• hiç bir zaman sevilmeyen, gözeteni olmayan, kendisini korumaktan aciz, sürekli yaralanan veyahut vurulan, içimizde, özerk bir bölgemiz.
  • uydudan (bkz: yürek), (bkz: gönül)
  • (bkz: nitty gritty) pek güzel ifadelendirir.
  • can yucel'in efsane milli egitim bakani olan babasi hasan ali yucel icin yazdigi siirde betimledigi organ...

    "hayatta ben en cok babami sevdim.
    karacalilar gibi yardan bitme bir cocuk
    carpi bacaklariyla –ha dustu, ha dusecek–
    nasil kosarsa ardindan bir devin,
    o capkin babami ben oyle sevdim.

    bilmezdi ki oturdugumuz semti,
    geldi mi de gidici –hep, hepp acele isi!–
    cagin en guzel gozlu maarif mufettisi.
    atlastan bakardim nereye gitti,
    oyle oyle ezber ettim gurbeti.

    sevincten ucardim hasta oldum mu,
    40’i gecerse ates, cag’rirlar istanbul’a,
    bi helallasmak ister elbet, dig’mi, ogluyla!
    tifoyken basardim bu ask oy’nunu,
    ohh dedim, gogsune gomdum burnumu.

    en son teftisine cikana degin
    kostururken ardindan o ucmaktaki devin,
    daha baska tur asklar, genis sevdalar icin
    acildi nefesim, fikrim, canevim*.
    hayatta ben en cok babami sevdim."
  • [sayvanı arş olan şeyh harkani, bir zamanlar patlıcana pek düşmüştü.

    anası, şeyh'in hiddetinden bıktı, hırsından usandı; ona yarım patlıcan verdi.

    şeyh o yarım patlıcanı yer yemez oğlunun başını kestiler.

    geceleyin o tertemiz çocuğun başını, bir kötü kişi getirip şeyh'in kapısının eşiğine koydu.

    şeyh dedi ki: "size bin kere söylemişimdir;

    bu yoksul, hiçbir zaman patlıcan yemedi ki, akabinde can evinden vurulmasın!"] feridüddin attar - mantıku't-tayr
hesabın var mı? giriş yap