baba şefkati ^*

• (bkz: erinyes)
• çocuklarınızın otoritenizi benliklerinde aynı oranda hissetmelerini sağlayacak olan özen ve dikkatiniz.
• bulunması zor, kaybedilmesi acı veren...
  
  bir kız çocuğunun hayatındaki en özel ve en önemli değerdir baba şefkati.
  en yoğun histir. çocukların gelecekteki yaşamlarını, ilişkilerini belirleyen en önemli etkendir bu duygu...
  
  babanın elini kızının başına koyup okşaması herşeye bedeldir küçük yaşta ve büyüdüğünde (ne kadar büyürse artık) hatırlayacağı en tatlı andır.
• kış güneşi gibidir!
  
  başının üstüde dolaşan bir bulut gibi bazen...
• baba olunca daha bir anladığım şefkattir. bütün çocuklar çocuğum gibi.
• (bkz: özlemek)
• dünyanın en nadide duygusudur.hiç bir erkek onun kadar içten sevmeyecek, öpmeyecek ve koklamayacaktır bu da işin acı boyutudur.
• şehirlerarası yolcu otobüsündeyiz. bursa’da durduk. mola vermediler, sadece iniş, biniş. arkamızda 3-4 yaşlarında annesiyle yolculuk eden küçük bir erkek çocuk vardı. otobüsün durmasıyla birlikte bir adam bindi. ufaklığın babasıymış.
  - aaa babacııım dedi. hızlıca kacakladı yavruyu. o minicik kollar babasının boynuna sıkıca dolandı. büyük bir konfora kavuşmuştu çocuk babasına sarılınca. başını babasının yüzüne dayadı. bütün bunlar birkaç saniye ha. böyle uzun anlattığıma bakmayın. yanımızdan geçerlerken adam oğluna usulca:
  - ama senin kulakların üşümüş emir..
  dedi. benim gözlerim birden doluverdi. baba şefkati dedim. bir erkeğe bu kadar mı yakışır bir duygu.
  eh be adam, uzun zamandır böyle yüreğime dokunacak bir laf duymamıştım. hayır bana ne oluyosa, yaşlar süzülüyor hala gözlerimden. belki de kendi babamdan görmediğim merhametle bir anda karşılaştığımdandır.