• karlı havalarda bir türlü ısınmayan, ısınmadığı yetmezmiş gibi insanı cır cır yapan ve insanoğlunda bir çift bulunan yürüme uzvunun çoğul hali..

    ayrıca, bide şöyle kullanımları vardır kendisinin:
    - bu ayaklar bize ters.. (yol, yordam manasında)
    - ee çevirip sokalım?
    - buyur!?!

    - bu ayaklar göt ayağı.. (davranış şekli manasında)
    - arada bacak yok diyosunuz?
    - nası?

    - yerim senin ayaklarını! (gene bi davranış şekli, yan çizmek daha çok)
    - nası yürürüm o zaman?
    - bak hala!

    (bkz: ayak)
  • ahmet muhip dıranas'ın bir şiiri:

    ölmüs o, ayri düsmüs sürüden,
    ayaklari disarda örtüden.

    ölmüs herkes gibi ölen insan,
    yalniz ayaklar kalmis yasayan.

    ardindan ölüme düsen basin
    iki kardes bakakalmis saskin.

    der ki, bu ayaklari görenler,
    basim degilmis düsünen meger.

    ayaklarim, az gide uz gide,
    ayaklarim, ümitler pesinde!
    yolcu ölmüs; iste ayaklar hür!
    yolcu ölmüs; ayaklar düsünür.
  • sindirim organıdır. yutamadığınız şeyler varsa ayaklarınızı çalıştırın. yürüyün, koşun, pedal çevirin. ayaklarınız çalıştıkça, aklınızın kıvrımlarına sıkışan her türlü sıkıntı paçlanır. yeterki siz ayaklarınızın makaralarını çevirin. dert kafadan girer, ayaktan çıkar. birşey sizi rahatsız ediyorsa bırakın ayaklar manzaranızı değiştirsin.
  • insanın bütün yükünü çeker. sadece bedenini değil, içinde birikenlerin yükünü de. ayaklar çalışınca dert azalır. yürürsün, bisiklete binersin, koşarsın vs. bir bakarsın içindekilerin ağırlığı azalmış. endorfin, serotonin gibi isimler takmış bilim dünyası. ne diyelim, dert kafadan girer ayaktan çıkar. yürürken yolda dökülüyor sıkıntılar.
  • "yardım etmek, ellerin zikr etmesi;
    hem ayaklar zikri, dosta gitmesi" feridüddin attar - pendname

    bir şeyin üzerindeki ıslaklığı gidermek. kısmen kurutmak, şöyle bir kurutmak. cümle içi kullanım örneği: "ayaklarını yıkadı, otelin havlusuyla kuruladı." yusuf atılgan - anayurt oteli

    "arzularının yangınları içinde yürür insan; ayakları olur tunç,
    dizleri ve beli tıpkı gümüş ve göğsü ve başı adeta altın." william blake - vahiy kitapları

    (ilk giri tarihi: 17.5.2018)

    (bkz: ayak/@ibisile)
    (bkz: ayaklar baş oldu)
    (bkz: ayakları güzel hatun)
  • vücudumda varlığına en çok şükrettiğim uzuv. beni günde 6 saat yolculuklarda, marmaray temposunda çeken. canlarım benim. modaydı, boyum kısaydı diye uzunca yolları aşırı rahatsız topuklu botlarımla aşarken nasıl bu kadar ihmalkar olabilmişim! nasır tutmuş, geceleri yatarken yorgunluktan sızlamış biricik ayaklarım. değerinizi biliyorum, size bakımların en güzelini yaparım. kendi değerimi de biliyorum, gencim diye gez-toz temposunda rahatsız ayakkabılarla sizi yormayacağım. bundan sonrası sadece rahatlık. sizi yormayacağım. botlarımı jel tabanlıkla doldurucam, sandaletle rahat etmenin bir yolunu bulucam, genellikle her kıyafete uyan rahat koşu ayakkabılarımı giyeceğim. kahrolsun caterpillar topuklu botlar, ayağımı kanatan - topuklarımı ağrıtan sandaletler. hadi inşallah, bundan sonrası sefahat. yaşatıcam sizi. ortopedik terlik&koşu ayakkabısı rocks!!!
hesabın var mı? giriş yap