• hulya kocyigit'in cetin tekindor'la birlikte oynadigi bir film. almanya'dan kesin donus yapan bir ailenin dramini anlatir. anne olumcul bir hastaliga yakalanir, baba uzuntuden kendini ickiye vurur. bu arada anne, olecegi icin cocuklarina bakabilecek iyi aileler aramaya baslar. tamamen izleyenlerin sinirini bozarak aglatmaya yoneliktir, insanin yasama sevincini oldurur. yine izlesem yine aglarim herhalde.
  • "yavrular mısınız?" sorusunun olumlu cevabı.
  • ilkokuldayken izlediğim acıklı film. aile bireylerine ayıp olmasın, ağladığım belli olmasın diye (niye ayıp olacaksa) kanepedeki battaniyenin altına girip hüngür hüngür ağlamıştım, hala aklımdan çıkmaz. gereksiz yere çok acıklı. çocuklara izletilmemesi gereken film.
  • 1983 tarihli who will love my children adlı amerikan filminin bir yıl sonra bilge olgaç tarafından çekilen yerli versiyonudur. oyunculuklar şahane, diyaloglar inanılmayacak kadar doğal, aile yaşantısıyla ilgili detaylar göz kamaştırıcı, her ayrıntı ince ince işlenmiş bir filmdir. bir süre sonra her sahnede ağlamaya başlarsınız ki bu da filmi izlemenize engel teşkil eder.
  • hülya koçyiğit'in yakalandığı hastalık sonucu çocuklarını promosyonla birer birer dağıttığı film. mantık dışı bir film gibi görünse de ağlatabilitesi yüksek bir filmdir.
  • hülya koçyiğit göğüs kanseri olur. 3 aylık ömrü kalmıştır. geride 6 çocuğu vardır. kocası çetin tekindor da kahrından kendisini içkiye vurur.

    hülya koçyiğit ölümünden sonrasını düşünür. kocasının çocuklara bakamayacağını anlar ve bütün çocuklarını evlatlık verir.

    filmi izlerken baba, adam olsaydı da çocuklarına bakabilseydi, anne öldü diye aile parçalanmak zorunda kalmasaydı diye düşündüm. ağlatmak için epey emek harcanmış belli ki, ama beni ağlatmaktan ziyade babanın kendisini içkiye vurması ve çocuklarının dağılışı sırasında bile çaresiz kalıp çaba sarfetmeyişi nedeniyle sinirlendirdi.

    bu arada tüm bunların üzerine hülya koçyiğit'in canlandırdığı seher kara karakteri filmin sonunda yılın annesi seçilir.
  • eski ve az bilinen bir film olsa da spoiler eklenmesi gereken bir filmdir. bu sabah tnt'de yayınlanmıştır. çetin tekindor 'un oyunculuğuyla anlıyoruz ki türk sineması yetenekli jön eksikliğini yıllarca çekmiş fakat çetin abimiz de hep tiyatrodan yana kullanmış hakkını. ha keza hülya koçyiğit de vitrin aktrisi olmadığını yine kanıtlıyor, 80'lerde çektiği bir çok film gibi.

    --- spoiler ---
    cemal karakteri bir alkolik de olsa, yıllardır türk filmlerinde yansıtılan psikopat alkolik baba değildir, efendidir, ağzıyla içer, kibardır, naziktir. bu yönü filme güzel bir gerçeklik katmıştır.
    --- spoiler ---
  • bu filme dair sadece iki şey var hatırladığım:

    --- spoiler ---

    1. hülya koçyiğit'in meme kanseri olup filmin sonunda, yani öldükten sonra, yılın annesi seçilmesi.

    --- spoiler ---

    2. bu filmi izlerken ne kadar çok ağlayıp ne kadar etkilendiğim.

    şuan bu filme karşı tek hissettiğim şey nefret. duymak, görmek, bilmek istemiyorum. hatta keşke hiç yapılmamış olsaydı demek isterdim ama yapılmış bir kere. beğenenleri de vardır mutlaka. ama keşke ben hiç izlememiş olsaydım. anneme de söyleyeceklerim var buradan. bu kadar ağlak, bu kadar insanın içine yer edebilecek bir filmi o kadar küçükken izlememe neden izin verdin ki?

    efendim, çocuklarınıza acıyın ve yanlışlıkla televizyonda falan çıkarsa sakın izletmeyin!! nacizane tavsiyemdir.
  • iç karartıcı, adamın günün mahfedici bir film.

    hele o iç parçalayıcı müziği yok mu. ayrıca dış çekimlerinde havanın yağmursuz ama sürekli kapalı gri olması filmin konu ve senaryosuna tastamam oturmuş.

    --- spoiler ---

    allah büyük de tene küçük

    --- spoiler ---
  • sabah sabah ağlatan, durduk yerde can sıkan film. canım kardeşim ve ah müjgan ah ile duygu yüklü filmler listesinde üst sıralarda yer alır

    --- spoiler ---

    o son sahne yok mu.. mezar başında çocukların babalarına koşup sarılması.. heh tam orası işte

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap