• herhangi bir şeyin ulaşabileceği en üst limit.
  • osmanlının ilerleyememe sebeplerinden biri olarak geçerdi tarih dersinde.
  • alabildiginiz kadar nefes aldiktan sonra uce kadar sayip biraz daha nefes almaya calistiginizda onunuze cikacak engelin dogalligina verilen genel ad.
  • (bkz: beden)
  • (bkz: esik)
    (bkz: duyum esigi)
    (bkz: duyma esigi)
  • bir öküze öykünüp kendini şişiren kurbağanın patlamadan önce son ulaştığı fiziksel boyut(tu).

    ayrıca siyasi bazı sınırlar, dağlar, denizler gibi doğal oluşumlarla denk olduğunda bu oluşumlar doğal sınırlar oluşturmuş olur.
  • afrika kıtasında cetvelle cizilmis gibi duran sınır cizgileri, dogal sınırların ne olmadığına örnektir. bu tepeden inme, insan müdahalesinin faturasi fillere (de) çıkmış ve yüzyıllardır kullandıkları su kaynaklarına, bu sınırlar ve dikenli teller vs. nedeniyle ulaşamayan hayvanlar, su bulmak için hortumlarıyla ağaçları sökerek köklerindeki suyu içmeye çalışmışlardır. haliyle o kadarcık su, fil bunyesine yetmeyince cogu telef olmustur. demek ki neymiş: doğal sınırlarla fazla oynamaya gelmez. hııı yani...
  • aldous huxley 'in algı kapıları'nda aşma çalışmalarını anlattığı * ,insanın ötesini merak ettiği sınırlar.
  • tarih kitaplarında "osmanlı devleti'nin olabilecek en fazla toprak limitine ulaşıldığı, bu yüzden de daha fazla ilerleyememesinin normal karşılandığı" anlatılırken kullanılan terim...

    aslında padişahların suçu yok, ederi bu kadarmış demek gibi bişey. yoksa fatih de gelse bi halt yiyemezdi demek.

    yani cihan devleti osmanlının çapı rusya'dan, avusturya macaristan'dan filan küçükmüş, burdan bunu anlıyoruz.

    hayır birtakım çomarlar fransız kralı'na kanuni'nin mektubunu okurken klitorisini okşayarak zevkten orgasm oluyor ya, bilin diye söyledim.
hesabın var mı? giriş yap