• yedinci nesil çaylak.
  • hephaestus'un kızı, cacus'un kardeşi olan tanrıça.
  • ispanyolca'da kaka anlamına gelmektedir.
  • ateş tanrıçası.
  • gürcüce, ateş.

    bir nevi aperitif içki. şarap yapımından arta kalan üzüm posasından damıtılıyor. italyan grappa'sı gibi, onun tanınmamışı, yerel çeperde kalmışı. gürcü şarapları biliyorsunuz, meşhurdur. bu caca da onların yan ürünü işte. gerçekten de ateş suyu sanki kerata! ağır bir yemeğin üstüne dijestif olarak veya yemekten önce aperitif olarak. muhakkak sek olacak ama. yanında bir şeye de gerek yok. shot bardağına doldurulup dikiliyor. ilkel, vahşi şeyleri hep sevmişimdir. caca'yı da sevdim. törensiz, gösterişsiz, sade. yağ gibi akıyor gırtlağın kavsinden. hani antakyalı arap hristiyanların anasonsuz boğma rakıları vardır, onlara benziyor biraz.

    gürcüler iyi günde kötü günde, sevinçte kederde, hiç farketmez, caca içerlermiş. hatta şarapları kadar meşhur coşkularının bir kısmını da caca'dan almış olabileceklerine dair mitolojik bir hikaye var, ülkelerinin kuruluşuna dair:

    tanrı herkese toprak dağıtıyormuş. gün bitmiş, hesaplar kapanmış. o anda bir tepenin ardından gürcüler, şarkılar marşlar söyleyerek çok sarhoş bir halde ortaya çıkmışlar. ''nerede kaldınız, bu ne haliniz, dağıttım tüm toprakları'' demiş tanrı. ''geciktik evet, ama biz senin için içiyorduk'' diye cevap vermiş gürcüler. bunun üzerine, gönlü bol tanrı, ''kendim için ayırdığım bir toprak parçası vardı, size onu vereyim'' demiş.

    işte caca böyle bir şey. yeniden doğu karadeniz'e - ki çok özlemişim, bu sabah yazdıklarımdan çok belli - gidip yaylalara vurduğum zaman inşallah, borçka'dan bir şişe caca alacağım kendime. yeşil cennete baka baka içerim.
  • (bkz: cacabey)
  • (arn.) amca (xhaxha).
  • "bu sloganlardan biri bene caca et irrumo medicos'tur -"güzelce sıç ve doktorlar yarağı yesin/emsin [irrumate]." melissa mohr - küfür etmenin kısa tarihi
hesabın var mı? giriş yap