• bu kadar zorlama berbat bir kelime olabilir mi diye düşünmüyorum desem yalan olur.diğeri de sevi dir.tiksinirim duyduğum her an.
  • konserin entelcesi, dantelcesi.
  • güzel bir kelime. anlatıcıdan alıp dinleyene veriyor yükü.
    (bkz: anlatı)
  • dünyanın en kral müzisyeni gelse; " abi dinletim var akşam, taksim'de" dese, sırf olayına adına dinleti dedi diye gitmem. huzuru çağrıştırmaya çalışan, uyduruk bir şey çünkü.

    - akşam, zeytinburnu tramvay durağında hafif müzik dinletisi varmış, al fularını, kalın çerveli gözlüğünü gel bence abi.
    + tuvaletteyim, sonra konuşalım.
  • aydın fen lisesi'nin olmazsa olmazlarındandır.
  • bir insan müzik dinler. kendi isteği ile olur bu. sevdiği, hoşuna gittiği için dinler. ancak işin içine dinleti girdiğinde durum değişir. adı üstünde ya, dinleti. birileri sana dinletiyo bunu. normal bir insan "sikerim la, ne bu amınakoyim" der, dinlemez istemediği, sevmediği bir şeyi.

    ama entel ortamlar öyle mi arkadaşlar? sıkıysa sevme bir dinletiyi. sike sike dinliyosun, dinletiyorlar, yoksa dışlanırsın ortamlardan. bu yüzden dinleti sadece entel ortamlarda olan bir şeydir. eğer bir dinletide bulunmak zorunda kalırsanız, mutlaka fular takarak gidin. hem ortama ayak uydurmanız kolaylaşır, hem de dinletide sıkıntıdan ter bastığında terinizi ve buğulanan gözlük camlarınızı silersiniz. ancak bunu çaktırmadan yapın, hoş karşılanmayabilir entel ortamlarda. özellikle şiir dinletilerinde 3-5 fular değiştiren insan olduğuna dair duyumlar aldım, ama hiç şiir dinletisine gitmeye cesaret edemediğimden, gerçekliği konusunda bir iddiam yok. zor zanaat entellik, milletin taşak geçtiğine bakmayın.
  • bu sözcüğü mesela "arp dinletisi" gibi kalıplarda kullanıyorlar. o nedir lan öyle şarap tadımı gibi?
hesabın var mı? giriş yap