brighton beach

• amerika komunist olduğunda new moscow adını alacağına inandığım semt.
• brooklyn coney island'da bulunan sahilin adi. yazin civil civil olur burasi, hemen arkasindaki boardwalk'ta bir suru yeme icme yeri vardir, bi de her daim cika cika cika diye muzik calip dans eden porto rico guruhu bulunur bu boardwalk uzerinde. q ve b trenleri gider buraya.
• kafana essin. hiç plansız filan new yorka git. on gün kal. sana israr etsinler. illa git bak brighton beach diye bir yer var. biz istanbul cocuguyuz olm beach her yerde aynı beach deyip gitme. donunce bbcde bir belgeselde izle. senin yarım saatini ayırmaya kıyamadıgın yer için bir saatlik program yapsinlar. samar yemis gibi ol. "kimbilir bi daha ne zaman giden de ne zaman goren" de. he mi?
• ruslar little odessa derler burası için
• fatboy slim'in inanılmaz performansı ile akıllara kazınan mekan.
• (bkz: brighton beach anıları)
• insanlarin denize kuskun oldugu bir tuhaf mekandir. sahilin kenarindaki apartmanlarin deniz tarafina bakan kisminda turk aliskanligi ile balkon ararsaniz, goreceginiz sey balkonlarin ic kisma bakmasi, denize bakan kisminda ise tuvalet pencereleri olmasidir. (bkz: allah akil fikir versin)
• f treni ile de supper gidilir buralara ... son durakta inilir ... gezilir, board walk gorulur ... deniz muzesi vardir burada, affedersiniz sey kadardir ... boole on saniyede bitirirsiniz ilgisiz gorgusuz turk olarak ... sonra cikar sahile iner supper hatun ararsiniz ama nafile, genelde ortalikta yari ciplak gezen hatunlari gordukce daha da bir kafanizi kuma gomesiniz gelir ... sonra biraz daha dolasirsiniz ve arkadaki lunaparkta bulunan ve endustri devriminden beri hareket halinde olan "roller coaster"a binmemek icin kendinizi zor tutarsiniz, bir onceki seferin anilari hala kafanizda ve boynunuzda ve belinizde canlidir cunku ... ama yine de kendinize engel olamaz ve o salak hurdaya biner ve yine beyin sarsintisi gecirerek inersiniz, bir daha binmeyeceginize yemin ederek ... dondurmanizi yiye yiye tren bekler ve evinize donersiniz ... until next time ...
• ic acitabilitesi yüksek bir telepopmusik sarkisi.
  (bkz: angel milk)
• hiçbir yerde sözlerini bulamadigim sarki
  dinleyerek çikartabildigim kadari ile :
  kibrit çakma sesi ile basliyor...marti ve dalga sesleri ile bitiyor...
  
  we were just half friends
  occupied in the love (light)
  sometimes brighton beach
  sometimes half away
  thought we shared the sun (song) 'till i heard you give the land
  to another girl with the sparkle in her eye
  
  why can't you go find yourself
  and make me want to know you
  why can't you go find yourself
  and make me want to show you
  
  well i listen to your story
  and slowly you take a breath
  but the dark is working overtime
  can you just see me melt
  
  what are we thinking here
  pretending we are so close
  we think we are something special
  but i’m giving up the goes
  
  why can't you go find yourself
  and make me want to know you
  why can't you go find yourself
  and make me want to show you
  
  telepopmusik