• 20 aralık 1917 tarihinde pennsylvania'da doğan 27 ekim 1997 tarihinde londra'da ölen ünlü kuantum fizikçisi ve düşünürdür.
    bohm, nöropsikoloji alanında, kuantum-matematik ilkeleriyle ve dalga süreçleriyle uyumlu olarak, beynin bir hologram gibi işlediğini öngören "holonomik model"i ortaya koydu. ona göre evrende hiçbir şey bütünden ayrı düşünülemez. görebildiğimiz ve göremediğimiz her şey muazzam bir düzen içerisinde birbirleriyle bağlantılıdır ve hepsinin özünde aynı bilgi saklıdır. bazı yetenekli kişiler geçmişi bir ekranda izlermişçesine görebilmektedirler. benzer şekilde, kozmik hologramın içinde geleceğe atlamak ta mümkündür. gelecekte olacak bazı olayları görmenin geçmiş olayları görebilmek kadar kolay olduğunu belgeleyen büyük bir kanıt birikimi vardır. bohm'un her insan şuurunun kaynağının saklı düzende bulunduğu yolundaki önermesi hepimizin geleceğe geçiş yapabilme yeteneğine sahip olduğumuzu ima etmektedir. bohm'un en önemli saptamalarından biri, günlük yaşantımızın gerçekte bir holografik görüntü olduğudur. ona göre evren, sonsuz ve sınırsız "tek" bir holografik yapıdır ve parçalardan söz etmek anlamsızdır.
  • kendisinin dillere destan bir kuantum mekanigi kitabı vardır.
  • gerçek/hakikat ilişkisini şöyle bir çevrime sokar:

    "gerçek bizim hakikat olarak aldığımızdır.
    bizim hakikat olarak aldığımız bizim inandığımızdır.
    inandıklarımız bizim algılarımıza dayanır.
    algıladıklarımız bizim aradıklarımıza dayanır.
    bizim aradıklarımız bizim düşündüklerimize bağlıdır.

    ne düşündüğümüz ne algıladığımıza bağlıdır.
    ne algıladığımız neye inandığımızı belirler.
    neye inandığımız neyi hakikat olarak aldığımızı belirler.
    neyi hakikat olarak aldığımız bizim gerçeğimizdir."
  • underrated fizikçi. düşünce ile ilgili kitabı okunmaya değerdir.

    insanları* diğer türlerden ayıran en belirgin özellik soyut düşünebilme kabiliyeti. düşünceler ve fikri mevzular toplumun gözünde önemli bir yere sahip ve hayvani özelliklere göre bunlara çok daha fazla değer veriliyor. bunun en önemli sebebi insanın teknik alanlarda bir çok problemini düşünce kabiliyeti sayesinde çözebilmesi ve insanın şu an sahip olduğu fiziki refahı düşünceye borçlu olması.

    insan düşünce kabiliyeti sayesinde yeryüzünün rakipsiz hakimi. bu sayede neredeyse bütün diğer türlere hükmedebiliyor. bu türlerden bazıları insandan çok daha güçlü, bazıları büyük, bazıları hızlı, bazısı çok daha iyi görüyor, duyuyor, farkedebiliyor fakat hiçbiri insanın düşünce kabiliyeti ve bunu kullanarak geliştirdiği araçlar karşısında insanın hükmüne boyun eğmekten kaçamıyor. insan yine düşünce kabiliyeti sayesinde doğaya karşı cüretkar hamlelerde bulunabiliyor. dev akarsuları kontrol edebiliyor, ormanlık bir alanı yok edebiliyor, bazen de keyfi isterse çorak bir alanı yeşillendirebiliyor. insan türüne sağladığı bu güç açısından bakıldığında düşünce kabiliyeti gördüğü saygıyı belki de hak ediyor.

    fakat gözlerden kaçan önemli bir nokta insanlığın psikolojik ve içsel bir çok sorununun kaynağının yine aynı düşünce kabiliyetinin olmasıdır. hatta daha da kötüsü insanlığın bunun farkında olmaması ve psikolojik problemlerinin çözümünü yine aynı yerde aramasıdır. oysa teknik, fiziki, dışsal problemlerinin çözümünde yardımcı olan düşünme kabiliyeti, psikolojik, içsel problemlerde* sorunu çözmek yerine daha da kötüleştirmekte insanları bulunduğu içsel çatışma ve karmaşa kuyusunda daha derinlere sokmaktadır.
  • quantum fiziği üzerine kitabınin bir kopyasını einstein ve bohr'a gönderir. bohr bir yanıt vermez, ama einstein, quantum fiziğine hala katılmıyorum ama ilk defa quantum fiziğinin ne demek istediğini anladım diye teşekkür eder.
  • manyetik potansiyeli (bkz: yakir aharonov) ile birlikte dünyaya açıklayan ilk kişi.
  • komünist olduğu gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra princeton'dan atılan ve abd'yi terk eden, kuantum mekaniğinin pilot-dalga yorumunu geliştirmesiyle bilinen fizikçi.
  • hintli elaman jiddu krishnamurti ile bir sürü söyleşisi bulunan kuantum fizikçisi. bunların konuşmaları çok ilginçtir. dinlerim dinlerim bi bok anlamam. yani aşırı soyut bir şeylerden konuşuyorlar, david bohm dibine kadar kuantum fizikçisi. krishnamurti ise şeyh gibi bi şey. adamın kendi tarikatı falan var, konuşmalar yapıp duruyor, osho gibi bişey. bunlar bi konuşmaya başlıyorlar, birbirlerini anlıyorlar gibi ama dinleyen* bi bok anlayamıyor.

    sonra bohm'un hayatını anlatan bir biyografi kitabını gözden geçirdiğimde, bohm'un bu şeyhe inandığını ama sonra onun da seks skandallarına karıştığını öğrenince inanılmaz bir hayal kırıklığına uğradığını okumuştum.
  • ımplicate order: everything is enfolded into everything

    her şey , her şeyin içine katlanmıştır.

    fizikçi david bohm gerçekliğin derin seviyesine “saklı düzen” , bizim içinde bulunduğumuz seviyeye “görünür düzen” demiş.
hesabın var mı? giriş yap