eğer sen rasûlullah’ı bedir’den sağ-salim medine’ye geri döndürürsen; ben o kadını mutlaka öldüreceğim, dedi.[2]
    müslümanların müşrikler karşısındaki bedir zaferi bir takım insanları rahatsız etmişti. bazıları da kudurma safhasına kadar gelmişti. imkânları dâhilinde ölümüne saldırıyorlardı. kâ’b ibnu’l eşref, huyey b. ahtab, ibn ebi'l-hukayk, esmâ binti mervân… gibiler muhammed as.’ı, islâm’ı ve müminleri çok rencide edici tutumlar sergiliyorlardı. elbette bunlar usulüne uygun şekilde tekrar tekrar ikaz ediliyorlardı. ama yine bildiklerini okuyorlardı. artık hak ettikleri cezaya çarptırılmaları gerekiyordu.

    islâm, yüce allah’ın gönderdiği en son dindir. bu dinin kendisini, peygamberini, inanan müminlerini söylenen hicivlerle aşağılayan, hakaret eden, düşmanlığını ve kinini sürekli dile getirenler mutlaka durdurulmalıydı. etraftaki insanları müslümanlara karşı kışkırtmak, kin ve düşmanlığı artırmak, fesat çıkarmak, savaştırmak için yapılan tahrikler “bardağı taşıran son damla”ları çoktan geride bırakmıştı. dayanılmaz hale gelince allah’ın elçisi:
    - benim için mervân’ın kızı hakkında kim gelecek, buyurdu.[3] kadının kabilesinden olan umeyr b. adî el-hatmî, rasûlullâh bedir’deyken hicivlerinden dolayı “ben o kadını mutlaka öldüreceğim” diye adakta bulunmuştu. hiç kimseye fırsat vermeden:
    - ben, dedi.

    umeyr, gece yarısı esmâ’nın bulunduğu mevkie geldi. eve geldi. uyuyan kadının bulunduğu odaya girdi. etrafında uyuyan çocukları vardı. süt emzirdiği bebeği de kucağındaydı. umeyr eliyle araştırdı. kadının emzikli küçük çocuğunu buldu. bebeği öteye götürdü. sonra kılıcını kadının göğsüne sapladı. kılıcın ucu kadının sırtından çıktı.[4] sonra evden çıktı. medine’ye gitti. sabah namazını nebî as.’la beraber kıldı. nebi as., umeyr’i gördüğünde:
    - mervân’ın kızını öldürdün mü? diye sordu? umeyr:
    - evet, babam sana feda olsun ey allah’ın elçisi, dedi. sonra umeyr hadiseden dolayı karşılıklı herhangi bir kavgaya sebep olup olamayacağı konusunda tereddüt edince:
    - ey allah’ın elçisi, bu işten dolayı üzerime düşen bir şey var mı, diye sordu. allah’ın elçisi:
    - ondan dolayı iki keçi bile birbirine toslamaz,[5] buyurdu. bu cevap umeyr’in çok hoşuna gitti. umeyr doğruca kabilesine gitti. onlar kadının öldürülmesi konusunda muhtelif görüşlere sahiptiler. onlara:

    - ey hatmeoğulları!.. mervân’ın kızını ben öldürdüm. topluca benim için el birliği yapın. elinizden geleni arkanıza bırakmayın, diyerek onlara sert yaptı. onlar da korkularından umeyr’e hiçbir şey yapamadılar. bu kabile içerisinde müslüman oldukları halde imanlarını gizleyenler, insanları suskun vaziyeti görence; müslüman olduklarını açıkladılar. böylece bugün, hatmeoğulları için islam’ın izzetine giriş kapısı durumuna gelmiştir.[6]

    --- şadi kul yazısı ---

    ilgili sayfa
  • islamin katlettiği üçüncü şairdir. sonrası ölü şairler cemiyeti, malum.
  • temsili 'siyasal islama muhalif' kadındır. bugün islamcılar hem ikballeri hem de cehaletleri dolayısıyla bütün muhaliflerin katline taliptirler. akp'nin bütün muhaliflere "darbeci, terörist" demesi boşuna değildir. gelenek bu şekilde işlemekte. bu geleneğin kökleriyle kurutulması için rasyonel eğitim şart.
hesabın var mı? giriş yap