bigoreksi

• anoreksinin zıttı. yani ne kadar irileşirsen irileş kendini yine de küçük görmek. badi camiasında arnold sendromundan sonra en büyük belalardan biridir. synthol ve steroid kullanımına giden yolu açar.
  (bkz: greg valentino)
• bizim bi badici arkadaşta olan şey. hani bunun bir ismi olduğuna sevindim. nah kafam kadar kas yapmış adam, hala yok şuram ince, buram yetersiz diye hababam giriyor ağırlığın altına. allah kolaylık versin
• insanı insanlıktan çıkarabilir.
  şöyle: http://www.milliyet.com.tr/…onu-kimse-durduramiyor/
• genellikle erkeklerde görülen, vücut geliştirme ve sürekli kas yapmayı isteme şeklinde görülen bir sendromdur. bu sendromun görüldüğü bireyler vakitlerinin çoğunu spor salonunda geçiririler ve sürekli protein ağırlıklı beslenirler.
• cidden var olan durum. 4 yıldır spor yapıyorum ama halen yetersiz gördüğüm noktalar var kendimde. karın kasım daha belirgin olsun omuzlar daha geniş olsun derken vücut büyüdükçe büyüyor.
• vücut geliştirme ile uğraşan erkek bireylerde daha fazla rastlanan hastalık. tam olarak dismorfik bir bozukluk mu yoksa yeme bozukluğu mu tartışmalı olmakla beraber vücuttaki kasların yetersiz, yağ kütlesinin ise yüksek olduğu düşüncesiyle yeme bozukluğu şeklinde kendini gösterebilir. sahip olunan kas kütlesiyle kişinin bedenine duyduğu güven ters ilişki gösterebilir ve bu nedenle kas kütlesini arttırmaya yönelik yeme bozukluğu ortaya çıkabilir.
• vücutcuları çirkinleştiren psikolojik hastalık: benimle aynı boyda olan spor hocama 75 kilonun üzerine çıkmak istemediğimi, ağırlaşmak istemediğimi söylememle alınganlığa kapılmasını, bana ben 79 kiloyum şişman mı gözüküyorum demesini, 83 kiloyken de şişman gözükmüyordum kimse inanmıyordu demesini sağlayan kompleks diyebilirim.
  (bkz: muscle dysmorphia)
• dr. harrison pope'un öncülüğünde bigorexia(reverse anorexia) ismi ile literatüre girmiştir. kesin bir nedeni henüz bilinmiyor. lakin genetik olabileceği, beyin kimyasalındaki dengesizliklerden kaynaklanabileceği ve yaşantısal deneyimler (çocukluk döneminde taciz, arkadaş ortamında ezilme ve benzerleri) gibi çeşitli nedenler öne sürülmektedir. bunlara ek olarak dr. pope'un national geographic'in steroidler ile ilgili bir belgeselinde geçen şu sözlerinin bigoreksiya(yani ters anoreksiya) ile oldukça yakın bir ilişkisi var;
  
  dr. pope: 1970 lerin sonralarındaki oyuncaklara bakarsanız, son derece sıradan insanlar gibi olduklarını görürsünüz ama aynı oyuncakların 1990 ların ortasında çıkmış hallerine bakarsanız hepsinin steroid kullanmış gibi göründüğünü fark edersiniz. 1964'te meşhur olan bir oyuncağın 32 cm pazuları vardı. 1991'de pazular 40 cm e yükseldi. 1990 ların ortalarında ise 69 cm oldular. yani tamamen steroid ürünü...
  
  dr. harrison pope'un bu kavramı öne sürmesinde steroid kullanıcılarını 20 yıla aşkın bir süre boyunca incelemesinin payı elbette büyük
  
  şöyle diyor dr. pope;
  
  -bu adamların birçoğunda, benim ters işleyen anoreksiya nervoza adını verdiğim bir durum söz konusuydu. yani aynaya baktıklarında her ne kadar iri ve kaslı dursalar da kendilerini küçük ve çelimsiz görüyorlardı
  
  son olarak pope'un tahminine göre bigoreksiya, tüm erkeklerin yaklaşık %2 sini etkiliyor
• kas dismorfisi olarak da bilinen bigoreksiya, daha büyük ve daha kaslı olma takıntısıyla karakterize bir bozukluktur. genellikle erkeklerde görülür, ancak kadınları da etkileyebilir. bigoreksiyası olan kişiler egzersiz yapmak için aşırı miktarda zaman harcayabilir ve görünüşleriyle meşgul olabilirler. ayrıca aşırı steroid veya diğer performans artırıcı ilaçların kullanımı gibi sağlıksız davranışlarda da bulunabilirler. ciddi fiziksel ve zihinsel sağlık sorunlarına yol açabileceğinden, bigoreksiyası olan kişilerin tedavi görmesi önemlidir.