• fransız filozof marquis de condorcet (1745-1794) tarafından önerilmiş olan seçim yöntemi. karar vericilerin (seçmenlerin) tüm tercih sıralamalarının göz önüne alındığı toplu karar verme yöntemlerinden (seçim yöntemlerinden) biri. condorcet yöntemi galibi, seçmenlerin teercih sıralamaları dikkate alınarak, ikişer ikişer karşılaştırmalarda diğer tüm adaylara seçmenin çoğunluğu tarafından tercih edilen adaydır. açıktır ki, bir condorcet galibi her zaman varolmayabilir.

    aşağıdaki örnekte a, b, c ve d adlı kişiler (ya da tercihleri aynen böyle olan 1000'er kişiden oluşan 4000 kişilik bir topluluk diyebiliriz) x, y, z, w adayları arasında seçim yapmaktadırlar.

    seçmenlerin adaylar için tercih sıralamaları şöyle olsun:

    a--b--c--d--e
    -----------------------------
    z--y--y--w--w
    x--x--z--z---z
    w- w-w--x--x
    y--z--x--y--y

    (gösterim şu anlamda: a sütunu, a seçmeninin sırlamasını gösteriyor, a adayı seçmenler, z x w y şeklinde sıralamış)

    bu tercih profilinde, w adlı aday, condorcet galibi olarak seçimi kazanmaktadır. (w-x) karşılaştırmasında çoğunluk (c, d, e seçmenleri) w yanında, w-y karşılaştırmasında çoğunluk (a, d, e seçmenleri) w yanında, yine w-z karşılaştırmasında (b,d,e seçmenleri) w yanındadır.
    bu örnekte ilginç olan nokta, w'nun seçmenlerin aslında çoğunluğunun ilk iki tercihi arasına dahi girememesine rağmen ikili karşılaştırmalarda hepsini yenerek condorcet galibi olmasıdır.

    seçmenlerin tüm tercih sıralamasını dikkate alan bir diğer yöntem olan (bkz: çoğunlukçu uzlaşı) yöntemi uygulanması durumunda ise, seçimi kazanan "z" adli aday olmaktadır. seçmenlerin ilk tercihlerinde hiçbir aday çoğunluk ayı alamazken, en az ikinci tercihlerde çoğunluk (hatta burada 4/5 çoğunluk) sağlayan z bu yöntemde seçimi kazanır.

    diğer bir toplu karar yöntemi için (bkz: borda kuralı)
  • (bkz: #112861955)
  • aslında yapılması daha doğru olandır
  • başlığı okuyunca bana doğrudan muhsin yazıoğlu'nu hatırlattı. herkesin ikinci tercihiydi. ve bunu meydanlarda da söylüyordu. muhsin yazıcıoğlu'nun böyle bir dramı vardı. akp olmasaydı oyunuzu kime verirdiniz diye sorulduğunda o'nu söylerlerdi.

    mhp'lilere de aynı soru sorulduğunda o'nu söylerlerdi

    saadet partisi ve dyp için de geçerliydi bu durum. yani tüm sağ seçmen ona oy verirdi ama partisi sanırım b.ktandı ve kimse kendi partisinden vazgeçmezdi. bir de hatunların efendi adam yerine piç tercihi gibi bir durum da denilebilir
  • bir kıyafet alırken keşke diğer rengini alsaydım, bir yemek söylerken keşke başka bir şey söyleseydim kararsızlığı. condorcet'nin paradoksu bilinen adıyla seçim paradoksu veya diğer seçenek paradoksu, marquis de condorcet tarafından 18. yüzyılın sonlarında tespit edilmiş bir durumdur. seçeneklerin sonsuz olduğu durumda, beyinde aşırı yüklenme etkisi oluyor ve kitleniyoruz. kitlenmek ve karar verememek hayatımızı oldukça etkiliyor. “o kadar çok seçenek var ki, bir türlü karar veremiyorum” düşüncesi bizi eylemsizliğe götürüyor. böylece seçim hakkına sahip olmak, bizi özgürleştirmekten çok, felç yaratan bir durum haline geliyor ve mutsuz ediyor.
    william james bu durumla ilgili; "bir seçim yapmanız gerektiğinde, seçmemek de bir seçimdir." demiştir.
    seçim sürecinde birçok opsiyonu değerlendirmek ve bunun için efor harcamak mutluluğu oldukça azaltıyor.
  • condorcet paradoksu, aynı zamanda oylama paradoksu olarak da bilinir, 18. yüzyılda marquis de condorcet tarafından tanımlanan sosyal seçim teorisinde bir kavramdır. bu paradoks, çoğunluk kuralını kullanarak kolektif karar alma süreçlerindeki bir kusuru gösterir.

    paradoks, seçmenlerin üç veya daha fazla seçenek arasından seçim yapmak zorunda kaldıklarında ortaya çıkar ve hiçbir seçenek, baş başa yapılan bir dizi karşılaştırmada her diğer seçeneği geçecek çoğunluk tarafından tercih edilmez.

    örneğin, üç adaylı a, b ve c'nin olduğu bir seçimde, seçmen tercihlerinin şu şekilde yapılandırılması mümkündür:
    - çoğunluk a'yı b'ye tercih eder
    - çoğunluk b'yi c'ye tercih eder
    - ancak, çoğunluk aynı zamanda c'yi a'ya tercih eder

    bu döngü (a > b, b > c, c > a) basit çoğunluk kuralları kullanılarak net bir kazananın olmadığını gösterir ve grup karar alma sürecindeki tercihlerin tutarsızlığını ve potansiyel irrasyonelliğini vurgular. paradoks, kişisel tercihlerde a'yı b'ye ve b'yi c'ye tercih ediyorsanız, a'yı c'ye tercih etmeniz gerektiğini ifade eden transitivity kavramına meydan okur. ancak grup ayarlarında, bu mantıksal geçişkenlik çökebilir ve net bir kolektif tercih oluşmaz.
hesabın var mı? giriş yap