• kimin ne yaptigindan mahallelerde en iyi onlarin haberi olur. adresi tam belli olmayan mentuplari postaci ona birakir, o herkesi tanir zaten. gun boyunca kadinlar, aksam vakitlerinde de erkekler icin bir iletisim agi olustururlar. bu gorev karsiliginda eksta bir ucret de talep etmezler.
  • bonus kartın esin kaynağı yerel bir motif. bakkalı markete, marketi süpermarkete konuyu komşuya kırdırttılar ama kıvırcık bonus saç modası iletişim araçları arasında yüklendiği görevi başarı ile sürdürmekte. dün bizim bakkaldan aldığım 250 gram taze kaşarın içinden karşı komşunun olduğuna emin olduğum kıvırcık bir şaç teli çıktı. salak değilim, mesajı aldım... yarın bakkalın çırağına rüşvet vermeyi planlıyorum; siparişlerimi yanlışlıkla komşuya teslim etsin diye. siparişimde gereksiz aracıları * ekarte edecek detaylar olacaktır zaten. bedava iletişim yani bakkal dediğin... sadece bahşiş vermek hoştur, efendiliktir.
  • vakti zamanında, cep telefonlarından çok önce, sabit telefonların gerek teknik altyapının yetersizliği gerekse ekonomik şartların elverişsizliğinden dolayı her evde bulunmadığı köy, küçük kasaba ve dahi büyükşehirlerin şehre uzak çevre mahallelerinde bakkallara yüklenmiş/bakkalların gönüllü olarak yüklendikleri görevlerden biriydi. diğerleri için geçmiş zamana dönüp adam gibi esnafların çokca olduğu dönemlerden bir bakkal amca bulup tanımak gerek.

    mahalle, köy yahut kasaba da bir telefon olurdu. o da mahallenin bakkalında... acil durumlar için gerekli yerlere, uzaktaki eşe-dosta-akrabaya mahalle bakkalının telefon numarası verilirdi. gerekli hallerde mahalle bakkalı aranırdı uzaktaki tarafından. falanca evden, filanca kişiyi aradığını söyler şu kadar dakika/saat sonra tekrar arıycam der kapatırdı arayan. bakkal amca ya çırağı ile ya da çevrede koşuşturup oyun oynayan çocuklardan biri ile aranan kişiye haber salardı. aranan kişi kalkar bakkal dükkanına gelir, eğer beklediği telefon gecikmişse birer bardak çay içilir sohbet edilirdi. ne bakkal üşenir, söylenir, terslenirdi ne de tüm mahalleye hizmet veren telefon gün içerisinde bir-iki defadan fazla canhıraş bağırırdı. zira teknolojinin bu kadar yakınlaştırdığı insanlar bu kadar uzak değildi galiba...
  • cay kasıgından çok daha kullanışlı olan* iletişim aracıdır.
    biz/şahsen/bizzat/kendimiz, dönem dönem kullandık bunu üniversite hayatımız süresince; resmen 4, gayrı resmi 14 kişilik nüfusu olan evimizde iletişimi sağlamak için. not bırakmayı unutan alttaki bakkala söylüyordu. yahut ekmek almaya inip de bi yandaki afişi görüp filme dalanı aramaya inen haberi bakkaldan alıyordu. biz öğrenci iken cep telefonu denen olmazsa napardık yoktu, ama post it keşfedilmiş idi ve bakkallar apartman sakinlerini bilirdi.
hesabın var mı? giriş yap