• bir entryi editleyerek o entrynin yazildigi tarihte var olmayan bilgi, duygu, dusunce ve paradigmalari eklemek iyi bir sey olsa da editlememis gibi yapmak, editledigini reddetmek ahlaksizliktir mesela, gibi ahlaki normlar butunu.
  • (bkz: sozluk etigi)
  • bu ahlaka gore yapilmamasi gerekenler:

    - desteksiz atip tuttuktan sonra, "buyrun bu sizden du$tu sanirim" diye elinize verildiginde, edit mahareti ile icerik degi$tirmek. (madem lafinin arkasinda duramiyorsun, sil o zaman arkada$im.. sence asena cok mu mutlu hayatindan da kiviriyorsun?)

    - aklina estigi gibi ozensiz yazdiktan sonra, iki gunde bir gidip editlemek. (iyi du$un, bir kerede yaz. takip edemedigin uzunlukta cumleler kurma, hadi o da olmuyorsa arka arkaya yaz yahu.. diskin ilgili clusterlarina sictin biraktin zaten paso edit paso edit.)

    - "hele bir yazayim gorsun kaltak/pezevenk, ondan sonra silerim kurtaririm kicimi.. silmek.. kic.. ahhahah nasil nukteli tamlama yaptim gene.. ay ben olmiyim e mi" diyerek edite siginmak*. (allah akil fikir versin)
  • imla hatalarini, herhangi bir zamanda herhangi bir nedenden olabilecek cumle du$ukluklerini duzeltmek ile, edilen buyuk laflar gote girdiginde asena misali kivirtmak arasindaki farki gormek ki$inin i$ine gelmediginde, uzerinde tavuk gotu gibi (hatta tavuk gotu kadar, ve tavuk gotu ciddiyetinde) aforizmalar uretebilecegi ahlaktir.

    ek$i sozluk harabelerinde bulunan bir yazittan bir alinti yapalim burada:

    " ey sozluge yazanlar.. insan gibi edit etmek, dikkat etmek varken; kopek gibi edit etmek, slklyl gorunce cark etmek niye? $uphesiz, edit'i kicindan laf cikarmak icin kullananlari azaplarin en buyugu beklemektedir"
  • bir enrtyde yanlis bilgi verip, bunu sonradan farkedip editledikten sonra, asagida yanlisimizi duzeltmis kisinin entrysini "ben bu konuya daha once deginmistim" diyerek ispiyonlamak, veya alttaki entrylerden bilgi afirtip onlari ilk yazani, konuyu tekrar eden mallar konumuna dusurmek edit ahlakina aykiridir, serefsizliktir..
  • (bkz: edit not)
  • "entrynin yazıldığı tarihte varolmayan bilgi" tanımını "entry'nin yazıldığı tarihte yazarın bilmediği veya bildiği halde yazmak aklına gelmediği bilgi" olarak genişletirsek şöyle bir ahlaksızlıkla karşılaşabiliyormuşuz, geçenlerde gördüm öğrendim hemen aktarıyorum:

    yazar entrysindeki eksik/yanlış bilgileri kendisinden sonraki entry'den aynen alıp düzeltiyor, veee -sıkı durun- diğer yazarın entry'sini ispiyonluyor, daha önce yazılmış zaten bu gerekçesiyle. ben böyle dangalaklık görmedim, bu kadar mı öküzoğluöküz olunur diye söylenebilirsiniz hemen kendi kendinize, e ama ne gerek var? bırakın o kendini öyle mutlu hissetsin, kendinizi üzdüğünüze değmez. hem yeni bir şey öğrendiniz hem de bir kişiyi tanıdınız daha ne? (ne öğrendik diye soru işaretleri varsa parantez içinde cevapliym: her başlığın ilk entrysinin yazarı kendisinden sonra gelen bütün entryleri editlediği entry'nin içine copy/paste edip daha sonra da "bu zaten yazılmış" gerekçesiyle ispiyonlama hakkına sahiptir, normaldir bu, öyleymiş yani)

    ahlak vurgulandığının aksine kişiye özeldir, insanın hayatı yorumlayışı üzerinden oluşmuş yargılar bütünüdür. bu yargıların toplumdaki diğer bireylerin benzer biçimde oluşturduğu yargılar bütünüyle örtüşmesinin/örtüşebilmesinin tek dayanağı da sözkonusu diğer bireylerin de 'hayat' kavramına toplumsal perspektifte yaklaşmış olma yeterlilikleridir. bunun için gerekenler kısaca: 1) normal insan zekasına sahip olmak, 2) empati sahibi olmaktır. bu iki yeterliliğe sahip her insan "ahlak" dendiği zaman "toplumsal ahlak" ve "benim ahlak anlayışım" kavramlarını yorumlayabilme, örtüştürme ve ikisinin ayrıldığı yerlerde çizgileri net olarak çizebilme, ifade etme konusunda başarılı olacaktır.

    daha ılıman olarak "arkadaşım sen de dedin bak böyle dangalak adamlar var, bunlar böyle ben de öyle olucam" diyor ve bunu kendinize yakıştırıyorsanız da ne ala, edit sizin voltran sizin. fakat arkasından gelip de bu durumu "bu ahlak bize bol geliyor" gibi bir yorumla kendi 'kendine saygısız' davranışınıza bahane etmeye çalışmanın ne kadar gülünç durduğunu bilelim, öğrenelim.

    kişi kanlı canlı ve yaşıyor olduğunun bilincindeyse (iq>15) ekşi sözlükte bir yazar olmanın da yaşanılan hayatın bir parçası olduğunu idrak edebilecektir. hayır ben öyle hissetmiyorum, aksine sözlüğe login olduğumda bambaşka bir dünyaya transfer oluyorum, yepyeni kişilikler buluyorum, uzay hızını aşıyorum diye düşünüyorsanız da bu konuda ne edit ne de ispiyon tuşunun sizin için yapacağı çok bir şey yok, geçmiş olsun.
  • edit edilen entry için daha sonraki entryleri incelemek şarttır. bunu yapmayan editor dombilidir, taocudur. başkalarının düşüncelerini çalmış olmasa da öyle gözükmekten öteye gidemez. ayar almış insanın da entrysini editlemesi buna benzer. ayar veren mazlum ve onurlu genci sap gibi ortada bırakır, kopukluk yaratır. gerçi ayar almış entryi silmekte bu kopukluğu yaratır. yapılmaması gerekir kanaatimce. *
hesabın var mı? giriş yap