• adının diğer yazılışlarıyla daswanth veya dasavant. ölümü 1584. ekber şah'ın saray ressamı, zamanımıza bilinen pek az yapıtı kalmış olan, minyatürcü, hindu kökenli ressam. en önemli işlerinden biri mahabharata'nın farsçası rezmname'yi resimlemesidir (onun çizimlerini öğrencileri boyamış). cleveland sanat müzesi'nde bulu-nan tutiname'nin yazma kopyasındaki bir minyatür dasvant'ın çizip boyadığı bilinen tek resmiymiş. akli dengesi gelip gidici olan dasvant'ın cinnet getirerek kendini öldürdüğü* söyleniyor. (bkz: psikoz/@ibisile)

    "kayıp prenses'in hikayesini öğrenince , ekber şah en gözde saray ressamı dasvant'ı çağırtmış, emsalsiz havuz'un kenarındaki habgah'a gelmesini istemişti." salman rushdie - the enchantress of florence

    "kadının sümüklü, hain oğlu ethem de kocaman bir cam imbiğin üzerindeki yansımaydı; tepetaklak kurgan surlarından aşağı düşerken resmedilmişti. altı sene sonra, daha fazla güç kazanma arzusuyla çılgına dönen ethem, ekber şah'a saldırıp onu öldürmeye çalıştığında ve ceza olarak baş aşağı* şehir surlarından atıldığında, hükümdar, dasvant'ın kehanetini hayretle hatırladı." salman rushdie - the enchantress of florence

    "dasvant kısa sürede mir seyyid ali'nin dersliğinin en parlak yıldızlarından birine dönüştü ve genç şah'ın olağanüstü muhayyilesini -hayal gücünü- doyurmak için yaptığı fantastik resimlerle -sihirli küplere binmiş, havada uçan sakallı devler, sakallı ve benekli cinler, korkunç fırtınaların koptuğu deniz manzaraları, mavi ve altın yaldızlı ejderler, kahramanları kötülükten kurtarmak için bulutların arasından uzanan göksel büyücüler- ünlendi." salman rushdie - the enchantress of florence

    "bütün maharetine rağmen, dasvant'ın bunalımlı kişiliği asla değişmedi. hiç evlenmedi, bir rişi, yani bir hindu ermişi gibi bekar hayatı yaşadı ve seneler içinde ruh hali daha da karanlıklaştı; bazen uzun süreler boyunca çalışamıyor; yalnız başına sanat atölyesindeki tek göz odasında oturarak sanki onca yıldır hünerle resmettiği canavarlardan birini seyrediyormuş gibi saatlerce boş bir köşeye bakıyordu." salman rushdie - the enchantress of florence

    "dasvant'ın tamamladığı ilk resimde, kayıp prenses dört yaşlarında güzel bir kız çocuğu olarak resmedilmişti, küçük sepetiyle yeti-kent dağlarının büyüleyici ormanlarında dolaşıyor, belki gözlerine parlaklık versin diye, belki de düşmanlarını zehirlemek için güzelavratotu yaprakları topluyor, yöre halkının ayıkotu da dediği, batılıların mandrake diye bildiği adamotlarının bittiği yabani bir bahçeyi keşfediyordu. mandrake -ya da "man-dragon", yani "ejder adam" güzelavrat otunun akrabasıydı ve bu iki bitkinin toprağın üstünde kalan kısımları birbirine çok benziyordu; ancak adamotunun kökü minyatür insan gövdesi biçimindeydi ve çekip topraktan çıkarıldığı zaman, canlı canlı gömülen insanlar gibi çığlıklar atıyordu." salman rushdie - the enchantress of florence

    (bkz: kleomenes)
    (bkz: endican)
    (bkz: herat/@ibisile)
    (bkz: şahların şahı)
hesabın var mı? giriş yap