• les parapluies de cherbourg filmi ile adını duyurmuş yer.

    fransa haritasını düşünün, düşünürken kuzeyine yoğunlaşın. kuzeyinde bir yarımada düşünün, manş denizinin ortasında, ingiltere'ye doğru çıkmış, işte o çıkıntının ucuna da kondurun bu cherbourg'u. sahilde, sıcak, küçük, sevimli... yatlar ve deniz. diğer şehirlere göre mütevazı. hani neresi dense a aa kilisesini gördün mü dense de burada daha küçük kiliseler, trinité basilikası, napolyon'un isim babalığı yaptığı bina, denizcilikle ilgili yazılar, müzeler....
  • aynı zamanda beirut adlı güzide grubun "the flying club cup" adlı albümünün şahsımca en güzel şarkısıdır.
  • sözleri tam da şu şekilde cereyan eden müthiş parça:

    and a fall from you
    is a long way down
    i've found a better way out
    and a fall from you
    is a long way down
    i know a better way out

    well it's been a long time
    since i've seen you smile
    gambled away my fright
    till the morning lights shine

    sunday morning
    only fog on the limbs
    i called it again
    what do you know
    and i filled our days
    with cards and gin
    you're alight again, my dear

    i will lead the way, oh, lead the way
    when i know
    and i'll sleep away, oh, sweep away
    what i don't
    well sieze the way, oh, sieze the way
    no, i won't
    i will lead the way, oh, lead the day
    when i know

    (bkz: alin teri degil copy paste)
  • "well it's been a long time
    since i've seen you smile
    gambled away my fright"

    kısmını duyunca içine nantes kaçmış sandım.
  • uzun yol şarkısıdır. usulca çalmaya başladığında bağıra bağıra eşlik ettirir arabada. bir de en üzgün zamanında aynadaki çökmüş silüete bakarak söylemesi keyiflidir. zaten bir cherbourg bir de brandenburg mutluyken dans ettirir, hüzünlüyken ağlatır adamı.

    zach denk gelmeyelim oğlum bir yerlerde.

    well it's been a long time
    since i've seen you smile
    gambled away my fright
    till the morning lights shine
  • garde à vue filminin de geçtigi sirin fransiz sehri. surekli gri bulutlarin dolastigi, bolca yagmur alan, yine de normandiya'nin en guzel sehridir bana kalirsa.

    cherbourg semsiyelerinin cekildigi mekanlari gormek istiyorsaniz, bunun için turizm ofisinin duzenledigi bir guzergah var.

    kahvalti ve atistirma için 2, rue des portes'da bulunan café de l'étoile'i tavsiye ederim. limanda çok iyi deniz urunu restoranlari var. aksam yemegini 30, quai caligny'deki la marina'da yiyebilirsiniz.

    otel olarak da 22, quai caligny'deki ambassadeur hôtel gayet iyi ve uygun fiyatlidir, liman manzarali odalari da var. ayrica les parapluies de cherbourg‘da catherine deneuve'un calistigi dukkan (gunumuzde semsiye satmiyor) hemen yanibasinda kaliyor.

    aksam place du général-de-gaulle'deki fontaine mouchel'in aydinlatmasi çok hos olur.

    insanlari normandiya'nin geneline gore çok sempatik ve yardimseverdir. 8, place général de gaulle'deki café du théâtre'da bir kadeh calvados içmeden ayrilmayin cherbourg'dan.
  • aynı zamanda çok tatlı insanları olan, sokak müzisyenlerine avrupanın büyük şehirlerinden daha fazla ilgi gösterilen, yazın bile soğuk ama çok keyifli bir şehir. mümkünse dalgakıranların en ucuna gidip manşın üstünde güneşin batışını izlemelisiniz.
  • bugün beirut günü olsun. bu şarkıyla hep gözlerimi dolduruyorlar. bir şarabım eksik şu an.
    https://open.spotify.com/…si=s96go6mdtrg8ydcmf9wpwq
hesabın var mı? giriş yap