• açıkçası burada layıkıyla açıklanacak pek bir şey göremedim. bu konuda ontolojik, epistemolojik, teolojik ve hatta sosyolojik teorilere ve makalelere dalmak yerine gündelik yaşamdan ve birinci elden deneyimler daha pratik olur diye düşünmekteyim. neyse diyeceğim odur ki, din olgusu ve dini inanç kişinin yatakta kiminle ne yaptığından çoook uzakta. boynuna haç takan eşcinsel de var, cevşen-ül kebir de. sinagoga, kiliseye koşan eşcinsel de var, her cuma namazına giden, her bayram namazını kaçırmayan da. kitaplarda yazan gümbür gümbür emir ve buyruklardan ve cinsel zevk tercihlerinden çok kişinin kalp dünyasında belirlenen bir his dini inanç. heteroseksüellerden müthiş farklı olduğunu söylemek son derece abes olur.

    unutmadan, bizi neredeyse ağlatan, çok güzel bir mesaj almıştık bir sözlük yazarından: "tanrı sizi, kendinde yadırgama ve yargılama gücü bulan insanlardan daha az sevmeyecek". eşcinsellerin dini inanışı da bu görüşün etrafında şekilleniyor diyebilirim.

    uktenizin layıkıyla dolduğunu umarım.

    ukteyi veren: metalik bordo (04.01.2008 11:23)

    notu: "nedense çok güçlü olduğu görülüyor, bir bilen lütfen layıkıyla annatsın."
  • sağlıklı bir genelleme için yeterli denek sayısı'nın bir olduğunu ve bu kişinin de genelleyenin kendisi olduğunu düşünen yazara göre bu durum, ergen erkek çocuklarındaki güçlü dini duygulara benzemektedir. çünkü genellenen konu muhakkak kişiselleştirilecektir. bu kişiselleştirmeler de matematiğin değil, psikolojinin işidir.

    dışardan bakan bir göze göre güçlü dini duyguları olan eşcinseller aynı bahsedilen erkek ergen çocuklar gibi; bana bir şeyler oluyor, değişiyorum, ayıp şeyler geliyor aklıma, ayıp şeyler yapıyorum vb düşüncelerle allah'tan biraz af diliyor gözükmektedirler. konuyla gündeme gelen şey cinsel ihtiyaçlar olsa da, herhangi ihtiyacın veya herhangi bir keyfin "doğal" diye açıklanması, o fiili işlerken masumiyetin kaybolduğu hissini geçiştiremez. ahlakçılık oynamak gibi biraz. belki de günahkarlar en iyi dindar, belki allah'a en çok inanan şeytandır.

    yazara göre düşüncesi, kesinlikle eşcinselliği sorgulamak veya aşağılamak değildir. basit bir tespittir. yine aynı yazara göre insanların insanları yargılamaları en fazla dedikodu olur ve inanç konusundaki yargılamada hakimin kim olacağı ve ne karar vereceği bu dünyanın işi değildir.

    ha bu arada yazar "layıkıyla" lafıyla, konunun sadece düzgün ve muhakkak bilgi verici olarak açıklanmasını işaret etmiştir.
  • inanç içten gelen güçlü bir duygu olduğu ve de cinsel yönelim dinlemeyeceği anlamsız bir ifade olmuştur.

    illa anlamlı hale getirmek için çaba harcamak isterseniz muhtemelen eşcinseliğin inanç ile ilişkisinin tartışılması gerekmektedir. tabi burda inanç dediğinizde kastettilenin semavi dinler olduğunu düşüncesiyle bu tartışıyı yapmak gerekir. zira semavi dinler dışındaki inanç sistemlerinin insanı kendi özününe uygun davranmasını cehennemle ile cezalandırmak gibi bir derdi bulunmamaktadır.

    semavi dinlere gelince, onlar eşcinselliği sakınılması gereken bir günah olarak görürler ve cezalandırmayı taahhüt ederler. sevgili eşcinselliğimiz zaten çocukluktan beri gelen anlam veremediği duygulara anlam vermeye başlarken aile, eş, dost, hoşlanılan kişi tarafından hakir görülmeme, sevilmeme, nefret edilme ihtimalleri ile güreş tutarken bir de bunun üzerine tanrı da geline suçluluk, özdeğerlilik hissi tavan yapar. kişinin kendi cinselliği, bedeni ve anlamsız bir ayrım gibi kulağıma gelen eşcinselliği ile barış yapıp, kendini herkes kadar iyi görmeye başlayana kadar bir süre devam eder. -sanmayın herkes bu sürece girer toplumun cehennemlikten beter yaptığı nice kadınlar ve erkekler vardır, asla kendi bütünlüğüne ulaşamayan -

    neyse kendisi ile işi çözdüğünde sıra inanca gelir. ya da bazen ilk ona. eşcinsellik kiliseler yavaş yavaş açılmaya başlandı. artık eşcinsel rahipler, eşcinsellerin düğünlerini kıyıyor. buraya günahtan nasıl geldiler / geldik derseniz. cevap basittir ..... ve tanrı beni yarattı. sahi eşcinselleri kim yarattı ?

