bir başına
-
yalnız, kimsesiz, anlamlarıyla muteber, genelde "zavallı" göstermek amacıyla kullanılan bir deyimsin sen.
-
(bkz: tek basina).
-
"bir başına yaşamak, yaşamak değildir
bilsek nehirler bizden habersiz yaşarlar" (bkz: ilhan berk) -
"bir başına olmadığını da biliyordu, çünkü her şey ve herkes -göklerdeki babası, annesi, kardeşleri, doktor, kedi, şu akasya ağaçları, şu çamurlu yol, şu gökyüzü, burası, aşağıdaki gece- ona bağlıydı, tıpkı kendisinin* de neredeyse her şeye bağlı olduğu gibi."laslo krasznahorkai - satantango
"çok güçsüzdü; elini bile kaldıramıyordu. üstelik şimdi ölmek üzere olan biri gibi yalnız, lanetlenmiş, bir başına bırakılmış olmasında inanmışların tadamayacağı bir özgürlük, bir lüks, görkem dolu bir ıssızlık buluyordu." virginia woolf - mrs. dalloway
(ilk giri tarihi: 12.11.2017)
(bkz: başlak başına), tek başına -
"insanlar orada bir başlarına kaldılar."
bir arkadaşımın 6 şubat kahramanmaraş depremleri'nin sonrası için yaptığı bu yorum zihnimde yankılanıp duruyor.
yardımın ulaşmadığı o ilk pazartesi gecesi, karanlık, soğuk, çaresizlik, korku, şaşkınlık, yalnızlık...
toplu bir birbaşına kalmışlık hali.
acı ve öfke bırakan bir hal.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap