• yetki ve sorumluluklari tek basina almak suretiyle hayatini surdurmeye calisan, topluluk icerisinde yasasa da kollektif davranislardan kacinan ve toplulugun davranislarindan kendini sorumlu hissetmeyen kisi...
  • (bkz: martin eden)
  • sanırım günlük hayatta duymamız en nadir cümlelerden biri: "ben bireyciyimdir." kapitalizm bu kadar yosun tutmuşken bu kelimenin kulağı tırmalaması garip. ve akla gelen ilk şeyin bencillik olması. bugün bu yazıyla bu önyargıyı çürüteceğim. bireyci insanlarda toplumsal kaygı duyarlar, nasıl mı? hiçbir insan kendi kendine bireyci olamaz. bunun toplumsal yaşamı, hukuksal boyutu gibi birçok insan hayatını etkileyen değişkeni varken. bir hak ihlali olduğunda bireyci bir insan bana ne demez. çünkü başkasının birey olmasına yönelik bir tehdit onun kendisine yönelik bir tehdittir de. bu konuda düz mantık düşünmek bireycilik değil, aptallık olur. ve bireyci insanlarda bir toplum içerisinde yaşadıkları için toplumsal konularda kaygı duyarlar çünkü olası değişimler kendisini etkiler. ben bu konuda bireycilerin çok daha dürüst olduklarını düşünüyorum o ayrı.
  • batı tipi (postmodern) kahve fincanı kullanım yorumu: bildiğimiz küçük fincan tabağı kucak biçiminde değil, kesik konik platform biçiminde tutulmuş, yani daha içilirken tabağı ters kapatılmış. bu tip nesne yerleştirme, ilişkisel (kucaklamalı) değil, bireyci ve rekabetçi toplum düzenini çağrıştırıyor.

    fincanın içindeki de kahve değil çay olunca; hepten eklektik.

    bu tasavvuf veya inanç işlerinde* mensubiyet ve disiplin, grup disiplini önemlidir, kabul ederim*. benim elimde sadece muhabbetim ve ilgim var, mensup değilim. kendim de bir tür solcu olmama karşın solcularla ilişkim de öyleydi. bu tam içine girmeyişler herhalde ya korkak, ya bencil ve bireyci oluşum gibi şeylerle açıklanır sanırım. korkaklığı listeme aldım, ama içimden korkak değil bağımsız ve gözlemci hissediyorum. aslında bir tanrım olsaydı tapınma eylemleri gerçekten bir olgunlaşma disiplini olurdu. benim tanrısız evrenimde her şeye en azından teorik olarak yakınlık esas, ama olgunlaşma disiplinim ritüeller üstünden değil olgular, farkındalık ve duyguların işlenmesi-sindirilmesi* üzerinden.

    "gerçekten özgür bir insan, bireyci anlamda özgür olamaz, aynı şekilde bireyin özgürlüğü de toplumsal çabanın ürünü olamaz. geleceğimiz bizden başka kimseye bağlı değildir." andrey tarkovski - mühürlenmiş zaman

    (ilk giri tarihi: 11.9.2017)

    (bkz: birey/@ibisile)
    (bkz: bireysel)
hesabın var mı? giriş yap