    ya da inancı elinizin tersiyle ile itersiniz. kendi doğalınızı yok saymaya çalışan bir şeyi siz de yok sayarsınız. eğer yapabilirseniz. zira inanç içten gelir, öyle bugün inanmak istemiyorum, oynamıyorum demenizle vazgeçebileceğiniz bir şey değildir.

    bonus edit: (bkz: trembling before gd) eşcinsellik & yahudiklik ilişkisini çok iyi inceleyen bir belgeseldir.
  • cemil ipekçi kendini "muhafazakar eşcinsel" olarak tanımlamıştı kanal1 ana haber sunucusu fatih altaylı'ya dün akşam.

    aslında herkes gibi sadece kendilerini ilgilendiren durumdur.
  • günahın pek çok çeşidi tanımlanmıştır ve eşcinsellik -eğer öyleyse- sadece o türlerden biridir. nasıl ki başka günahları işleyenlerin dindar olmasında bir gariplik yahut beis yoksa, onlar için de yoktur. "bu benim ilk kurbanım inşallah seneye de kesmeyi nasip eder allah" dediğini duyduysam bir transseksüelin ya da "huşuyla doluyorum namaz kılınca" diyorsa bir lezbiyen; yargılaması sadece tanrıya düşebilir, tıpkı her inananın önünde yargılanacağına inandığı gibi... hem ne der isa, "yargılayanlar yargılanacaktır."
  • dile getirilmesi bile abes olan inançtır zira, inanç dediğin öle heteroseksuel inancı, gay inancı, cüce inancı, özürlü inancı diye ayrılmaz ki kardeşim. inanç dediğin inançtır, insanın içinden gelen birşeydir bunun dil, ırk,şekille ne alakası var ben de bunu anlamış değilim. eh tabi eşcinselin kendisi bile çıkıp ben muhafazakar bir escinselim derse, normal adam tabiki seni yargılar. sanki normalde eşcinsel olunca direk böle sapık deli danalar gibi etrafa saldırıyomuşsun da, mufakazar olunca böle inançlı ,saygılı bir tip oluyosun havası yaratıyosun bu sözü söyleyerek, farkında değilsin. ama bunu temelinde yatan olay dinlerin herzaman seksi çok kötü bir suçmuş gibi addetmesinden kaynaklanıyo kanımca, hani seksi seven biri asla dindar, inançlı iyi bir insan olamaz imajı var hepimizin gözünde. ilk başta bunu düzeltmek lazım belki gerisi de sonra gelir.
  • genelleme yapacak kadar çok eşcinsel tanımasam da dini inançlarına toz kondurmayan eşcinsellere ve özellikle de travestilere tanık olduğum zaman böyle bir durumun gerçekten var olduğunu söyleyebilirim. eşcinsel ilişkinin tukakalığı ve heteroseksüel toplum dayatması için adeta ant içmiş tek tanrılı büyük dinlerden birine canla başla sarılan bir eşcinselden daha oksimoron bir durum az görülür heralde. ayrıca bu iki özelliği tek vücutta barındırabilmeyi başarmış kişilere, hem hayatları boyunca yaşadıkları toplumun ataerkil normlarınca ve kendilerine biçilmiş hiper-heteroseksüel prototipin dayatılması yüzünden cinnet geçirme raddesine gelmeleri, hem de nefret ettikleri ve kendilerine acı çektiren bu düzenin en büyük koruyucusu olan din statükosuna canı gönülden inanmaları sebebiyle hayretler içinde bakmışımdır.. neticede inançlar münferittir, karışmak istemem ama dürüstlükten uzak bir durumdur..
  • etrafındaki herkesin ''pinti , nekes , suratsız ibnenin teki'' olduğu konusunda neredeyse hemfikir olduğu (ben hariç) amcamı denek olarak aldığımızda çok çok güçlü olduğu söylenebilecek bir inançtır. adam -amcam diye methetmiyorum - bir oturuşta bir kuzuyu yiyebilen , evde ehramla gezen , ibadet dendimi orda duran bir süper hacıdır.
  • mezhep kavramı kadar içi boş bir kavram, çok çok aktüalite dergilerinden birinin haftalık malzemesi olabilecek konu. daha çok rahatsız eden, bir insanın kişisel bir mevzuda afişe edildikten sonra alakalı her konuda kimliğiyle ön plana çıkıp açıklama yapması. akla kolpayı getiriyor. diyelim birinin siyahi olduğu bilinsin (ne gereği varsa). onunla ilgili her başlığı kovalayıp "biz işte böyle insanlarız" demesi garip olmaz mıydı? etnik, sosyo-politik, dini klanlar halinde ayrılalım o vakit, herkes kendi çöplüğünde ötsün.
  • nedense din denince, kimi kimi akıllara atletik bir zıplama hareketi ile hemen seksin ama illa ki seksin gelmesinden kelli -ki bu hal belki de trigonometri biliminde algıda seçiciliğe pek güzel, pek nüktedan, pek aromatik bir örnektir, efendime söyleyeyim efil efil merak edilen kavramsal döngülerin devinim halinde iken çıkardıkları bazı sistematik seslere karşılık olarak verilebilecek en hızlı cevap cümlesinden sonra gönül rahatlığıyla kullanılabilecek bir noktalama işaretidir kendileri.

    neden dersen tüm ilim irfan camiası tarafından biliniyor ki, eşcinseller zaten uzaylıdırlar.
hesabın var mı? giriş yap