• 1945 yapımı david lean filmi. evli bir kadının tren istasyonunda tanıştığı evli bir adamla yaşadığı aşkı ve çelişkileri konu alan film fish'i çok etkilemiş olacak ki misplaced childhood albümünde yer alan mükemmel parça bitter suite'in ilk bölümüne ismini verdirmiş...
  • gelmiş geçmiş en iyi aşk filmlerinden biri kabul edilir.
  • çok basit bir öyküsü, iç monologlu bir anlatımı ve düzgün bir sentaksı vardır ama çok spesifik bir dönemin moral dünyasını yansıtmasından kelli, 40'larda çevrilmiş bir dolu film gibi eskimeye yüz tutmuştur, seneye eskir. brief encounter'ı 1946'da ingiltere'de sinemanın onca şaşırtıcı icadından, efektinden bihaber şekilde izleseydik çok daha manalı gelebilirdi zira hem savaşa giden bir dolu erkeğin yokluğunda daha özgür bir yaşam imkanı bulan, belli oranda serbestleşen kadınlara sadakatin önemini vurgulamıştır hem de klasik anlatımıyla, ingiltere'de oradan oraya giderken kullanılan trenlerde vuku bulan mebzul miktardaki karşılaşmanın yarattığı hissiyatı bugün before sunrise'daki gibi gerçekleşmesini umduğumuzdan daha olası daha günlük şekilde anlattığı için seyircide ekşi sözlük tespitleri okur gibi bir etki yaratmıştır.

    yani eskiliği dönemselliğinden kaynaklanır yoksa misal 50'lerin filmleri hiç eskimemiştir, eskimeyecektir.

    (bkz: bundan evvelki tramvaylar ne kadar iyiydi)
  • 1945 yapımı film noel coward'ın still life isimli oyunundan uyarlanmış olup, celia johnson başrolü trevor howard ile birlikte paylaşmıştır. david lean bu filmiyle en iyi yönetmen dalında oscar'a aday gösterilen ilk ingiliz yönetmen olmuştur. filmin geniş bir alt katmana, savaş arka fonuna vs. sahip olmamasının nedeni, uyarlandığı oyunun sadece yarım saatlik sade bir eser olmasından ileri gelir.

    bence david lean'in en iyi filmi budur. bütün o uzun epik filmlerini bir kefeye, brief encounter'ı bir kefeye koysam terazi ancak eşitlenir. çünkü brief encounter, sonrasındaki 60 yılda çekilen binlerce aşk filminde yapılamayan bir şeyi yapmış bir filmdir. aşkın ve ihanetin anatomisini tüm organlarıyla, doku doku, hücre hücre yansıtmış; insana dair bu en kompleks soyut kavramın matematiğini abaküs sadeliğinde izleyicinin önüne koymuştur. bu filmi bayıcı bulduysanız ya gerçekten aşık olmamış, ya da aşık olduğunuzu sanmışsınız demektir.

    ikinci izleyişte filmin ilk yarısı bambaşka bir boyut kazanır, derinleşir. öyle derinleşir ki, celia johnson'ın gözlerine bakarak aklını okuyabilirsiniz. voice-over'ları duymanız gerekmez.

    romantizm ve gerçekçilik bu filmde belki de bir daha hiç yapılamayacak şekilde birleştirilmiştir.
  • bir filmin çok ötesinde, "gitme kal" deseydim diyenler için..."gitme kal demeni istiyorum, gitmek istemiyorum," mesajını veren film, tabii anlayanlar için
  • grup : everon
    album : north
    parca no : 2

    alone in his empty room
    he read that book page by page
    in search of truth
    of comfort or some hope
    he read ‘if you knock, my door will open’
    but those he tried were all locked tight

    like flickering lights
    bits of memories crossed his mind
    countless shattered pieces
    that refused to fall in place
    he read ‘i'll search for all the lost ones’
    but how much more lost could he be

    he shook his fist at heaven
    stood up for all the broken souls
    i will not forget the words
    he spoke to me that day
    he said ‘man, if you believe, would you ask one question
    in my name because to me god never speaks:
    does he still rest on sundays, and look at his creation,
    and think it was good ?’

    he could barely breathe
    hardly grab just one clear thought
    the walls were closing in on him
    his time was running out
    he read ‘if you ask, you will be given’
    and he thought of everything he had lost

    he shook his fist at heaven
    stood up for all the broken souls
    i will not forget the words
    he spoke to me that day
    he said ‘man, if you believe, would you ask one question
    in my name because to me god never speaks:
    does he still rest on sundays, and look at his creation,
    and think it was good ?
    does he think it was good ?’

    it was a brief encounter
    but after all these years it's still on my mind
    nobody mourned for him
    there were no flowers on his grave
    i hope at last you got your answer
    and if so, would you let me know ?
  • filmin tüm sahnelerinin stüdyoda çekilmiş olmasına rağmen, benim gerçekten tren garında çekildiğini zannettiğim film. hakikaten çok gerçekçi.
  • dönemine göre oldukça cesur bir film. fakat kadının hiçbir şekilde cinsel yollardan kocasını aldatmaması, sonunda da kocasına dönmesi ile bir ölçüde terbiye edilmiş.
  • 1945 senesinde cekilmis siyah-beyaz muazzam ask hikayesi.
    filmi muazzam yapan duruluk, sade olmasi, basitliginde diye dusunuyorum.
    trevor howard ve celia johnson'in sergiledikleri oyunculuk bugun hollywood artik tukenmis yada 40 yilda bir samanlikta rastlanir cinsten.
    yuz milyon dolarlik filmlerde dahi bu filmdeki gerceklik ogesinin yakalanamadigini dusunuyorum ,adeta filmi izlerken birebir olaylari yasiyormussun yada ayni kader, aci ,sevincleri paylasiyormusum gibi hissettirdi sahsima.
  • 'evli insanlarin da asik olmaya hakki vardir, ama sonunda evlerine donme sartiyla' diyen film.

    --- spoiler ---

    benim icin tek acikli yani o lanet dedikoducu kadin yuzunden birbirlerine sarilamadan, sadece iyigunler diyerek ayrilmak zorunda kalmalariydi.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap