kontrast etkisi ^*

• bir değerleme veya araştırma sürecinde; değerlenen veya araştırılan adayın çok iyi veya çok kötü olması durumunda ondan sonraki adayın o çok iyi vaya çok kötü aday baz alınarak değerlendirilmesidir. bir önceki aday kıstas olarak kabul edilir. örneğin işe personel alacağınız vakit karşınıza gelen ilk aday sizin istediğinizden çok daha fazla nitelikliyese, bir sonraki adayın (ki bu aday tam sizin işinize göre olsa bile) bir önceki nitelikli adayla kıyaslanıp vasat diye nitelendirilmesidir. karşınıza gelen ilk aday son derece kötüyse ondan sonraki aday sizin tam istediğiniz gibi olmasada diğerinden iyi olduğu için gözünüze çok iyiymiş gibi gelmesi durumu. bu duruma düşmek, yapılan araştırmanın veya değerlemenin geçersiz kalması için yeterli olacaktır. işin özü kıstasın yanlış belirlenmesi durumudur.
• ozellikle siyah beyaz fotograflarda olması gereken bir olgu..renklerin zıtlıgından tonlama farkından olusan siyah beyaz fotografa derinlik ve anlam kazandıran etki..
• (bkz: modulation of contrast)
• hayatın her yerindedir. öyle entel dantel işlere bakmaya gerek yok.
• karsilastirmali degerlendirme. karsilastirmanin temelinde zitlik vardir. eger karsimizda ayni anda daha ucuz, daha kucuk gibi bir ornek varsa bir seyi daha pahali, daha buyuk olarak degerlendiririz. mutlak degerlendirme ile ilgili zorluk yasariz.
  
  ornegin,
  
  100 liradan 60 liraya dusmus bir urunun fiyati, fiyati zaten 60 lira olan bir urunden daha ucuz algilanir.
  
  orta derecede bir ogrenci, meslek lisesinde caliskan gozukebildigi gibi fen lisesinde tembel gozukebilir.
  
  super modelin yaninda guzel bir kadin olsa oldugundan daha az cekici algilanir.
  
  son model spor bir arabanin yaninda son model orta sinif bir araba daha az cekici algilanir.
  
  boyle boyle ornekler cogaltilabilir.
  
  sonuc olarak, bir seyin daha dikkat cekmesini istiyorsaniz o seyi gorece daha iyi olmayan seyle ayni ortama koyunuz. boylece o sey daha cekici olacaktir.^*