dağ yolunda karanlık birikiyor

• hüseyin kıran'ın hem meselesi olan hem de yeni bir dil kurduğu müthiş kitabı. resul severler için güzel haber.
• hüseyin kıran'ın çıkar çıkmaz haberi alınan, ancak kişisel hesaplaşmalardan ve mecalsizlikten alınması ertelenmiş, ancak tekrar insanî ve güzel hisseder olunca ilk iş alınmış, bu güzel duruma karşın aynı keyfi vermekten uzak romanı.
  
  huzur içinde yatsın, yıllar önce carlos fuentes'e merak salınmış, heyecanla sahaflardan (ayrıntı o zamanlar batmak üzereydi) 3-4 lira arasında çevrilmiş kitapları alınmış, iki hafta okumakla cebelleşince (4-5 satırlık cümleler) vazgeçilmiş kitapları gibi, kenara atılmış romanlardan farksız.
  
  edebiyata dair kısıtlı eleştirel bilgi çerçevesinden konuşulacak olursa, resul'de müthiş bir çıkış yakalamış, kendini sorgulayan kişinin çeşitli bağlamlar dâhilinde, oldukça insanî hislerle cebelleşme ve dağılma hâlini anlatan kıran, sanki bu dizgiyi tutturduktan sonra bir matbaacı gibi devam ediyor.^* resul'de 80'lerin siyasî atmosferiyle başa çıkamayan bir resul'ün, benzerleri karakterlerin çeşitli temalar (delilik, iktidar vb.) yeniden üretildiği hissi veriliyor.
  
  bu romanda da iktidar veya ağza daha güzel oturan hâliyle erkin bir kuluyken, erke duyulan onulmaz gıptanın sıradan bir memuru nasıl yoldan çıkarabileceğini anlatan romanda, antagonist olan yakup'un hafif deli hâli, olayları olduğu gibi değil de kendi "yamulmuş" süzgecinden anlamasıyla tezahür eden mizahı kıran'ın önceki romanlarında yeterince yerleşik. elbette bu dil inceliğine vâkıf olmak, yazarı tanımaktan da kaynaklanabilir fakat durum bunun ötesinde "tekrar" hissi gibi.
  
  öte yandan ağır bir sanat filmi gibi ilerlemeyen ilk yarıdan sonra, ikinci yarıda roman hareketlense de bu sefer kıran büyük oynuyor ve sonu gelmeyen cümlelerle şiir yazıyor. ömrünü çökmüş bir imparatorluğun belgelerini okuyarak kazanan biri için bu devlet bürokrasisi dili zorlayıcı değil mamafih keyif verici de değil.
  
  sonlara doğru, rifa'at ali ebu'l-hacc'ın modern devlet doğası adlı kitabını okurcasına, yeknesaklıktan uzak ama kendini de takip ettiren diliyle edebiyat sınırları dâhilinde bir garip memurun "modern devlet" kurma ülküsüyle çok güzel bir yere varan, ancak buraya varana kadar insanı gerçekten yıpratan roman.