• (bkz: un flic)
  • aynı zamanda bir blue heelers bölümü.
  • 2011 yılında discovery'de yayınlanmış, 12 bölümlük program. jimmy diresta ve john direstanın başından geçiyor. milletin çöpünü toplayıp, antika eşya niteliğine kavuşturup flea market*te fahiş fiyatlara satıyorlar. youtube da 12 bölümü de mevcut. eğlenceli bi program.
  • büyük çaplı kurumsal suçlarla * ilgilenenler için 6 bölümden oluşan şahane bir belgesel serisi. yapım, enron the smartest guys in the room'un yapımcısı ve yönetmeni alex gibney'in imzasını taşıyor.

    1. bölümde maymunlara zorla nitrik oksit soluttukları sahnede sinirden kudurdum. işsiz amaçsız birisi olsam vw'ı öven herkese ''tok kapınızı da sikeyim sizi de sikeyim şerefsiz oçları'' diye teker teker mesaj atardım. kolay kolay geçmeyecek bir volkswagen alerjisi yarattı bünyemde. zaten bütün arabaları beyaz eşyaya benziyor diye bok atardım işin daha farklı bir boyutu varmış. lisenin üniversitenin inekleri bugünün dolandırıcıları olmuş.
  • çok güzel bir belgesel dizi. özellikle variant skandalı ve trump ile ilgili olan bölümleri çok ilgimi çekti. serinin yarısında (ki yanılmıyorsam hepi topu 6 bölüm var şimdilik) konuyla ilgili olarak her iki tarafın da argümanları sunulmuş, net bir yorum da yapılmamış. yeterince tarafsız davranılmış ama tarafsızlık adına bizim tartışma programlarında olduğu gibi geri zekalıca argümanların rasyonel argümanları boğmasına da izin verilmemiş.

    gel gelelim bir türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak belgeseli izlerken kendimden utandım yeminle. akçaağaç şurubu ile ilgili bir bölüm var. adamların kavgası, federasyonun üreticilere dayatmalara varan yaptırımlar uygulaması ve piyasayı tekellerine almaları. karşı taraf da diyor ki federasyondan önce hem bu şurubun piyasa değeri düşüktü, hem de üretim azdı. biz üretimi ikiye katladık, fiyatları da üç katına çıkardık. yani tipik bir serbest piyasa, devlet kontrollü piyasa tartışması.

    bizim uğraştığımız şeylere bak bir de. fındığı, fıstığı, çayı falan düşünüyorum da bu şuruptan 40 dakikalık bir bölüm çıkaran adamlar sırf türkiyedeki fındık meselesinden, zeytin mevzusundan 12 bölümlük iki sezon çıkarırlardı herhalde.

    bir yandan da utanıyorum adamlardaki direnme azmini görünce. hadi kanada'da, abd'de falan bu işler çok daha kolay türkiyeye kıyasla. mahkemesi var, yerel otoriteleri var, medyası var, kamu baskısı var... ama meksikadan bir tane gazeteci çıkıyor, tüm tehditlere rağmen, göz korkutmalara rağmen çatır çatır konuşuyor, yerel ve uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışıyor. veya sıradan insanlar, ufacık cüsseleriyle koskoca şirketlere savaş açıyor bildiğin ve sonuna kadar da direniyor.

    bizde güçlünün karşısına dikilmek, en hafif tabiriyle kıllık çıkartmak olarak adlandırılır. kentsel dönüşümde aykırılık yapan adamlar manyak olarak algılanır. bunların hepsi dört dörtlük insanlar demiyorum elbette. ama çoğunluğun ya da güçlünün karşısında münferit olarak ya da azınlık olarak hakkını aramak bile bu ülkede ayıplanır.

    akp aşağı akp yukarı gidiyoruz böyle ama ülke insanının hamurunda var bir gariplik. ne modern dünyanın bireysel hak ve özgürlüklere saygılı toplumlarından olabildik, ne geleneksel imece usulünü, toplumsal dayanışmayı, birlik olmayı ve daha nice kollektivist değerleri koruyabildik. böyle hamur gibi girdiği kabın şeklini alan, ahlak değerlerinden yoksun bir toplum haline geldik anasını satayım.

    bu belgeseli izledikçe içime dert keder oturdu. hele o trump'ın olduğu bölümde uğur dündar bir kaç dakikalığına ekranda görününce bile bir tuhaf oldum, duygulandım.

    edit: vaillant yazmışım, variant olacak o. düzelttim tabi. portakalkoye teşekkürler.
  • mükemmel bir pazar günü geçirmemi sağlayan netflix belgeseli. bütün gün koltuğa yapıştırdı valla. çok şükür ki hala bitiremedim. bitsin istemiyor insan. daha trumplı bölüme gelemedim. şu kredi şirketi olan yarışçı tip iyi güldürdü. yav bir de gitmiş boş binanın içinde pozlar vermiş falan ahahah! adam hala başka dünyada yaşıyor. umrunda değil. amerika'da şuna para kaptıran izleyici bunu gördükçe kafayı sıyırmıştır herhalde. yazık yav.
  • aciga satisin ne demek oldugunu ogrendigim belgesel dizisi.
  • ilk bölümde vw, bmw, mercedes gibi devlerin insan hayatını hiçe sayan hilekarlıkları ve buna izin veren alman hükümetinin "motoru korumak insan hayatından daha değerli"manasında olan savunması bu büyük ülkelerin neden büyük ülkeler olduklarını açık bir şekilde ifade ediyor. o maymun deneyini yapanlarla vw, porsche gibi firmaların büyüyüp gelişmesinde büyük katkısı olan 'gaz odacısı hitler'in arasındaki bağı göstermeleri de gerçekten muazzamdı.
  • 2018 yapımı netflix belgeseli. toplam 6 bölümden oluşuyor. bölümler birbiriyle bağlantılı değil. ortak noktaları 'kirli para'.

    1. bölüm: volkswagen emisyon skandalı
    2. bölüm: payday borç sahtekarlığı (bkz: scott tucker)
    3. bölüm: abd ilaç fiyatı sahtekarlığı (valeant ilaç firması)
    4. bölüm: hsbc ile uyuşturucu karteller/teröristler arasındaki para ilişkisi
    5. bölüm: kanada'daki akçaağaç şurubu soygunu ve tekelleşme (maple syrup)
    6. bölüm: donald trump'ın iş hayatı

    bölümlerin ortak bir özelliği de araştırmacı gazeteciliğin skandalların ortaya çıkmasında büyük rol oynaması. güzel bir belgesel serisi olmuş. devamı gelir umarım.
  • devamının gelmesini umduğum netflix belgesel serisi. hepsi ilgi çekici ve izleyici içine çeken konuları barındırıyor.
hesabın var mı? giriş yap