• örnek alinacak özsöz anlamına gelmektedir. çoğulu durub-i emsal’dir.
  • asıl yazılışının darb-ı mesel şeklinde olması gerektiğini sandığım* "atasözü, özdeyiş" anlamı taşıyan kelime grubu.
  • örnek* vermek* fiilinin arapçası.

    kur'ân-ı kerîm'de de sıklıkla geçer.

    yâsîn sûresi'nde son sayfada geçtiği yer ise çok anlamlıdır.

    [77] insan görmez mi ki, biz onu meniden yarattık. bir de bakıyorsun ki, apaçık düşman kesilmiş.
    [78] kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve: "şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?" diyor.
    [79] de ki: onları ilk defa yaratmış olan diriltecek. çünkü o, her türlü yaratmayı gayet iyi bilir.
    [80] yeşil ağaçtan sizin için ateş çıkaran o'dur. işte siz ateşi ondan yakıyorsunuz.
  • arapçada meselenin can acıtan kısmı anlamına gelebilecekken gelemeyen problemli kelime.
  • meydana gelen bir durumu, misal getirerek ve temsil yoluyla anlatmak için kullanılan kalıplaşmış hikmetli söz.
  • en dar mahpus, size karşı olanların arasında yaşamaktır,
  • (bkz: darb-ı mesel)
  • kur’an’da ki darbı meseller, medh, zem, sevap, azap, bir şeyin tazim ve tahkiri, bir şeyin ortaya konması veya iptali gibi birbirinden farklı gayeler için yapılmaktadır. itikadi, ameli ve ahlaki alanda verilen bu mesellerde muhatap tevhid inancına davet edilmekteve dünya hayatının geçiciliği göz önüne serilmektedir.
  • bugün karşılaştığım ve kıssadan hisse, atasözü anlamlarında kullanılan kelime. sanırım arapça kökenli.
  • "atasözü" anlamındaki arapça kökenli kelime. genellikle konuşma içerisinde çarpıcı, vurucu örneklendirme yapılacağında kullanılan sözcük. daha çok hikaye anlatmayı sevenlerin kullandığını düşündürtür.
hesabın var mı? giriş yap