• sac bas yoldurtan insani cileden cikaran rezil oyun. save olayi yok, oldugunuz vakit levelin basina donuyorsunuz ve tum yaratiklar tekrar spawn oluyor haliyle herseyi tekrar yapmaniz gerekiyor...

    check point save li oyunlardan nefret ederdim beterin beteri varmis demek.
  • gamespot'tan 2009'un en iyi oyunu ödülünü almıştır.
  • 63 jetona atari salonundan bir bebe tuttum, benim icin o geciyor bolumleri artik. ben cay icerek izliyorum arada ikinci kontroleri elime alip ben oynuyormusum filan gibi de yapiyorum, velet sinir oluyor buna "abi yapma kafam karisiyor" diyor ben de "sus lan jeton alcan oyna sen!" diye azarlayip kontroleri burunun dibine tutup pitr pitir pitir tum dugmelere basip manyak manyak kahkaha atiyorum.. psikolojimi bozdu serefsiz oyun.
  • bu jenerasyon çıkan ryo'lar arasında en çok oynadığım oyundur kendisi; ki bu jenerasyon mass effect serilerini, dragon age'i, oblivion'u ve fallout 3'ü görmüş bir jenerasyondur. o derece iyidir yani. aksiyon-ryo olduğundan dolayı senaryo pek detaylı değil, kötü büyük iblis var işte dünyayı yemek isteyen, biz de onu tepelemeye çalışan bir garip kahramancık. lakin işin aksiyon kısmı öyle güzel kotarılmış, savaş sistemi öylesine güzel oturmuş ki bırakamıyor insan.

    ve evet, zor bir oyun demon's souls. ama zorluğu gereksiz biçimde oyuncuyu ezmek üzerine kurulu değil. evet, her an tetikte olmak gerek oyunda, yoksa dikkatsiz bir adımla sinsi bir red-eye knight'ın mızrağına ya da bir ejderhanın alevli nefesine kurban gidebilirsiniz. ama eğer dikkatli bir şekilde oynarsanız tower knight'ı tek başına tepelemek mümkün. ve evet, böyle bir başarı sonunda sevinç çığlıkları atılıyor, tv karşısında haka dansı yapılıyor. a black phantom has invaded your game mesajı görüldüğünde nabız iki katına çıkıyor, yusuf seviyesi artıyor...

    bana bunları hissettiren oyun iyidir arkadaş. zorlanan gitsin fable oynasın, köylülerin karşısında osursun, lay lay goblin kessin, ne bileyim, evlensin çocuk yapsın. demon's souls'ta bunlar yok, npc'lerle etkileşim son derece kısıtlı, senaryosu kısır; lakin umutsuz, karanlık ve son derece tehlikeli bir dünyada olduğunu oyuncuya bir an bile unutturmuyor ve bir aksiyon-ryo'da gördüğüm en sağlam savaş sistemini barındırıyor - ki, önemli olan özellikler de bence bunlar.
  • herhalde oynadığım en zor oyun demons souls. hakkaten saç baş yolduruyo insana. ps3 ıvır zıvırıyla teçhizat olarak pahalı bi şey olmasa muhtemelen şimdiye kadar aleti de sevgili televizyonumu da padleri de kırdırmıştı bana.
    fakat zorluğunun dışında mükemmel, bambaşka bir oyun deneyimi yaşatıyo insana. oyunu online, internete bağlı olarak oynadığınızda(ki mutlaka öyle oynayın, demons souls'un olayı o) diğer oyuncuların bıraktığı mesajları ve can verdikleri son anları görebiliyorsunuz. bırakılan mesajlar oyun içinde size yardımcı oluyor. "bi sonraki düşmanın zayıf yeri ayağı", "ok kullan" ya da "lvl kırk olmadan o kapıdan geçme iç kanama geçirirsin" şeklinde mesajlara dikkat ederek en azından bazı tehlikelerden korunabiliyorsunuz. bazı yerlerde duvar diplerinde, pis parkeler üstünde birikmiş 4-5 kişinin kanını görünce "lan burda biri çok fena dayak atmış" diyerek temkinli ilerlerseniz, o kurbanlardan biri olmayabilirsiniz.
    oyunun benzerlerinden bi diğer farkı da yaratmadığı kahramanlık hissi. ki bu da farklı bi deneyim. god of war oynarken bi yandan kratos'u hayranlıkla izlerken bi yandan da onu yönetmenin zevki, elinizin altındaki güç keyif verirken demon's souls'da mecburen tırsa tırsa, duvar diplerine sine sine adeta bir zavallı gibi ilerliyorsunuz. mükemmel atmosferi sizi tırstırmakta çok başarılı oluyor ve bi kahramanlık hikayesi yerine daha çok hayatta kalma hikayesine dönüşüyor oyun. ben bi iki yerde bana girişen arkadaşlara "ne vuruyosunuz ben size vuruyo muyum" dedim mesela.
    oyunun oynanış şekli class'lara bağlı olarak da değişiklik gösteriyo. eliniz bi süre thief'e alıştıktan sonra du bi de knight deniyeyim dediğinizde, o asil şövalyenin düşmanın darbesinden kaçmak için yuvarlanışındaki patates çuvalı estetiği taktiklerinizi değiştirmeye zorluyor sizi. her şeyi yeni baştan öğreniyorsunuz.

