burtay

• bur:bordonun öz türkçesidir.
  tay:at yavrusu
  sarap renkli tay
• (bkz: burkay)
• ay tanrıçasının koruduğu, kutsadığı anlamına gelen isim
• thy'nin pilotlarindan biri. makina muhendisligi diplomasi var.
• kız ismidir aynı zamanda
• bu son geceydi.. bir nefes daha aldı sigarasından.. sanki o yokken geçmeyen günler, aylar geçti o nefeste..
  
  bir filmden alınmıştı ismi.. burtay'la aytanga'nın aşkı.. aytanga ay tanrıçasıydı.. ay tengri'nin isimleşmiş hali.. kendisi de o'nun kutsadığı, aşkıyla koruduğu türk hakanıydı, hakanların en güçlüsü.. peki bugün bulabilecek miydi o tanrıçayı? bilmiyordu..
  
  yıllar geçmiş, yaşanan acılar, mutluluklar hep birbirine karışmış.. bedenini yorarak atmaya çalışmış hep ruhun yorgunluğunu ama nafile.. korku ve endişenin maskesi hep "olgunlaşmak" olmuş.. kendini kandırmak, kendine yalan söylemekse cabası..
  
  arıyordu tanrıçasını işte.. neden itiraf edemiyordu? nedeni hep umutsuzluk muydu? zordu evet ama imkansız mıydı? imkansızın olduğu, beklenmeyenin geldiği hiç mi yoktu? bilmiyordu..
  
  bir mucizeydi karşılaşmaları.. yıllar vardı daha birbirlerinin yüzlerini görmemişlerdi.. ama nasıl olduysa oldu.. hayat bir yolunu buldu ve onları buluşturdu.. daha küçücük bir çocukken gördüğü rüyaydı o, rüya ki bugünün habercisi.. yüzüne baktığında o mucizeyi görüyordu.. aylin.. ay ışığı.. ışığının mucizesiydi belki o aydınlatırken kendini türk hakanlarının en güçlüsüymüş gibi hissetmesi..
  
  her mucizenin gerçekleşmesi için büyük badirelerin atlatılması gerekirmiş.. daha başlamadan belliydi.. hiçbir şeyin bedelsiz olmayacağı gibi, bu mucizenin de olması için acı gerekliydi.. hayatın kendisi istemişti bu bedeli.. işte beni yaşıyorsun der gibiydi..
  
  bir nefes daha aldı sigarasından.. gittiği gün dün gibi aklındaydı.. verilen sözler, son dokunuşlar.. bir daha hiç kavuşamayacakmış gibi sarılmalar.. kalbin ikiye bölünmesinin verdiği acı.. ayakta duramayacak kadar bitkin hissediyordu o giderken.. daha gideli 1 saat olmamıştı oysa.. nasıl geçecekti onca zaman, 1 saat bile geçmek bilmezken..
  
  çok yoruldu, çok tökezledi, düştüğü bile oldu bu yolda ilerlerken.. sadece ışığını bir kez görebilmek için bile giderdi.. gitti de..
  
  sigarası bittiğinde bütün bu yolu yeniden gitmişti.. gözündeki mutluluğun ıslaklığı yüreğindeki hasretin ateşini söndürüyordu yavaş yavaş..
  
  işte bu son geceydi..
  
  işte bu o'nun hikayesiydi..
• bazi yorelerde uzaklara giden, cok ozlenen can dost anlamina da gelirmis..
• thy'nin pilotlarindan biri. elektrik muhendisligi diplomasi var.
• (bkz: elit kesimin çocuklara koyduğu sikimsonik isimler)