*

  • scspf'nin halk arasinda vurgun diye bilinen balikadam hastaligina verdigi isim.
  • scuba yerine serbest dalisi tercih ettiren ozelliklerden biri daha. (bkz: serbest dalis)
  • deride kizarikliklar, kasinti, ellerde ve ayaklarda uyusmalar ve karincalanmalar, eklemlerde agrilar, eger beyinde kabarcik olustuysa duyularda bozulma meydana getiren belirtiler gosterir.
  • dekompresyon hastalığından şüphelenilen bir dalgıça yapılacaklar;
    önce hastaya hemen saf oksijen solutulmaya başlanmalıdır. oksijen azotun vücuttan daha kolay atılmasını sağlar. sonra hasta mümkün olduğu kadar çabuk bir basınç odasına götürülmeli ve bu esnada hayati fonksiyonları gözlenmelidir.su içinde hiçbir zaman dekompresyon hastalığı tedavisi yapılmaz, dalgıç tekrar suya indirilmez.
  • (bkz: vurgun yemek)
  • otur oturdugun yerde lafi daha icad edilmeden, kendi misyonunu uzaya da cikarim, denize de girerim seklinde ozetleyen kibirli insanogluna ozgu degildir vurgun yemek. balinalar da vurgun yer, evet bildigin balina. incelenen iskeletlerden anlasildigi kadariyla, onceden sanildiginin aksine balinalarin vurguna karsi bir bagisikliklari yok ve yas arttikca daha ciddi bicimde etkileniyorlar. lakin soylari bir nesilde tukenmemisse bir nedeni vardir diyoruz ve ogreniyoruz ki hayvanlar cogu zaman yavas yavas veya mola vererek yuzeye cikiyorlar bu illetten korunmak icin. science dergisinin yalancisiyim.
  • halk arasında vurgun olarak bilinen bir dalış hastalığı..

    dalışta derinlik arttıkça solunan havanın basıncı ve buna bağlı olarakta, solunum neticesinde kanda çözünen gazların kısmi basınçları da artmaktadır.. özellikle azot gazı başta yağ hücreleri tarafından olmak üzere organlar ve dokular tarafından absorbe edilmektedir.. satıha çıkış esnasında, kanda erimiş halde bulunan azot gazının üzerindeki basınç kalktığında, azot sıvı halden gaz haline geçmekte ve kanda dolaşarak bazı damarları tıkayabilmektedir.. buna da dekompresyon hastalığı denilmektedir..

    kabarcık oluşumu ile başlayan bu hastalık bir çok etkene bağlıdır;

    1. kabarcık oluşumu dalış derinliği ve dalış süresi ile direkt alakalıdır. derinlik (basınç) ve kalınan süre arttıkça dokularda çözünen nitrojen de artacağından, derin ve uzun dalışlarda dekompresyon hastalığı riski artmaktadır..

    2. bir diğer faktör de çıkış hızıdır.. çıkış hızı dokulardan solunum yoluyla yeterli nitrojenin atılabilmesine olanak tanımalıdır.. tavsiye edilen hız dakikada 10 metredir..

    3. ardışık (mükerrer) dalışlar da dekompresyon hastalığı riskini arttırmaktadır.. bunun nedeni bir önceki dalışta çözünen nitrojenin vücuttan tam atılmış olmaması ve sonraki dalışta vücutta hali hazırda çözünmüş olan nitrojenin üstüne ek nitrojen çözünmesidir..

    4. dalış sonrası yüksek irtifaya çıkmak (mesela uçuş yapmak) da kabarcık oluşumunu hızlandırır.. irtifaya çıkıldığında ortam basıncı deniz seviyesindeki 1 atmosferden daha da düşük olacağından, kabarcık oluşumu için gerekli orana daha kolay erişilecektir.. bu nedenle dalıştan sonra belirli bir süre, ki bu süre içinde dokularda çözünmüş nitrojen dışarı atılır, uçağa binmek sakıncalıdır..

    hastalığın tedavisi ise rekompresyon ile mümkündür..
  • bir çok insanın sandığının aksine tüplü (scuba) dalışta sık sık rastlanan bir olay değildir. bunu başarmak için çok bilinçsiz ve bilgisiz olmak gerekir. dekompresyon tablolarını hiç umursamadan allah ne verdiyse dalıp; yüzeye hızlı çıkmayla oluşur. dalışların ardından desatürasyon süresi (azot gazının vücüttan güvenle uzaklaştırlması için gereken süre) içinde uçağa binmeyle de dekompresyon hastalığı semptomları görülebilir. insanüstü bir azim ve dayanıklılıkla ardı ardına derin dalışlar yapan serbest dalıcılarda da hafif dekompresyon hastalığı belirtileri görülebilir. basınç odasına ulaşıncaya kadar, saf oksijen solutulmasının yanı sıra dalgıcı sol yanına doğru yatırmak azot kabarcıklarını kalpten uzak tutmaya yardımcı olur.
  • basit ve ciddi dekompresyon hastalığı olarak ikiye ayrılır. tip 1 ve tip 2 de denir. kol, bacak ve eklemlerde kaşıntı, kızarıklık, morarma gibi belirtiler varsa bunlar basit dekompresyon rahatsızlığının belirtileridir. eğer bu belirtiler dalgıcın gövdesinde görülüyor ise ciddi dekompresyon rahatsızlığının işaretleridir. derhal tedavi edilmelidir. tedavi edilmeyen basit dekompresyon rahatsızlıklarının ciddi dekompresyon rahatsızlıklarına dönüşme olasılığı yüksektir.
    bunun yanında kol ve bacaklarda görülmesine rağmen ağrılar simetrik ise, yani her iki kol yada bacakta ağrılar aynı yerde ise yine ciddi dekompresyon rahatsızlığı söz konusudur.
  • en kolay haliyle anlatıyorum, millet bunu niye karışık hale getirmek için uğraşıyor anlamıyorum.

    bak hacı, kolanın kapağını açınca köpürmeler, hafif hafif, tatlı tatlı, böyle gaz baloncukları çıkıp etrafa saçılır gibi oluyor ya. hah sen scuba dalışı yaparken bazı kurallara uymadan yukarı çıkarsan aynı şey senin vucudunda da oluyor.
    en temel hali bu.
    bu gazlar vucudunun farklı yerlerinde farklı rahatsızlıklar yaratıyor (bazen de öldürüyor), nerede rahatsızlık yarattığına göre hastalığın adı değişiyor.

    e o zaman dalmayalım. dal şeker kardeşim, eğlenceli bir şey. sadece aklı başında, iş bilen birileriyle dal. sana söyledikleri/öğrettikleri kurallara uy, gayet yeterli olacaktır.

    --- dolaylı alıntı---
    ayrıca balinalar, penguenler ve yunuslar (her deniz memelisini de merak etmedim açıkçası) bu hastalık olmaz, zira serbest dalış yaparlar.

    peki serbest dalıcılarda hiç bir zaman bu hastalık olmaz mı? olmasına olur ama bunun için gerçekten azimli bir çalışma yapması lazım. 60-70 metreye ard arda 10-15 dalış yapmak gibi.
    ---dolaylı alıntı (kaynak gösteremiyorum çünkü hatırlamıyorum)---
hesabın var mı? giriş yap