• basın konusunda bilirkişi. gundemi takip eder gasteleri falan okur. baska isler de yapar mesai saatleri disinda.
  • iyi ki bi ntv'de hollywood basın danışmanlarıyla ilgili haber yapıldı. eskiden basın danışmanı dendi mi, bir kişi ya da kurumla ilgili basına fax geçen, gazete küpürü kesip dosyalayan, onu bunu tanıyan orta yaş üstü amcalar / teyzeler gelirdi. habertürk ve türevleri tarafından ntv'de yayınlanan malum belgesel izlenip "anaa ne ekmek çıkar bundan" diye üzerine saldırılan meslek koludur.
  • hep o bir kişiyi seven konumunda olan, orda kalması gereken meslek erbabı.
  • kazık yediği zaman acısını kitap basarak çıkaran danışmandır. basan danışman geçiti` : iğrençim`
  • intikam girişimleri sonrasında kimsenin adını hatırlamadığı kişilerdir.
  • on yıl gazeteci olarak sigorta primleri yatmış veya hadi sadece primleri yatmamış, gazetecilik de yapmış kişiler, anonim şirketlerde bu ünvanlarla ıslah edilebilir. bi nevi devletin iş ve işsizlik problemine çözümü yani. istihdam yaratma seçeneği.
  • çalıştığında değil, çalışmadığında değeri anlaşılan kişidir
  • daha küçük ölçekte de çalışması gereken meslek. çünkü, hayatınızın bazı dönemlerinde bundan bir tane tutmak istiyorsunuz. mesela ona direk nereye varmak istediğinizi söyleyin; "bak kardeşim, kimseyi beni kırdığından daha fazla veya benzeri şekilde kırmak, onarılmayacak bir şey yapmak istemiyorum. durum da böyle böyle böyle. halim de şöyle şöyle şöyle. sebeplerim bu, sonuçlarım bu, durum ortada. bilinen ve bilinmeyen gerçekler hazırladığım raporda yazıyor. ruh halimin hali ruhi beyden hallice. iyi değilim. al bunlar telefonum, bu sözlük hesabım, bunlar e-mailler, üyelikler, arkadaşlar, aile vs… hepsiyle iletişimime el koy. ben adam gibi düşününceye kadar, ağzımdan çıkan her kelime sana emanet birader. kendime geldiğimde, benimkinden başka, bir tane daha kırılmış kalp, pervasızca söylenmiş bir söz, iyice rezil olmuş bir hayat bulmak istemiyorum. kafa göz yarmadan, işin ciddiyetini de farkında olarak şu eşiği aşalım güzel abim. hadi canım. şimdi ben direk off düğmesine basıyorum. önce yaradana sonra sana emanet…"

    tabii böyle bir şey olmuyor, mümkün değil. ancak vicdanınızdan yardım istiyorsunuz. bir de hayat düşündüğünüzden daha garip. bunu aklınızdan çıkarmıyorsunuz. çay/kahve bardağınızı alıp gece gündüz, aralıksız, kafayı ayıncaya kadar büyük resme bakıyorsunuz. arada bir grafiti yapmaya kalkıyor çocuklar büyük resmin üzerine. ama sorun değil, onlar da dahil. sonra…herkesin sonrası kendine.
  • bazı yerlerde böyle bir kadro dahi olmasa, genelde başkanların basınla arasını iyi tutması için temas sağlar. basına para transferi yapar ki, olumsuz şeyler yazmasınlar diye. maaşı düşüktür. genelde basında tutunamamış torpilli kişilerin geldiği mevkiidir.
hesabın var mı? giriş yap