*

  • yanilmiyorsam beklenen sarkida gecen bir kuble (ya kuple) ya da ikisi bir arada cumle. cok manali cok guzel edilmis bir kelam* oldugu halde, bestenin gerekliliginden midir nedir iki kez tekrarlanmasi beni ziyadesiyle rahatsiz etmektedir. "ilkinde anladik niye tekrar ediyon ki?" tepkisine sebebiyet verir bende. bir de spesifik bir cizgiden bahsetmemis ki o da rahatsiz ediyor bunyeyi. aklima ister istemez kestane geliyor serbest cagrisim evreninden. oyle bir cizgiyi modern tip silemedigi gibi, gata da muayene neticesi curuk raporuna bile sebebiyet verebiliyor.
    (bkz: duy da inanma)
  • picasso'nun bir sözü;

    anlatılana göre, ressam bu sözü, bi kafeteryada peçeteye çizdiği eskizi garsona verirken söylemiştir
  • sözlerini zeki müren'in güzel sanatlar akademisi'nden hocası olan sabih gözen'in yazdığı, bestesini zeki müren'in bizzat yaptığı nihavend makamında ve semai usulundeki şarkının meşhur mısrası.
  • çizgilerime basmadan yürü de demek istemiştir yazar
  • icinde gorundugunden fazla anlam sakli misra. sair demek ister ki gozumde seni sen yapan cizgileri ben tanimladim aslinda, yani sen benimsin. ne olursa olsun, dikkat et ki bu cizgiler degismesin, ve sen gozumde hep sen olarak kal, degisme. yoksun, yanimda degilsin, hatta baska birine aitsin ama ne olursa olsun sen benim tanimladigim kadinsin ve hep oyle kalacaksin der bir de sair. bir de bunu sevdigine boyle inceden duyurur hafiften uyarirmiscasina. zeki muren'in titreyen sesiyle de ne guzel gelir kulaga bu sarki ve icinde gizli anlamlari.
  • en son babalar duyar adlı dizide sinanın karısına botoks yaptırmaması için söylediği sözler.

    -ben senin botoks yaptırmanı neden istemiyorum biliyor musun.. çünkü senin yüzündeki çizgilerde ben varım, o çizgiler bana ait, o çizgilerin içinde bizim sevgimiz var..
    -ay sinaaaaaauuaan
  • "benim değil ama bana ait çizgiler.. gerçi sen bu detayı anlamaktan çok uzaksın ama.. söyleyeyim dedim..
    tıpkı, benim değil ama bana ait olduğun zamanlar gibi.. gidecek onlarca "öbür" varken, birbirimizin yanından kımıldamadığımız günler.. gerçi sen unutalı asır oldu ama.. söyleyeyim dedim..

    "başkası" * gelecek bir gün biliyorum.. hatta belki şimdi kapıda.. önemli değil, o seçeneğe hazırladım kendimi çoktan.. üzülmüyorum..

    yalnız.. bana ait çizgiler dikkat et silinmesin..
    çünkü elimde son kalanlar onlar.. "biz"den kalanlar..
    dikkat et.. azıcık bile bir anlamı varsa.. bir saniye bile "özel" olduysa..
    dikkat et.. o-nun eli değmesin..
    gerçi, sen dikkat etmeyeli çok zaman oldu ama.. yazayım istedim.."
  • farkındalık ve itina gerektirir...

    hislerimizi bu kadar güzel yapan ruhların sevişmesiydi…

    dünya yoktu, yeryüzü yoktu, madde yoktu, ihtiras yoktu…

    aşkın her şeyden soyunmuş, sıyrılmış o çıplak teninde yaşıyorduk, yaşatıyorduk ruhlarımızı…
hesabın var mı? giriş yap