deli dumrul'un bilinci

• içinde kültür, mitoloji, psikoloji, arkeotarih bi dolu veri bulunup bunları bilgin saydam'ın harmanladığı gibi almanın dışında her bireyin de kendine göre özümsemesi ve kendi türevini oluşturması gereği doğuran yapıt. şöyle demir leblebi bir pasaj var, düşünülesi:
  
  "gerçek kahramanlık toplumu/kültürü dağıtır, mitoklasttır, ikonoklasttır: kültürün ve toplumun korumaya çalıştığının düşmanıdır. (...) erişme mitleri ve ritleri 'hazır' 'kit'lerdir: kahramanları 'kit'ler. 'gerçek' kahramanlığın ne kadar tehlikeli ve öngörülemez olabileceğini de hissettirir ve vazgeçirir. zira gerçek (total) kahramanlık 'çılgınlık'tır."
  
  "bilinç mecazlarla çalışır. bilmek için bağlamak gereklidir. bağlamak, anımsamaktır. çok bağ, çok farkındalık demektir ve nesnenin bütüncül algılanmasına olanak verir."
  
  "canlı maddenin ölümü hiçbir zaman yokluk değildir; yeni doğumları içkindir. bu maddesel ölümsüzlüğün^* önkoşulu, madde olarak kalmak, ayrışmamış olmaktır. parça kendini ayrı bir tanımlama gayretine girmedikçe bütüne aittir; ölümsüzdür. bilinç-lilik, ölümlülüğü doğurur."
  
  (bkz: deli dumrul/@ibisile)
  (bkz: deus otiosus/@ibisile)
  (bkz: die archetypen und das kollektive unbewusste/@ibisile)
  (bkz: alkestis)
• gözden kaçırılmaması gereken, katmanlı, nefis bir çalışma. notlar alarak, el altında çokca açıp okunulacak derinlikte ve beceride bir kültür psikolojisi denemesidir.
  
  imla.
• bir dostumun önerisiyle başladım dili görece ağır olmasına karşın oldukça merakla ve ufkum açıla açıla okuyorum. kitapta yer alan -bana göre- yerinde tespitleri ve önermeleri buraya not almaya karar verdim. okudukça notlarımı bu girdiye ekleyeceğim.
  
  - ... mitler, çömezlerin içselleştirecekleri değer ve yöntemleri öğretir ancak gerçek bir kahraman yarat(a)maz. ... gerçek kahramanlığı ne kadar tehlikeli ve öngörülemez olduğunu hissettirir ve vazgeçirir. zira gerçek (total) kahramanlık çılgınlıktır.
  
  - tarih, mitlerin yırtılma izlerini takip eder.
  
  - ... işin aslı çocuk bakımının başarılı olması zekaya ya da düşünsel aydınlanmışlığa değil adanmışlığa bağlıdır.
  
  -yeni'ye olan korkunun belirleyici olduğu "dondurucu" kültürlerde her türlü yaratıcı sıçrama, dolayısıyla ayrışma, 'doğrudan sapma/sapkınlık' olarak nitelenecek, engelleme ve yaptırımlarla karşı karşıya bırakılacaktır. bu yaklaşım, maslow'un ve neumann'ın,kültürün gelişmeyi engelleyici olduğu, insanlık tarihindeki ilerlemelerin bütün insanlığa ait ürünler değil, dehaların, kültürün dar kalıplarını yırtan sıçramalarının sonucunda gerçekleştirdiği görüşlerine paraleldir.