cibre
-
eskilerin yazı yazmak için kullandıkları kesik uçlu bir kalem. mürekkebe batırılıp batırılıp kağıda sürülürmüş.
-
sarap yapilirken, sikilan uzumden geriye kalan kutle.
genel anlamda, sikilip suyu alinan meyvelerin posasi. -
hayvan yemi olarak kullanilir.
-
bursa ve gemlik civarında cibre gibi terlemek olarak kullanılan sözün hammaddesi.
-
yemek artığı ,kırıntı
-
komşumuzun bebişini sevme sözcüğü. öyle güzel "...üzüm cibreeem..." der ki...yazmakla olmaz, onun ağzından duymak gerek.
-
şeker pancarı artığından sonra, kokladığım en kötü kokuların başında gelir. şarap fabrikalarında içeri girdiğiniz an burnunuza sürekli cibre kokusu gelir ve şaraptan tiksinmenize sebep olabilecek bir kokudur. oysaki sarap candir. cibre, şarabın içinde güzeldir.
-
vikipedi'ye göre:
cibre özellikle üzüm gibi şıralı meyvelerin şırası alındıktan sonra kalan az sulu az şekerli kısmı. şarap ya da pekmez üretiminden artan cibre trakya'da hardaliye, yunanistan'da tsipouro ve bulgaristan'da rakı yapımında kullanılır. (şarabı anmamış.)
bir arkadaşın demesine göre sonunda şarap haline gelecek olan karmanın adı. çekirdek içinde, salkımın çöpleri dışında kalıyor. bir ekşi suser kardeş de cimete sözcüğünün aynı anlamda kullanıldığını söylüyor.
şıra da sırada ama acaba alexis tsipras da cibre ile bağlantılı mı?
(bkz: cimete)
(bkz: çaça/@ibisile), chacha
(bkz: posa), kes, kevsenk, küspe -
suyunu çıkarmak için sıkılan meyvelerin özellikle üzümün posası.
-
suyu sıkılan gül yapraklarının posasına da denir, o yüzden genel olarak posa anlamına gelir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap