• cünun; delilik.
  • mecnun * bu kelimenin bir türevidir
  • (bkz: tecennün)
  • delirme, çıldırma, delilik.
  • mecnun‘un içinde bulunduğu durum.

    cenin ve cinnet ile de aynı kökten gelir.

    bu isimde pakistanlı bir sufi rock grubu da vardır.

    (bkz: junoon)
  • mecnun, cinnet, tecennup ve tecennün gibi sözcüklerin de kökeni olan ve gözle görülemeyen fenomenlere arapça’da verimiş isim olan cinn’den orijin alan, delilik ve aklın yitirilmesi anlamlarına gelen arapça sözcük.

    cinlenmek ya da cin tutmak gibi fiillerin dilimizde delirmek ya da kendini kaybetmek gibi anlamlara geldiğini dikkate aldığımızda, bu kökten türeyen ve delilik hâlini betimleyen cünun sözcüğünün de zamanında bilhassa divân edebiyatı başta olmak kaydıyla yaygın bir kullanım alanı kazanmış olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

    divân’ın aşk konusunda beslediği ilgiye baktığımızda ve aşk ile şarabın aklın yitirilmesinde birbiriyle benzeşik alegorik nedenler olarak kullanıldığı hakikatini de bu anlatıya mezcettiğimizde, aşık olma hâlini aktarmak için cünun sözcüğünün ve aşık olan kişiyi tasvir etmek gayesiyle de mecnun sıfatının neden çok popüler kullanımlar olageldiğini anlayabilmekteyiz.

    bu bağlamda, fehim-i kadim tarafından 17’nci asırda mürekkep damlatılmış şu beyite bakmak elzemdir.

    tengnâ-yı kalca-i cakl içre olmaz şehr-î-bend;
    dil ki bir dîvâne-i deşt-i cünûn-peymûrdedir.

    günümüz türkçesi ile yeniden yazacak olursak “deliliğin sınırlarını çizdiği bir çöle divâne olan gönül, aklın kalesine hapsolmuş bir şehrin içinde yaşamaya mahkum olamaz” gibi bir manası olan bu beyitte aşkın nasıl bir vaziyet-ı cünun ya da delilik hâli olduğu enfes bir şekilde tasvir edilmiştir.

    son tahlilde; şarapla ya da şarapsız, divân şiirinde aşk, formu her ne olursa olsun bir cünun hâlidir demek asla yanlış olmayacaktır.
  • "oğlum, cünun vadisi adıyla mutlak bir yer yoktur. dünyanın ter tarafında cünun vadisi bulunur." filibeli ahmet hilmi - a'mak-ı hayal

    (bkz: şehr-i cünun)
hesabın var mı? giriş yap