• sınırlı paralı kış günlerinin kurtarıcısı.
  • kalp atışlarını sarmalayıp, yalıtır koyukahve, içbükey şişe. gömlek cebinde, gizlice girer kütüphaneye. aruz vezninde ah çekilirken kürsüde, ölçüsüzce heceye döner genç alkolikler;
    bu havada baki
    değil nedim bile
    hayatta çekilmez
    alkolik hareket
    engellenemez!
  • elliott smith in vefatıyla içimine son verdiğim muhteşem içki.
  • kiş gunlerinin en samimi nesnesi..burnunuzun ustunu sanki bir iniş pistiymis gibi belleyen kar taneciklerine inat kirmizi ellerle iç cebten cikartilip agza goturulen yaninda sigarasiyla birlikte kis gunlerinin en samimi nesnesi..vapur seferlerinde alinan caylarin icine katilan,kiş gunlerinin en samimi nesnesi..caylarin rengi acildikca vapurda dolanan cayci abinin her dakika rengi acilan ve fakat asla bitmeyen o caylarin nasil olupta oyle durdugunu anlayamama cabasinin nedeni ve kis gunlerinin en samimi nesnesi..ve bir umut atlasi..
  • benzin gibi, buram buram kokutur ortalığı.
  • artık üretilmemektedir.
  • böyle bir kanyak aslında yok.

    bas bas paraları leylaya modunda, neşeyle özelleştirilen tekel'i satın alanların artık üretmediği içkidir.

    özelleştirmenin güzelliği de tam burasındadır işte, canı ister üretmez, canı ister zemzem pazarlar. kafası bozulur, rakıyı terkos suyuna çevirir.

    ıhlara brendi de nasibini almıştır bu durumdan, artık yoktur. elveda soğuk günlerin sıcak dostu cep kanyağı, hoşçakal çay içine az kanyak.
  • yılmaz erdoğan'ın yağdıkça adlı şahane şiirinde yer alan içki.

    "yerle yeksan, ıslak saçlı, kem gözlü,
    kavim göçlerinden bu yana ağlayan
    ve durmadan
    cep kanyağı yakıcılığında ezgiler
    çalan, çaldıran, yakalatan
    adı bende gizli bir kadındı istanbul
    ..."
  • belki öğrenci olmam belkide uzerinde kanyak yazan tek seyin cemiyet hakiki kanyak olması sebebiyle ki (fiyatı da fena degil 35 ilk 80 lira), bir tane alınır ama kampüse siseyle gidilemeyecegi icin bir tanede matara alınır yoldaş olsun okul yollarında, ders aralarında diye ders aralarında usul usul montun ic cebinden cikartiril matara bir koseye çekiliniz ve kahvenin içerisine eklenir ilk yudumu harika olur ne soğuk kalır ne de rezil bir okulda rezil dersler aldigimin düşüncesi... bir gün sınıftan 8-10 kisinin masasına oturmuştum, çocuğun birisi dun gece şöyle ictim, boyle seviştim diye anlatıyordu guruba ne erkekler ne de kızlar pek iplemiyoru ama dinliyordu matara yi usulca cebimden cikartip masanın altına goturdum kimse görmeden bir parmak kanyak ekledim kahvemin icine ama unuttuğum bir şey aklıma geldi "koku" kahveye kanyak dökerken bir anda herkesin donup bana bakması halen unutamam.
    not: söyle ictim, boyle yaptım diyen cocuk hemen icme konusunu değiştirdi nedendir bilinmez.
hesabın var mı? giriş yap