• arjantin'de bulunan and dağlarının bir zirvesi 3102mt yüksekliğinde olup, bu az yüksekliğine rağmen kaplı olduğu buz sayesinde zorlu bir tırmanış sağlamaktadır.
  • görmek için : http://www.weltderberge.de/…erika/pics/bbe05248.jpg
    gidip görmek için (bkz: patagonya)
  • ilk çıkışı hala muallak olan, belki de dağcılık tarihinin en büyük tartışmalarından birine konu olmuş patagonya zirvesi, zirvelerin en güzeli.

    50li yıllarda alplerdeki bir çok zorlu zirve ve duvar rotası çıkılmış, artık burada birbirine meydan okuyamayan avrupalı tırmanıcılar gözlerini uzak ülkelere dikmişti. evet, "birbirine meydan okuyamayan" dedik, ne yazık ki günümüzde olduğu gibi eskiden de bu asil sporun içinde gruplaşmalar, kavgalar, ilk çıkışı kimin yapacağı tartışmaları vardı.

    o zamanlar patagonya henüz bakir bir bölgeydi ve tırmanılacak bir çok zirve içeriyordu, avrupanın en iyi ekipleri peşpeşe bölgeye akın ettiler ve bazı tırmanışlar gerçekleştirdiler. ancak bir çok denemeye rağmen tırmanılamayan bir zirve vardı: cerro torre. ve yarış başladı...

    1959 yılında italyan cesare maestri ve avusturyalı toni egger bu ulaşılamayan zirveye bir tırmanış yaptılar... hikayenin buradan sonrası yıllardır tartışılıyor. maestri'nin söylediklerine göre ekip zirveyi yapar, ancak dönüşte hava bozar ve fırtınaya yakalanırlar. kötü koşullarda iniş yaparlarken toni egger düşer ve kaybolur, geri kalan ipleri maestri tek başına iner ve kampa döner. zirve fotoğraflarının bulunduğu kamera toni egger'in çantasındadır ve sonsuza dek onunla beraber kaybolur (egger'e ait ceset parçaları bulunsa da çantası hala bulunamadı).

    maestri ülkesinde kahraman gibi karşılanır, tebrikler, devlet törenleri... kendisi bu tırmanışla ilgili bir kitap bile yazar. lakin bu çıkıştan yıllar sonra bazı tırmanıcılar, artık kıskançlıktan mı başka sebelerden mi bilemiyorum maestriyi yalancılıkla suçlarlar ve kitabında tutarsız noktalar olduğunu, yaptıkları tırmanışın zirveye ulaşamadığını iddia ederler. bir kaç dağcılık dergisinde bunula ilgili yazılar basılır, işin içine -aslında dağcılıla alakası olmayan- medya da girer ve yıllarca sürecek kavga başlar.

    (burada, benzer tartışmaların yaşandığı bir son dönem örneğinde (bkz: tomo cesen ve lhotse guney duvari sorunsali) bir tırmanıcı tarafından edilmiş bir sözü belirtmek gerek; "dağcılar olarak birbirimizin sözüne güvenemeyecek miyiz?"

    evet, aslında birbirimize karşı sözlerimizden başka bir verecek bir şeyimiz yok, birisi şu dağa çıktım diyorsa çıkmıştır; ve kimse tırmanırken fotoğraf makinesi taşımak zorunda değil, kaldı ki kimseye de böyle bir ispat yapmak yükümlülüğümüz de yok. ama ne yazık ki, şüphe "büyük ve hâkim dostumuzdur"*...)

    ama cesare maestri'ye inanmayanlar epey kalabalıklaşmıştı, ve maestri bu olaydan 11 yıl sonra kendini, cerro torre'ye tekrar çıkarak ispatlama gereği duydu. ama bunu çok yanlış bir tarzda yaptı. iyi bir dağcı için, zirveye varmaktan daha önemli bir şey varsa o da bunu iyi bir stilde yapmaktır. bir zirveye helikopterle de varabilirsiniz, ya da günlerinizi bir duvar üzerinde harcayıp ter dökerek de.

