• george orwellin bir romani.
  • kitaptan alıntı:

    --- spoiler ---
    savaş yaklaşıyordu. herkes 1941 diyordu. daha kırılacak bir sürü çanak çömlek, darmadağın olacak bir sürü ev, organları taksitle satın aldığı piyanonun üstündeki sıvaya yapışacak bir sürü yeminli mali müşavir katibi vardı. ama bunlara kim aldırış ediyordu ki? eğer aşağı binfield macerası bana bir şey öğrettiyse, o da şuydu: bunların hepsi olacaktı. aklınızın gerisine attığınız, korktuğunuz, bir kâbus olduğunu ya da sadece yabancı ülkelerdekilerin başına geldiğini sandığınız her şey olurdu. bombalar, ekmek kuyrukları, kauçuk coplar, dikenli teller, renkli gömlekler, sloganlar, koca yüzler, yatak odası pencerelerinden ateş eden makineli tüfekler. hepsi olacaktı. biliyordum. kaçış yoktu. isteyen mücadele edebilir ya da başını çevirip görmemiş gibi yapabilir veya ingiliz anahtarını kapıp suratları dağıtabilirdi. ama mümkünatı yoktu. hepsi olacaktı...
    yanılsamaymış! aldatmacaymış! ortalık yalan dolandan geçilmiyormuş, bunların önemi yoktu. kötü günler geliyordu, tornadan geçirilip bütün çıkıntıları alınmış ve dümdüz edilmiş, aerodinamik insanlar da. daha sonra ne gelecekti bilmiyorum, umurumda da değildi açıkçası. tek bildiğim, eğer şu dünyada sevdiğiniz bir tek şey bile varsa, ona şimdiden elveda demenin zamanı gelmişti. çünkü hiç susmayan bir makineli tüfek ateşi altında, bildik, tanıdık her şey kayıp gidiyor ve ağır ağır lağıma gömülüyordu.
    --- spoiler ---
  • george bowling birinci dünya savaşında savaşmış, ikinci dünya savaşı başlangıcında da gelecekten hiç bir beklentisi olmayan depresif bir sigortacıdır. tek istediği özlem duyduğu çocukluk günlerine dönebilmek ve balık tutmaktır. başlangıcı varoluşçu bir roman havası verse de ilerleyen sayfalarda modern anı-roman moduna giriyor. kapakta hayvan çiftliği ve 1984'ün tohumlarının atıldığı bir roman deniyor kendisi için. daralmayı, bunalmayı çaresizlik ve hüsranı çok güzel anlatmış.
  • george orwell'ın en iyi romanlarından biri. ikinci dünya savaşı döneminde yaşayan kırbeş yaşındaki sigortacı ve son derece sıkıcı bir hayatı olan george bowling'i anlatır. kitapta bol bol kullandığı 'savaşı yöneten güçler' lafıyla yine kendi romanı olan 1984'e atıfta bulunur bana göre
  • ütopyalarını bir kenara bırakırsak kesinlikle en sevdiğim orwell romanı. george bowling'in kaçısı ve çocukluğuna sığınması etrafında sık sık kitabı kapatıp düşünmeye itmektedir. okuyunuz.
  • çocukluk yıllarından sonra bir daha balık tutmadığından, kız tavlamak yerine 5 kiloluk bir sazan tavlamayı tercih edebilecek ana karaktere sahip roman.**
  • daralma, orwell romanları arasında en içten bulduğum. savaş öncesini ve sıkıcı hayatını bir sohbet havasında aktarır george bowling. tek gerçek heyecanı balık tutmak olmuş bir adamın ağzından karamsar, sıkıcı ve naif hayatını dinleriz. banliyöde öğrenilmiştir çaresizlik. savaş artık kaçınılmazdır.
  • george orwell'in en iyi eseri. ya da belki, george bowling'i rahatsız eden her şey, bugün kat be kat fazlasıyla var olup, beni de aynı şekilde rahatsız ettiği için fazla etkilendim, bilemiyorum. sigortacılık okumak hayatın garip bir cilvesi herhâlde bana, şu kitabı 19 yaşımdayken okumuş olsam hayatımın bambaşka bir seyri olabilirdi hâlbuki...
  • can yayınları tarafından ekim 2015'te basılan ve suat ertüzün tarafından çevrilen george orwell romanı..
    (bkz: boğulmamak için)
  • (bkz: eskiden buralar hep dutluktu)

    antipatik bir baş karaktere ve durağan konusuna rağmen keyifli bir kitaptı. göbeğine sıçtığımın hayırsız bowling'ine kitap boyunca kıl olduysam da son bölümlerde yaşadığı hayal kırıklıklarında emptai yaşayıp gözlerimin dolduğu bile oldu.

    zaten bir george orwell kitabı olduğu için almıştım. abim yine yanıltmadı beni, yine zevkle okuttu. çizer kendisi gerçi, biraz saçma benzetme olacak ama bir m.k. perker bir de orwell abiler, ansiklopedi yazsalar oturur okurum herhalde.
hesabın var mı? giriş yap