    tabi ki demon's souls birçok şahane oyun gibi oynayana zevk vermek yerine eziyet etmek için yapılmış gibi olsa da, katlandığımız eziyetle başarmanın verdiği zevkin doğru orantılı olduğunu hatırlayalım. bazı evlerde televizyona hareket çekip sevinç yumağı olan insanlar varsa tuttukları takımın gol atmasına değil biraz önce öldürdükleri demon'a seviniyor da olabilirler(ayrıca gs'liyim neye seviniyim amk bu saatten sonra). her şey ezberlediğiniz gibi olmayabilir bu hayatta.

    son olarak bu çile niye, ne başarıyosun, dünyaları mı kurtarıyosun diye soran bi oyun cahili de karşınıza çıkarsa, "dünyaları kurtarıyorum tabi yarraaam" kaba olsa bile verilecek en doğru cevaptır.
    sevgilerimle.
  • oynanış tarzı ve atmosferi benzersizdir. ayrıca dark souls adıyla yeni ve tam olarak devamı olmasa da benzeri olan oyunu, yapımcılarına göre aynı veya daha fazla zor olacak şekilde bu yıl ps3 ve xbox 360 için çıkacak olan oyundur.
  • öldüğünüz ya da öleceğinizi anladığınız anda (tekrar vurguluyorum, o anda! 2-3 saniye sonra degil) gamepad'deki ps tuşuna basıp quit ederseniz biriktirdiginiz o güzide soullari ve world tendency'nizini koruyabilmenizi saglayan bir exploit'a sahip oyundur. oyunu bir sonraki açışınızda kaldığınız yerin çok kısa bir zaman dilimi öncesinden oyuna devam edebilirsiniz.

    ama derseniz ki "kim takar demon's souls'u, mazoşist miyiz lan biz?!" birşey diyemem tabi, sadece sizin için üzülürüm bu manyak oyunu oynamadığınız için. checkpoint yoklugundan yakinanlar icinse bir mujde vereyim: ekim başında çıkacak olan yeni oyunda checkpoint sistemi olacakmış ama iki cp arasındaki mesafe ne kadar olur bilemiyorum.

    dark souls geliyor lan!! bir de kelepçe ve kırbaç bulduk mu tam süper olur valla.
  • elbette (bkz: dark souls)
  • --- spoiler ---

    npc'lere saldırıp saldıramayacağımızı, ilk bölümde kurtardığımız sarı renkli parlayan eleman üzerinde denedim. sırtından tek vuruşta öldü adam. save olmadığı için geri de gidemiyorum. nexus'a girip çıkınca tüm demonlar respawn oluyo ama bu eleman yok. yazık oldu adama. acaba öldürmesem ilerde quest falan verecek miydi. merak ettim şimdi.

    --- spoiler ---
  • asyalının biri bu oyunu 54 dakikada, yanlış duymadınız bir saatten kısa bir sürede bitirmiş. ahan da videosu: http://www.youtube.com/watch?v=kwi6t8psv9w

    bunu evde denemeyin.
hesabın var mı? giriş yap