• - beni artık arama! elveda kamil!
    - elveda derken?
    - gergedan kamil gergedan!!!
  • "hangi anne evlatlarını isteyerek bırakır ki" cümlesiyle tanıtımı yapılan,yeni bir aliye vakası gibi görünen ece uslulu dizi.
  • çocuklarım olmadan asla diyorsanız aliye 2 (elveda derken)
  • pek özgün senaryosu vardır.

    (bkz: stepmom)

    110 dakikalık hollywood filminin temel meselesini alıp türk izleyicisine kakalama çabasıdır. (ayıbından filan geçtim. ne ilk, ne son ve yapmayan da yok nasılsa) elbette yapımcı, 13 bölüm çekip kenara koyamayacağına göre bu projeyi (maliyet meselesi, en az 39 bölüm çekmek lazım) eminim - tutarsa tabii- dizinin eş başrolü olan doktor hanım kızımız bu tümör belasından kurtulur, ilk 13 sonunda hayırlısıynan. o zaman sen ayıkla senaryonun taşını!
  • mevcut çocukların da tıpkı aliyenin çocukları gibi bir ağızdan eveeeett,taaamaaaam diye konuştukları,ayrıca ilk 15 dakikası ele alınarak bundan sonrası rahat rahat tahmin edilebilecek dizi.
  • mevcut baba olan ege bey ın sureklı sırıtır halde olması da pek bir abartı gozukmektedir.
  • stepmomla alakası yoktur esinlendiği film my life without me adlı almodovarın prodüktörü olduğu filmdir.keşke esinlenmeseymiş tabi.
  • -beyninde tümör olan bir anne
    -annesiz kalacak iki çocuk
    -öksüz ve yetim bir kardeş
    -kettle kullanmayı bile bilmeyen bir koca
    -taa üniversite yıllarıdan beri (hasta) kadına aşık olan yakışıklı bir adam
    -sevgi dolu ve kısır bir anaokulu öğretmeni
    -sevgi dolu ve kısır bir anaokulu öğretmeninin reddetiği ve mutsuz bir evliliği olan adam

    osman yağmurdereli muhtemelen tüm dizi klişelerini alt alta yazdırdı bir senariste ve bundan da böyle bir dizi çıktı.

    unutmadan şu son dönem dizilerinde çocuklara her daim sevgiyle yaklaşan "anne, baba, teyze, hala, komşu, yoldan geçen adam" tiplerine de ayrıyeten uyuz oluyorum. eskiden güzel bir çocukluk geçirdiğimi sanırdım. ki hala da öyle sanıyorum ya. bu diziledeki "canım yavrum, tatlı yavrum" teması baydı. ya ben bir kız çocuk olarak annemden en çok duyduğum söz " ona dokunma, bunu elleme, gebertirim seni"ydi yani. bu sevgi pıtırcıkları havası çok nadir rastlanan bir şeydi bizim evde. ki çoğu evde de hala böyle olduğunu gözlerimle görüyorum. çocuk dediğin şey öyle koltukta anasının yanında oturup da kendini sevdirmez. ordan oraya atlar zıplar, bir şeyler kırar, annesinin makyaj takımını bozar, süt içmek istemez,diş fırçalamaktan nefret eder, yapma denileni kesinlike yapar. bu dizi dolayısıyla çocukları yanlış tanıtan tüm dizileri ve filmleri de kınıyorum.

    bonus (bkz: doksanlarda cocuk olmak/#9487598)
  • konusu itibariyle çetin tekindor vehülya koçyiğit li melodram yavrularımı da hatırlatan dizi. kafalarda soru işareti bırakan diziler kervanına girmeyi hedefliyor gibi. yakında doğan 'ın gazete ve kanallarında "öleceğinizi bilseniz çocuklarınıza bir üvey anne arar mıydınız" vb.sorusuna cevap veren ünlüler göreceğiz gibi geliyor bana.
  • gebelik yüzünden hormonları tavan yapmış ve hayatında olmadığı kadar duygusallaşmış bir arkadaşımın yorumuyla, gökhan tepe'nin pek rol yapamamasının da katkısıyla bir gebeyi bile ağlatmayı başaramayacak bir dizi imiş.
hesabın var mı? giriş yap