    maestri büyük bir kompresör şirketinini sponsorluğuyla gittiği cerro torre'nin zirvesine helikopterle ulaşmadı belki ama bugün hala eleştirilen bir şey yaptı. cesare maestri liderliğinde; ezio alimonta, daniele angeli, claudio baldessarri ve carlo claus'dan oluşan ekip; cerro torre'nin doğu yüzünde, bugün "kompresör rotası" diye bilinen rotanın ortalarında bir yere kocaman bir benzinli hava kompresörünü palangalarla çekerek taşıdılar, ve rotanın gerisini bu kompresörle 400 bolt çakarak bitirdiler. (ek bilgi vermek gerekirse bu tırmanışta da maestri ve ekibi zirveye tam olarak ulaşmadı, zirvedeki mantarımsı buzulun hemen altında rotayı bitirdiler)

    tabi bu durumda başka tartışmaları beraberinde getirdi, maestri dağcılık etiklerini çiğnemekle suçlandı...

    maestri cerro torre'ye çıkabileceğini kanıtlamıştı ama 1959 yılında ne oldu, gerçekten zirveye çıktılar mı yoksa bu o zamanki genç maestri'nin egosu için söylediği bir yalan mıydı hala bir sis perdesinin ardında. sonradan 90'lıve 2000'li yıllarda maestri'nin, çıktıklarını söylediği ve tarif ettiği rota çeşitli ekiplerce denendi, hatta sadece maestri'nin bıraktıklarını söylediği sikkeleri bulmak için gidenler oldu. ama hiçbir ekip bahsedilen sikkelere veya o tırmanıştan bir ize rastlamadığı gibi henüz söz konusu rotayı başarıyla tamamlayabilen de olmadı.

    cesare maestri şu an hayatta ve hala yalan söylemediğini, cerro torre'nin zirvesine toni egger'le birlikte ulaştıklarını iddia ediyor.

    1959 yılında cerrro torre'de gerçekten ne olduğuysa toni egger'in kaybolan fotoğraf makinesi bulunmadan ortaya çıkmayacak sanırım...

    not: toni egger'in adı daha sonra cerro torre'nin hemen yanındaki bir zirveye verildi; torre egger

    not2: konuyla ilgili, ayrıntılı bir inceleme için; http://www.americanalpineclub.org/…i-cerrotorre.pdf

    not3: scream of stone filmi bu olaydan esinlenilerek çekilmiştir.

    *bu söz n. hikmet'e ait.
  • sporun ve sporcunun dostu fıratpen sunar...

    şok şok şok..patagonyada şok gelişmeler. arjantin muhabiriniz alp-ül samur ay cerro torre'den bildiriyor;

    imkansız denilen oldu, yapılmaz denilen yapıldı sevgili seyirciler. . aguja standhardt, punta herron, torre egger ve cerro torre'den müteşekkil, nice yiğit alpinisti helak etmiş meşhur torre traversi iki ecnebi dağcı, rolando garibotti ve colin haley tarafından yapıldı.

    alpinizm dünyası şokta....

    frenk alpinistlerinden "il maestro" ermanno salvetra bu tırmanışı kameralarımıza "bu patagonyadaki en büyük projeydi" şeklinde değerlendirdi.

    daha önce aynı rotayı bir kaç kez deneyip babayı alan alman panzeri thomas huber'se önce "yok la çıkamamışlardır, ben çıkamadıysam kimse çıkamaz" diye atıp tuttuysa da sonra fotoğrafları görünce "vayamanakoyim" şeklinde bir tepki verdi.

    söz sende burcu...

    seksi fotoğrafları için tıklayın; http://www.planetmountain.com/…asso?l=2&keyid=36009
  • sporda endüstrileşme, amatörlüğün kaybolması sadece futbolda değil. türkiye'de henüz o seviyede olmasa da yurtdışında dağcılık da artık pazarlanan, üzerinden rant sağlanan bir spor. sponsorlu tırmanışlara diyebilecek bir şeyimiz yok, ne yazık ki bu spor pahalı bir uğraş ve hayatını bu işe adamış sporcuların da başka seçeneği yok gibi. ama sporcu, "adam" olmayınca, arkasındaki firmanın da gözü dağcılık etiklerini filan görmüyor, kendi işine bakıyor, sonuçta olan kirlenen dağlar, hızla ticarileşen dağcılık ve kaybolan değerler...

    aslında türkiye'de henüz o seviyede değil dedik ama, bu belki de biraz iyimser bir bakış. kayalarda arkalarında tonla çöp bırakıp giden spor tırmanıcılar, dağlarda anlamsız yüzeyleri küfreder gibi boltlayan, açtığı rotaları türk tırmanıcılara haber dahi vermeyen "sponsorlu" avrupalı dağcılar... dağlarda boltlamaya karşı olduğumdan değil ama, "nasılsa üçüncü dünya ülkesi kafamıza göre takılalım" yaklaşımı da hiç hoş değil. güzel bir arkadaşımızın açtığı bir rota var, adı burn europe. bir rota adı bu kadar anlamlı olabilir...

    neyse, ucundan bulaşmışken araya kendi derdimizi de sokmuş olduk ama başlık o değil, mesele o değil. mesele cerro torre'de geçtiğimiz kış yaşananlar, yapılanlar.

    olay şöyle başlıyor, david lama adında, son yılların harika çocuğu bir velet var. bu amına koduğumun çocuğu daha 19 yaşında (gavura hakaret serbest diye biliyorum, yanlışsam mesaj atın sileyim küfürleri). neyse, spor tırmanışta baya üst düzey rotalar çıkan bir bebe bu ama karakter marakter yok. yani zeki ve çevik ama ahlaklı değil ibnenin çocuğu.

    bu david lama, son zamanlarda ucundan dağcılığa da merak salıyor, dağlara filan gidiyor. iyi, güzel, gitsin. bir yandan da atıp tutuyor dağcılık şöyle güzel, serbest tırmanış çok şahane, aman işte dağcılık etikleri bilmem ne diye. kendini mütevazı gibi göstermeye çalışıp yalandan bir bilgelik içinde olan insanlardan gerçekten tiksiniyorum, bu david de bunlardan biri oldu.

    neyse, bu kış david lama çıktı dedi ki "ben cerro torre'ye gidiyorum, kompresör rotasını serbest tırmanıcam, tırmanış etiklerine saygı duruşu yapıcam za zu vs vs..." cesare maestri'nin kompresör rotasının hikayesini başka bir entrymde anlattım, açın okuyun (daha ayrıntılısı şurada).

    olay kısaca şöyle: zamanında cesare maestri cerro torre'ye epey bir bolt çakmıştı, bunu da hayvan gibi bir kompresörle yapmıştı. kompresörü rotanın ortasında bıraktı, bugün de hala orada. tabi bu çok tartışıldı, kınandı filan. şimdi bu david lama dedi ki, ben bu rotayı serbest tırmanıcam. iyi güzel. yalnız kolay iş değil, koskoca maestri boşuna gömmedi oraya o kadar boltu. ama bu lama tabi "harika çocuk", tırmanış ekstrem düzeyde filan, çıkabilir yani gerçekten de. güzel de olur dediğini yapsa. yalnız, lama'nın sponsoru da red bull. tabi sponsor firma bu işi filme çekmek istiyor, işin içinde tırmanışın dökümantasyonu da var yani. bu da kabulümüz, daha önce yapılmamış iş değil.

    bunlar gidiyorlar, tırmanıyorlar ama hava bozuyor, dönüyorlar. aha kendi sitesinde şöyle demiş lama: şurada. buna kimsenin bir şey dediği yok, hava muhlefetiyle geri dönüşler bilhassa patagonya civarında çok normal.

    yalnız, bu olaydan 3-4 ay sonra red bull arjantinli dağ rehberlerini lama ve ekibinin geride bıraktığı hatları (ipler, malzemeler) tepizlemesi için kiralayınca işin aslı ortaya çıkıyor. rehberlerin dediğine göre serbest çıkışı yapılmak için gidilen, boltlaması eleştirilen kompresör rotasına david lama'yı filme çekebilmek için, yani sırf film ekibi için 60'ın üzerinde bolt çakılmış, 700 metre de statik ip rota üzerinde bırakılmış. ayrıntısı şurada. eğer temiz tırmanıyorsan, tırmanış etiğinden bahsediyorsan bu şu demektir: dağda mümkün olduğunca az hasar bırakırsın, boltu yalnızca tırmanış güvenliğin için çakarsın, film ekibi için değil. ki bu bile hala tartışılıyor, dağlar hiç boltlanmamalı diyenler mevcut. ve çöpünü, ipini de dağda bırakmazsın. arjantinli rehber şunu soruyordu: "ben bugün gitsem alplerde bir rotaya kafama göre bolt çaksam, hatları da öylece bırakıp dönsem ne olurdu? 3.dünya ülkesiyiz diye bunlar bize reva mı?"

    bunun üzerine american alpine journal dergisinin editörlerinden kelly cordes kendi sitesinde red bull'la olan yazışmalarını da içeren bir yazı yayınladı, şurada. yazı güzel bir yazı, benim demek isteyip de diyemediklerimi oradan okuyabilirsiniz, fırsat bulursam türkçeye de çevirip buraya yazarım.

    kelly cordes'un yaptığı bir alıntı var, pavel shablin adlı bir tırmanıcıdan, bütün olayı özetliyor aslında, şimdilik sadece o kısmı çevirip bu epey uzun entryi bitiriyorum:

    "alpinizm ayrıcalıklı ve kutsaldı çünkü yaygın değildi. ve şimdi "aşk" ile aynı tarihi durumda. aşk sadece şiirken, ayrıcalıklı ve kutsaldı. medya aşkı tv'ye ve magazinlere taşıyınca pornografiye dönüştü."

    orjinal metin: “alpinism was exceptional and sacred because it was closed to the masses. and now it finds itself in the same historical situation as is love. when love was poetry, it was exceptional and sacred. when mass media put love in tv and magazines, it became pornography.”
  • 2012 ocak ayında altından girilip üstünden çıkılmış kaya ve buz kütlesi. önce kennedy ile kruk namlı iki genç "adil şartlarda" - boltlardan yalnızca 5ini kullanarak- bir tırmandı, inerken de boltların önemli bir kısmını söktü; akabinde david lama muradına erdi, serbest tırmandı. saygı duruşları, bolt sökümüne destek kampanyaları filan vuku bulmakta. dağı imkansızın "katli"ne alet eden ve halen fani dünyada ikamet eden cesare maestri'dense ses yok.
    bu arada geçen sene will gadd bişi demişti, neydi?
    "-konuya global bir açıdan bakmaya çalışırsam kabaca iki tür "hasar" var: ilki dünyada bırakılan fiziksel hasar, boltlar, sabit hatlar vs. olanları bilen birisi olarak "dünya" açısından yapılan hasara çok kızamıyorum. salt çevre açısından bakarsak avrupa'dan patagonya'ya yapılan uçuşlar dünyaya daha fazla zarar vermiştir. ikinci tür hasarsa alpin tırmanışın rahiplerinin "iyi stil" olarak değerlendirdikleri şey. o konuya fazla değinmeyeceğim.
    -bir tırmanışçı olarak etik değerlerime giderek yalnızca tırmanırken yaptıklarım açısından değil, tırmanışa gidiş yolculuğum ve diğer sporlarımın atmosfere ve yaban hayatına yaptıkları açısından bakıyorum. bu bir dübel veya bir bolt mu kullandığımdan çok daha büyük bir sorun ve aksi geçerliymiş gibi yapmak seçici cahillik." http://gravsports.blogspot.com/…ll-cerro-torre.html
    will beylerin yaptıkları ayrı konu, vefakat dünya çok acaip bi yer.
hesabın var mı? giriş yap