1 entry daha
  • amaçları bilimsel bir felsefe yaratmak veya felsefe yapma alışkanlıklarını değiştirmek değildir. hatta rudolf carnap'ın kaleme aldığı "bilimin evrensel dili olarak fizik dili" başlıklı bildirinin alt başlığı "viyana çevresi felsefe yapmaz"dır.
    on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren yükselen teknolojist tavrın ulaştığı doruk noktası, doğa bilimlerinin evrende araştırılabilecek ne varsa araştırabileceğini, bunu da şimdiye dek kullandığı (francis bacon'dan itibaren gelişen tümevarım) yöntemle yapableceği iddiasıdır. buna meşru zemin hazırlamak için de 'felsefe' uygun bir araçtı. bu koşullar altında viyana üniversitesi felsefe bölümünde toplanan ve hepsi doğa bilimlerinin çeşitli alanlarında uzman olan akademisyenler tarafından bir "bilimsellik ölçütü" ortaya koyuldu. viyana çevresi'ni n ayırıcı özelliği ölçüt sorununu gündeme getirmiş olmasıdır. yirminci yüzyıl boyunca bilim felsefesi, gerek destekleme, gerekse karşı çıkışlarla olsun hep bu ölçüt sorunu çerçevesinde yapılacaktır.
    viyana çevresi düşünürleri bilimin "genel yasalı açıklama modeli" ile iş gördüğünü söyler. buna göre bilim, yalnızca o anki duyu verilerine dayanarak (gözlem) yapılan deney ve bu deneyin sonuçlarını derleyip toparlayan kuram düzeylerinden oluşur. bu "kuram düzeyi" klasik deneyci felsefe geleneğinin (locke, hume) bütün bilginin deneyden geldiği ancak bilgiyi ortaya koymak için deneyden başka bir şeye (locke'da iç deney, hume'da idea gibi) de ihtiyaç olduğu noktasındaki ittifakının bir sonucudur. bu yönleriyle comte pozitivizminden ayrıldıkları halde kendilerine ısrarla neo pozitivist denir, ki bu hiç de benimsedikleri bir adlandırma değildir.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap