• yazılışından bin yıl kadar sonra, dede korkut hikayelerinden deli dumrul'a da esin kaynağı olmuş oyun...

    (bkz: admetos)...
    (bkz: uzun ince bir yol)...
  • euripides'in ikincilik kazanan oyunu.
  • yunan tragedyasının yapı taşlarından biridir.

    sevdiği adamın yerine (admetos) gözünü kırpmadan ölmeyi kabul ederek literatürdeki yerini sağlamlaştırmış bir kadın (alcestis) söz konusudur oyunda.. üstelik eski bir yunan geleneği olması bakımından öldükten sonra kocasının başka biriyle evleneceğini bile bile gider ölüme genç kadın.

    euripides'in çoğu oyununda kadınlar kıskanç değil, yalnızca endişeli olurlar. alcestis de onlardan biridir. bu nedenle ölüme, bir düğüne gidermişcesine giyinip süslenerek hazırlanır. o, hem ideal bir eş, hem çocukları için ilgili/endişeli bir anne hem de korkusuz, cesur bir kadındır..

    oyunda, ölüm de başlıbaşına bir karakterdir. ölüm; sadık, acımasız, zalim, dakiktir ve asla toleranslı değildir..

    özellikle admetos ve heracles (herkül) arasındaki diyalogların uzatılmasının altında yatan bir neden vardır: katharsis'e ulaşmak! yunan tragedyasında katharsis kavramı, izleyicide korku ve acıma duygularını hat safhada yaşatmaya programlanmış bir hedeftir. alkestis'te de bu hedefe, söz konusu diyaloglardan sonra ulaşılmaktadır.

    --- spoiler ---
    ve tipik tragedyaların aksine alkestis, mutlu son'la bitmektedir.
    --- spoiler ---
    (normalde izleyiciler tüm oyunu keder içinde seyrettiklerinden, sonunun da kötü olmasını umut ederler.) bu nedenle alkestis, karmaşık değil, basit tragedya örneğine dahil olan bir oyundur..
  • ünlü atinalı tragedya şairlerinden euripides'in tragedyalarından biridir. tragedyanın baş kahramanı olan alkestis, kocası admestos yerine ölmeyi göze alan bir kadındır. eceli gelen admestos'a apollon bağışta bulunarak, yerine ölecek biri bulabilirse kendinin sağ kalacağına söz vermiştir. admestos'un ne annesi ne de babası oğulları için ölmek istemediği için, alkestis kendisini feda etmiştir. alkestis'in bu erdemli hareketi üzerine, tanrılar hades'ten yukarı çıkmasına izin vermişlerdir. tanrılar, sevginin insana kazandırdığı gücü ve erdemi her şeyden üstün tutmuşlardır.
  • "sen sanıyor musun ki aramızda hala yaşayan, ölmez bir yiğitlik hatırası bırakmayı ummasalardı, alkestis admetos için ölür, akhilleus patroklos için canını verir, sizin kodros krallık oğullarına kalsın diye ölüme atılırdı!" eflatun - symposion (diotima'nın ağzından)
  • yunan mitolojisinde alkestis'in hikayesi hem kendi fedakarlığı açısından dokunaklı, hem de hikayeye herakles'in de kelimenin tam anlamıyla misafir olması açısından herakles'in sagalarına da dahil.

    alkestis, bilindiği üzere hades'e kocasının canını bağışlaması için kendi canını ikinci kez düşünmeden veriyor, böylece bir krallığın huzuru ve geleceği tehlikeye düşmüyor. işin can alıcı ve dokunaklı kısmı ise tam da alkestis'in kendini feda ettiği gün herakles'in admetos'un hüküm sürdüğü topraklara yolunun düşmesiyle başlıyor. admetos, bu gönüllü kurban gidişi kutsamak için krallığın yas ilan etmesini istemeyerek bir misafirleri olduğunu öğrendiğinde "bugün sıradan bir günmüş gibi misafirimizi saraya getirin, yıkanmasını sağlayın, ona içki içirin ve yemeğini verin," diyor ve tüm içtenliği ve misafirperverliğiyle herakles'i neşeyle karşılıyor. saraydaki tüm hizmetliler ve kölelerin gözü yaşlı ve admetos'un kıyafetinde yas işaretleri varken herakles kimi kaybettiklerini sorduğunda adamakıllı bir cevap alamayarak hep geçiştiriliyor. ancak odasına çekildiğinde kendisine yemek getiren bir köleyi sıkıştırdığında admetos'un karısının tam da o gün kendini hades'e kocasının yerine kurban ettiğini öğrenen herakles bu içten karşılama için çok duygulanıyor ve, "vay be, adamcağız karısının ardından ağlamak yerine beni karşılıyor, bu ne büyüklük!" diyerek tam bir çılgın olarak saraydan ayrılarak hades'in karşısına çıkıyor.

    birtakım mitolojik yiğitlikler ve karşılaşmalar sonrasında yanında yüzü kapalı bir bakire ile saraya geri dönen herakles, admetos'un gizli gizli yas tutup ağladığını görüyor ve yanına yaklaşıp "benden eşinin ölümünü saklamakla iyi yapmadın kralım, sanki yabancı birinin acısı seni vurmuşçasına beni evine kabul ettin. böylece ben de bilmeden yas evinde neşeli bir içki sefasında bulundum. şimdi neden tekrar geldiğimi söyleyeceğim, ben bu bakireyi bir müsabakada ödül olarak aldım, şimdi eşinin acısını hafifletmen için bu bakireyi sana armağan ediyorum, sen ona iyi bak..." diyor. admetos'un "sana eşimin ölümünü anlatmadım çünkü seni bir üçüncü kişinin evine gidip kalmaktan kurtarmak istemiştim, sarayda ağırlanmanı istemiştim, ancak bu bakireyi kabul etmem mümkün değil, onu başka birinin evine bırak, ben yeteri kadar acı çekmekteyim, gözyaşları olmadan yabancı bir kadını evimde görmeye nasıl dayanırım? ölmüş eşimin gezdiği odalarda onu görmem mümkün değil..." demesi üzerine herakles ısrarla kadının elini kralın eline vererek neşeyle "bakireye bak ve kederinden kurtul artık..." diyor ve kadının peçesini açtığında admetos, karşısında alkestis'i görüyor. böylece alkestis sevgisini hiç düşünmeden canını vererek gösterdiği gibi admetos da onun yerine kimseyi kabul etmeyeceğini söyleyerek gösteriyor ve tüm bu "sevginin yüceliği" masalı, herakles'in sayesinde mitolojiye geçiyor.
  • yunan mitolojisine göre, pelias ile anaksibia'nın kızı aynı zamanda kral admetos'un eşidir. eski yunan oyun yazarı euripides'in bir atina trajedisidir.
hesabın var mı? giriş yap